I've got a question traducir turco
210 traducción paralela
I've got a question I'd like to ask you.
Benim de sana bir sorum var.
To answer your question, Mr. Cassidy, I learned a little about their operation and I've got an idea for a new kind of weapon.
Sizin sorunuza gelince Bay Cassidy, işleyişlerini biraz öğrendim. Ve yeni bir silah fikrim var.
Hold on, Mark. I've got a question for you.
Sana bir sorum var, Mark.
Yes, sir, I've got a question.
Evet, efendim. Benim bir sorum var.
Yes. I've got a question.
Evet, benim bir sorum var.
"Look here, I've got a 45-year-old chartered accountant with me who wants to become a lion-tamer" his first question is not going to be, "Does he have his own hat?"
"45 yaşında bir muhasebeci aslan terbiyecisi olmak istiyor." dersem ilk sorusu "Şapkası var mı?" olmaz.
But in answer to your little question, Sheriff... I imagine those thieves... if they got across the river without sinking too deep in the sand... and got by those Mexican bandits... and they knew how to make a deal down there... I imagine those thieves might get in upwards to... $ 100,000.
Ama küçük sorunuza cevaben şerif... bence bu hırsızlar... eğer çamura batmadan nehri geçerlerse... ve Meksikalı haydutlara yakalanmazlarsa... ayrıca, orada nasıl pazarlık yapacaklarını da biliyorlarsa... benim tahminim bu hırsızlar 100.000 dolar... civarında bir şey alabilirlerdi.
But, you see, the snag is... if I now call the service and say to them... "I've got a 45-year-old accountant who wants to become a lion tamer"... their first question is not going to be "Does he have his own hat?"
Ama sorun şu ki eğer şirketi arayıp, onlara, "elimde, 45 yaşında aslan terbiyecisi olmak isteyen bir muhasebeci var" dersem ilk soracakları soru "Kendi şapkası var mı?" olmayacaktır.
This is a.44 Magnum, the most powerful handgun in the world and would blow your head clean off you've got to ask yourself one question : "Do I feel lucky?"
Ama bu 44 magnum, dünyadaki en güçlü tabanca ve kafanı uçurmaya yeter kendine soracağın bir tek soru var : "Şanslı biri miyim?"
I've got a question.
Bir sorum olacak.
I've got a question coming up in a few minutes.
Birkaç dakika sonra geri dönmem gerekiyor.
Now that I've got you on my side, I have a question.
Şimdi benim tarafta var olduğunu, bir sorum var.
I've got a good question.
Güzel bir sorum var.
Now I've got a question for you.
Bir sorum var : Sizin veya annenizin konuyla ilgili bilginiz var mı?
I've got a question for you.
Sana bir sorum var Diane.
Hi, Nathan, I've got a question for you.
Merhaba Nathan, Sana bir sorum var.
- And I've got a question.
Bir sorum var. - Evet?
I've got a question for you.
Size bir sorum var.
Kelly, I've got to ask you a question.
Kelly, sana bir soru sormam lazım
I've got a question :
Bir sorum olacak :
Now, see, that is a very, very expensive question, boy. And... I don't think you've got what it takes to pay the price.
Şimdi bak, bu çok, çok pahalı bir soru, evlat, ve bunu ödeyebileceğini sanmıyorum.
Frankly, now that we've got that settled... -... do you mind if I ask you a question about last night? - Yeah.
Madem anlaştık sana bir şey sorabilir miyim?
I've got a better question, Doctor!
Daha iyi bir sorum var, Doktor!
- I've got a question.
- Bir sorum var.
I've got a question.
Bir şey soracağım.
I've got a question for you.
Bir sorum var sana.
I've got to call my mom and ask her a left-handed cooking question.
Annemi arayıp ona beceriksiz bir pişirme sorusu sormalıyım.
I've got a question for you.
Sana bir sorum var.
I've got a question for you.
- Benim de size bir sorum var.
" The tension of the season got to me and I overreacted to an innocent question from a journalist we all know to be of the highest caliber.
" Sezonun gerilimi bana yansıdı ve çok iyi niteliklere sahip olduğunu bildiğimiz bir gazeteciye aşırı tepkide bulundum.
I've got a question.
Bir sorum var. - Evet, Kosscke?
Listen I got a few more items of things that are pissing me off and this one comes in the form of a question.
Dinleyin, canımı sıkan birkaç şey daha var ve bu kez soru formatında geliyor.
Magnum, tbe most powerful gun in tbe world and would blow your bead clean off you've got to ask yourself one question : But being tbls a.44 "Do I feel lucky?"
Ama bu 44'lük Magnum'un, dünyadaki en güçlü silahın... kafanı uçurabileceğini göz önüne alarak... kendine sorman gereken soru şu :
But I've got a question for you.
Ama bir sorum var.
Well, i've got a question for you.
Sana bir sorum var.
Okay, I've got a question. If you had to pick one of us to date, who would it be?
Eğer birimizle çıkmak zorunda olsaydınız kimi seçerdiniz?
- I've got a question for him.
Onun için bir sorum var, tamam mı?
I've got a question.
Benim bir sorum var.
Mr Prison Guard Berus, I've got a question.
Sayın Hapishane Görevlisi Berus, Size bi sorum var.
I've got a question for you, if you don't mind, Mr. Lane.
Sakıncası yoksa, bir sorum olacak Bay Lane.
Listen, I've got a question for you.
Bak, sana bir sorum var.
I've got a question about an article in your local section.
Yerel haberlerde bahsettiğiniz biri hakkında bilgi istiyorum.
I got a personalized, romanticized question to ask you, so pay my fine.
Kişisel ve romantik... bir sorum olacak sana. Hayır, bu defa değil.
No, I've got a question for you. How's your aunt, by the way?
- Hayır sana bir sorum var
Now, if there's no more question, Miss Kelly and I have got a lot of work to do.
Şimdi, başka soru yoksa, Bayan Kelly ve benim yapacak çok işimiz var.
I've got a question.
Bir sorum var.
Now I've got a question for you
Benim de sana bir sorum var.
Hey, Marie, while you're holding that Bible, I've got a question for you.
Marie, hazır İncil elindeyken sana bir sorum olacak.
No, I just hate that yellow scum fuck, and I've got a question to ask.
Hayır, o sarı çıyandan nefret ediyorum, ve soracak bir sorum var.
Darling, I've got a very important question to ask.
Canım sana çok önemli bir sorum var.
I've got a question.
- Bir sorum var. - Evet.
i've got a question for you 28
i've got this 271
i've got your back 60
i've got you 463
i've got you covered 19
i've got 661
i've got it 1049
i've got an appointment 28
i've got to 132
i've got an idea 313
i've got this 271
i've got your back 60
i've got you 463
i've got you covered 19
i've got 661
i've got it 1049
i've got an appointment 28
i've got to 132
i've got an idea 313
i've got a headache 42
i've got your number 23
i've got to go 756
i've got a car 16
i've gotta go 294
i've got nothing to lose 16
i've got this one 21
i've got a job 38
i've got a family 22
i've got one 130
i've got your number 23
i've got to go 756
i've got a car 16
i've gotta go 294
i've got nothing to lose 16
i've got this one 21
i've got a job 38
i've got a family 22
i've got one 130