I've got it all worked out traducir turco
38 traducción paralela
What if I were to tell you that I've got a plan worked out to get it all?
Ya sana, tümünü ele geçirecek bir planım olduğunu söylersem?
I've got it all worked out, every move.
Açık olmadığı tüm zamanlarda bankayı soyabilirim,
I've got it all worked out.
Herşeyin üstesinden gelirim.
I've been thinking about it, and I have got it all worked out.
Bunu düşünüyordum ve her şeyi hallettim.
- Yeah, I've got it all worked out, Jim.
- Evet, hepsi ile çalıştım, Jim.
I've got a job! It all worked out.
Başardım, bir iş buldum.
I got it all worked out in my head, but sometimes, if you force it into words prematurely, the wrong words, well, your meaning changes in...
Kafamda her şey çözümlenmiş durumda, ama bazen kafandakini daha zamanı gelmeden kelimelere dökmeye zorlanınca, yanlış kelimeler çıkabilir ve aklındaki anlam...
actually, I'm starting it this summer, but I've got it all worked out in my head.
Aslında, bu yaz başlatıyorum, ama kafamda hepsini hallettim.
- I've got it all worked out.
- Ben her şeyi planladım.
I've got it all worked out, Dad.
Herşeyi düşündüm, Baba.
I've got it all worked out.
- Harika. - Her şeyi planladım.
I know that you've all worked really hard to make it this far, so let's get out there and SHOW ME WHAT YOU'VE GOT!
Bu noktaya kadar gelebilmek için gerçekten çok çalıştığınızı biliyorum. Şimdi çıkın ve bana hünerinizi gösterin!
I've got it all worked out.
Her şeyi plânladım.
I've got it all worked out.
Hepsini hazırladım.
Look don't worry. I've got it all worked out.
Endişelenme, herşeyi hallettim
Look, don't worry. I've got it all worked out.
Endişelenme, herşeyi hallettim
- Don't worry. I've got it all worked out.
- Endişelenme, herşeyi halletim.
I've got it all worked out.
Ben her şeyi planladım.
I've got it all worked out, David.
Neyse boşver, David. Her şeyi planladım.
I've got it all worked out - totally natural birth...
Dell buraya getirecek.
I got married, my wife and I started having kids and I needed to earn a living so it all worked out.
Evlendim, karımla çocuklarımız oldu ve hayatımı kazanmam gerekiyordu.
Well, I'm glad you've got it all worked out for him.
İyi ki her şeyi böyle anında çözdün.
I've got it all worked out.
Ben dersime çalıştım.
I've got it all worked out.
Her şeyi hesapladım.
You wanna give me names and addresses, or should I just go door to door? Why ask me? You both got it all worked out, right?
Bana isimleri ve adresleri verir misin yoksa kapı kapı dolaşmalı mıyım?
I've got it all worked out.
Her şeyin hesabını yaptım.
I'm glad that it all worked out for you guys in the end, and I'm glad that Dad got the clients, and I didn't completely screw everything up.
Sonunda her şey istediğiniz gibi olduğu için babam müşteriyi aldığı için ve her şeyi sıçıp batırmadığım için mutluyum.
Look, i've got it all worked out.
Bak, planı hazırladım.
OK, SINCE YOU'VE GOT IT ALL WORKED OUT, LET'S SAY, YES, I DID ORDER A HIT ON YOU,
Tamam, madem sen her şeyi çözdün diyelim ki seni vurmak üzere emir aldım...
OK, since you've got it all worked out, let's say, yes, I did order a hit on you,
Tamam, madem sen her şeyi çözdün diyelim ki seni vurmak üzere emir aldım...
I've got it all worked out.
Her şeyi biliyorum.
But I already got it all worked out this week, they're going to send over the part and replace it, and well get the car back in two or three days.
Ve tüm bunlar zaten çözülecek birilerini gönderip, değiştirecekler ve 3 gün içinde geri dönücez
I've got it all worked out.
Her şey tamam.
I've got it all worked out.
Her şeyi düşündüm.
I've got it all worked out.
Her şeyi halledeceğim.
Oh, I've got it all worked out.
Oh, Herşey yolunda gidecek.
I grew a lot, got some great hair, and it all worked out.
Büyüdüm, güzel saçlarım oldu ve işe yaradı.