English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I've got

I've got traducir turco

103,203 traducción paralela
But she was too far gone to answer any questions, so I got some healers and we tried to cleanse her.
Ama Eva herhangi bir soruya cevap veremezdi, fazla ileri gitmişti, bu yüzden birkaç şifacı buldum ve onu temizleyemeyi denedik.
I've got super-duper wolf hearing.
Benim süper ötesi kurt duyuşum var.
I've got places to be.
Olmam gereken bir yer var.
I've got yours.
Ben de seni.
And I bet you got a plan all figured out.
Ve eminim her şeyi planladın.
I studied the records, and I got a family name... Del Robles.
Kayıtları inceledim ve bir soy ismi buldum. "Del Roble."
But we've got to figure out a way to fight and win and still have something that I recognize as a good life.
Ama savaşıp kazanacağımız ve yine de güzel bir hayat diyeceğim bir yol bulmalıyız.
I took it out on Klaus, Elijah, and they deserved what they got.
Sinirimi Klaus'tan, Elijah'dan çıkardım. Ve bunu hak ettiler.
I mean, you've got a friend who gets a nanny from Ghana,
Demek istediğim, Gana'dan bir dadı getiren bir arkadaşın var.
It was this or mascara, and I don't like shit around my eyes'cause I got allergies and I rub and then I look like one of them girls who cry.
Ya bu olacaktı ya rimel. Gözüme bir şey sürmeyi sevmiyorum. Alerjim azıyor, sonra ovalıyorum ve ağlamış bir kıza benziyorum.
I've got an Estée Lauder makeup bag high bidder, Estée Lauder high.
Estée Lauder makyaj çantası var, en çok verene gider.
- I've got a phone charger!
- Telefon şarj aletim var!
I've got a phone charger money bidder, folks, phone charger money bidder.
Telefon şarj aleti teklif eden var millet!
I got an Anne Geddes babies calendar from 2007.
Ve bir de 2007'ye ait Anne Geddes bebekli takvimim var.
Larry got off target once, and I did not enjoy it.
Larry bir kere hedefi kaçırdı ve hiç hoşuma gitmedi.
I got no identifying marks, and...
Belirleyici bir izim yok ve...
Sir, you are delinquent on... on your property taxes... and you got those tenants that are suing you. I think there's three of them, yeah?
Emlak vergisi ödemelerinizin vadesi geçmiş ve yanılmıyorsam üç kiracınız sizi mahkemeye vermiş.
- I've got a bad heart.
- Kalbimde sorun var.
My cardiologist tells me that I've got a year... eighteen months, tops.
Kardiyoloğumun dediğine göre bir senelik ömrüm kalmış maksimum 18 ay.
I've got a little bit of a random question for you.
Sana biraz alakasız bir sorum olacak.
Okay, good.'Cause I've got this friend and he is looking for an answer, or statistics, really, on how often carriers deny claims if there's any suspicion that the policy holder has committed suicide.
Tamam, iyi. Çünkü bir arkadaşım var ve poliçe sahibinin intihar ettiğine dair bir şüphe bulunması durumunda poliçeyi düzenleyen firmaların kesin ya da istatistiki olarak hangi sıklıkta sigorta taleplerini geri çevirdiklerini araştırıyor.
I got agents and producers packing this place every night, because if you're waiting for them to act stable, you got a long fuckin'wait.
Buraya he gece menejerler ve yapımcılar geliyorlar, yani anlardan dengeli davranmalarını bekleyeceksen daha çok bekleyeceksin
- Oh, I've got iced teas for everyone.
- Herkese soğuk çay hazırladım.
I suppose to you've got to get back to the office, or is Monday not a workday for you?
Sanırım ofise dönmen gerekiyor, yoksa pazartesi çalışmıyor musun? Hadi ama.
What, so you get to be all mysterious and silent and I've got to give you my personal soliloquy?
Sen esrarengiz biçimde suspus olacaksın ama ben hakkımdakileri sana anlatacağım.
I got you nothing,'cause you've been so bad.
Sana bir şey almadım. Çünkü cezalısın.
The hooker drugged me and stole the ring, and that... that's why I got into the fight.
Kevaşe beni uyuşturdu ve soydu. İşte bu yüzden kavga ettim.
So I went down to the bar and... and that's when everything got fucked up.
Bu yüzden bara gittim ve işte o zaman her şey boka sardı.
And I got nothing to do.
Ve hiçbir işim yok.
You asked me where all the people were and I theorised that they hadn't got here yet.
tüm insanlar nerede sormuştun ve ben teorize Henüz burada var olmasaydı.
All I've got to do is back the flow into the calorimeter and run.
Yapmam gereken tek şey geri kalorimetre ve kaçak içine akışıdır.
I've got to know.
Biliyorum lazım.
But if I look purposeful, they'll think I've got a plan.
Ben amaçlı bakarsanız, onlar bir planım var düşüneceğim.
If they think I've got a plan, at least they won't
Onlar bir planım var düşünüyorsanız, en azından yapmayacaklar
The kettle's boiling, I've got a vault to guard, and everything is exactly as we left it.
Kettle kaynıyor, ben korumak için bir kasayı var ve her şeyi biz şey bıraktığımız gibidir.
I've got audio equipment. So some extra space would be good.
Ses ekipmanım var o yüzden fazladan yer güzel olur.
Do you want dinner? I've got Mexican.
Akşam yemeği ister misin?
I've got a new story for you, too.
Benim de anlatacağım yeni bir hikaye var.
I've got a few positions on my book that are ready for juicing.
Elimin altında bu iş için birkaç pozisyon var.
I-I've got nothing but questions.
Aklımda sorudan başka bir şey yok.
Yeah, I've got this belly-full of regret.
Evet, bende de gereğinden fazla pişmanlık var.
I got a lot of thoughts and feelings, and I have for a really long time.
Benim duygu ve düşüncelerim var, hem de çok uzun zamandır.
I was working and then-then I got, uh, distracted, and when I looked up...
Ben çalışıyordum ve sonra... dikkatim dağıldı, aah, ve baktığımda...
I've got a physics question.
Bir fizik sorum var.
That's very generous, but I'm afraid I've got to go to the library.
Çok cömertsiniz ama maalesef kütüphaneye gitmem gerek.
I've actually got to go to a work thing.
- Aslında bir işim çıktı.
I've got a couple different color options depending on whether you want to put it on a submarine or a land vessel.
Denizaltına ya da yük gemisine koymak istemene bağlı olarak farklı renk seçenekleri sunabilirim.
I've got my dick stuck in a bottle. "
Aletim bir şişeye sıkıştı. "
Hey. - I've got some big news.
- Harika haberlerim var.
I've got better plans. Better than Pasta Buongiorno?
- Pasta Buongiorno'dan daha mı iyi?
I've got hundreds myself.
Benim bile yüzlerce var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]