I've found her traducir turco
1,093 traducción paralela
I've always found that it's better just to tell the truth.
Her zaman gerçeği söylemenin daha iyi olduğunu düşündüm.
Anyway, I found her lying in a room filled with guns and porno magazines.
Nitekim onu, içi silah ve porno dergileriyle dolu bir odada buldum.
I found her to be a delightful and happy child. - Yes, she is.
Tümüyle, hoş ve mutlu bir çocuk olduğunu gördüm.
For weeks I searched and I found her.
Haftalarca aradım ve buldum onu.
No, I've always found that writing comes from a great inner pain.
Hayır, ben her zaman yazarlığın, içimizdeki büyük bir acıdan ortaya çıktığını düşünürüm.
I found her, and maybe I saved her life just the way maybe Simon saved yours.
Onu buldum. Ve belki onun yaşamını tıpkı Simon'ın senin yaşamını kurtardığı gibi kurtardım.
You're going to put her back where I found her and we'll inform the police.
Onu bulduğumuz yere bırakacaksın ve polise haber vereceğiz.
Sad, that I got arrested otherwise I would've found her.
Ne yazık ki, dün yakalandım. Yoksa onu bulabilirdim.
But I've always found that a ship is only as good as her engineer.
Ben bir geminin daima, sadece ona iyi bakan mühendisi kadar iyi olduğunu düşünürüm.
Well, I've looked at all the bodies we found.
Bulduğumuz her cesedi inceledim.
That lone voice in the wilderness, fighting corruption and evil wherever I found it, and standing for freedom, truth and justice.
Tek başına doğruyu söyleyen karşılaştığı her yerde yozlaşma ve kötülükle savaşan ve özgürlüğü, doğruyu ve adaleti temsil eden, kahraman bir kovboy.
I've already found her name :
Çünkü, adını çoktan buldum bile :
I've always found Cries and Whispers to be especially moving.
Onun Cries and Whispers filmini her zaman çok dokunaklı bulmuşumdur.
In no time, Ginger and Joe and I... also found ourselves miles away from everything dear and familiar.
Kısa bir süre sonra, Zencefil, Joe ve ben de... sevdiğimiz ve bildiğimiz her şeyden millerce uzakta bulduk kendimizi.
I've found it best to stay out of her way and find my amusements elsewhere.
Artık onun yoluna çıkmayıp... başka şeylerle meşgul olmayı tercih ediyorum.
I've always found the stool more... eloquent than the pulse.
Dışkıyı her zaman nabızdan daha önemli bulmuşumdur.
Two people associated with the painting I'm working on have died in the last week, and each time I found one of these on my doorstep.
Tablo üzerinde birlikte çalıştığım iki kişi geçen hafta içinde öldüler ve her bir olayın ardından kapımda bunlardan birini buldum.
I found this book of hers on subliminal advertising and I wanted her to autograph it for my mom's birthday.
Bilinçaltı reklamları üzerine olan kitabını buldum ve annemin doğumgünü için imzalamasını istiyordum.
I guess I've always found meaning... in meaningless relationships.
Sanırım ben her zaman ilişkilerin anlamsızlığında... anlam buldum.
But that still doesn't explain how he could've found her.
Ama bu hala Duane'nin, Scully'i nasıI bulduğunu açıklamıyor.
There, a still-possessed Jean Grey was found by Professor Charles Xavier, her mentor, and leader of the X-Men.
Phoenix'i hâlâ içinde barındıran Jean Grey X-Men'in lideri ve Jean'in hocası olan Profesör Charles Xavier tarafından bulunmuş.
I've always found your choice of hobby, madam, quite unique.
Hobi seçiminizi her zaman eşsiz bulmuşumdur, madam.
And with a greedy ear devour up my discourse which I observing took once a pliant hour and found means to draw from her a prayer of earnest heart which I would all my pilgrimage dilate.
Kulağını açıp yutardı sanki söylediklerimi ben de fark etmiştim bunu ve bir gün, uygun bir zamanda serüvenlerimin tamamını anlatmamı istedi benden.
Had it pleased heaven to try me with affliction had they rained all kinds of sores and shames on my bare head I should have found in some place of my soul a drop of patience.
Tanrı beni ıstırapla sınamak istediğinde yağdırsaydı başıma her türlü acı ve utanç ruhumun bir köşesinde bir damla sabır bulabilirdim.
Anyway, his wife was found dead from an overdose of her sleeping powder, and although I was only an Inspector then, I was called in to investigate.
Karısı aşırı dozda uyku ilacından ölü bulunmuştu, ve ben de olayı soruşturmak için çağırılan müfettiştim.
Overall, I've found this to be a good working environment and a valuable experience. I've learned a lot here.
Her şeyden önce, burası iyi bir çalışma ortamı ve kıymetli tecrübeler sağlıyor.
I want her found and placed under protective custody till we get to the bottom of this. One other thing.
Bulunmasını ve bu işi bir sonuca ulaştırana kadar koruyucu göz hapsinde tutulmasını istiyorum.
I once questioned her for serving veal and we found her in the garage with the engine running on a golf cart.
Bir keresinde, onun yemek servisini sorguladım. Ve bir saat sonra, onu motoru çalışan bir golf arabasıyla, garajında kilitli bulduk.
I think I've found out about all I can with my eyes.
Bulmak zorunda olduğum her şeyi, sadece gözlerimi kullanarak bulabilirim.
I think he was in love with her, and then he found out that everything he knew about her was a lie.
Sanırım ona aşıktı, ve onun yalanını yakaladığında onun için çok kötü oldu.
Many a night I've found her in a corner reading of a book.
Geceleri bir köşede kitap okurken gördüm.
And I found out about it. So, he got all freaked out, and thought I told Dr. Dunleavy.
Ve ben bunları öğrenince çıldırdı ve her şeyi Doktor Dunleavy'ye söylediğimi düşündü.
I think he looked for a woman like that and thought he found her in me.
Sanırım onun gibi birisini arıyordu ve benim içimde böyle biri yattığını sandı.
I've found her, sir.
Onu buldum, efendim.
I came home to surprise her at lunch and found her with her masseur.
Ona sürpriz yapmak için geldim ve bir masörle buldum.
I've always found it ironic that the man... who so eloquently communicates our ideals to the masses... should be born in America.
İdeallerimizi halk kitlelerine böylesine başarılı şekilde aktarabilen birinin Amerika'da doğmuş olması benim için her zaman büyük bir çelişki olmuştur.
'Cause I heard that they found her liver in the mailbox next to her spleen and her pancreas.
Ciğer, dalak ve pankreasının posta kutusunda bulunduğunu duydum.
I've always found that satisfying.
Bunu her zaman tatmin edici buldum.
Most people would say his writing is cold, analytical, detached, but... I've always found it to be... concise, efficient thoughtful.
Çoğu insan, yazılarına, çok soğuk, analitik ve detaylı derdi, ama... ben her zaman onun yazılarını... kısa, verimli... düşünceli bulurdum.
Certainly Her Majesty sends me no word that she is dissatisfied, and I feel sure that if she were unhappy, she would have found the occasion to speak to me in person,
Majesteleri hoşnut olmadığına dair bir haber göndermiyor. Ve eminim ki mutsuz olsa benimle yüz yüze konuşmaktan hiç çekinmez.
Before she was found, I went back to her place... and wiped it down.
O bulunmadan önce, yeniden evine gittim ve etrafı temizledim.
We're real glad to have found Helen here... and to be a part of getting her to her home and her kin.
Helen'i bulduğumuza ve onu... ailesine kavuşturacağımıza gerçekten çok memnunuz.
Tell Lisa Sayler we found her son, and get Security down here.
YB'ı ara. Lisa Sayler'a oğlunu bulduğumuzu söyle, ve Güvenlik'i çağır.
Pretty sure I've found her, if it is her.
Eğer o ise, sanırım onu buldum.
I've always found you very attractive.
Ben seni her zaman çekici bulmuşumdur.
I figure she anesthetized herself and then- - Found a bunch of empty sample packets in the bathroom trash, A couple more in her purse.
Kendisini uyuşturduğunun farkına vardım ve sonra banyonun çöpünde birkaç boş ilaç şişe buldum birkaç tane de çantasında.
Tell her that when you found me, I was here and I was with the only brothers that I have left, and that there's no way I was gonna desert them.
Ona, beni bulduğunuzda bu köprüde görev yaptığımı, yanımda geri kalan diğer kardeşlerimin olduğunu ve onları terk etmemin asla mümkün olmadığını söyleyin.
I want my daughter found, and I want her found now.
Kizimin bulunmasini istiyorum. Ve hemen simdi!
I suppose that Bene Gesserit whore and her spawn have found that out, haven't they?
Eminim o Bene Gesserit orospusu... ve onun dölü bunu çoktan anlamıştır, değil mi?
I found you victims, and buried you dead. And the first time I felt something tender for another living soul you torture her to death.
Kurbanlarını buldum, senin ölülerini, gömdüm ve ilk kez bir yaşam için sevgi hissettim onu işkence ile öldürdün.
Look, I have just found out that I'm a witch, that my sisters are witches, and that we have powers that will apparently unleash all forms of evil.
bak, ne buldum ben bir cadıyım, benim kardeşlerim birer cadı, ve bizim şeytanın her türünü yenecek özel güçlerimiz var.
i've found something 37
i've found 22
i've found you 24
i've found him 28
i've found it 52
found her 49
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
i've found 22
i've found you 24
i've found him 28
i've found it 52
found her 49
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
heroin 209
herself 49
hershey 18
hercules 220
herbert 132
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
herself 49
hershey 18
hercules 220
herbert 132
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here it is 2313
here we are 2264
here she comes 366
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here it is 2313
here we are 2264
here she comes 366