I've got to get out traducir turco
645 traducción paralela
And do you think that after the way you've behaved... i suggest that if you want to get this thing straightened out and not wreck everything through... this trip, you've got to do something about this.
Kendi yaptıklarından sonra nasıl böyle konuşabiliyorsun? Her şeyi düzeltmen için sana bir şans veriyorum. Bu yolculuğa çıkana kadar her şey yolunda gidiyordu.
It means that I got to fi nd her and get her out of Italy.
Bu demektir ki onu bulmalı ve İtalya'nın dışına çıkarmalıyım.
So I've got to get out of here today.
Bugün buradan kurtulmam lazım.
I've got to get a safe - conduct pass to get into the war zone and bring out the children.
Çocukları alabilmem ve savaş alanına girebilmem için geçiş belgesi almam gerekiyor.
Now I've got to get away before they find out... who they've arrested or I'll never get out.
Kimi içeri attıklarını öğrenmeden kirişi kırmam gerek, yoksa asla dışarı çıkamam.
I've got to get out of here right away!
Buradan derhal çıkmam lazım.
I've got to get out, quit, change on it somehow or I'll go mad.
Bu kısır döngüden çıkmalıyım, yoksa delireceğim.
You told me to get a story out of that West girl. Well, I got it.
Doğru şarap, müzik ve mum ışığı olursa...
I've got to get my boy out or bring a doctor in.
Oğlumu çıkarmalı ya da doktor getirtmeliyim.
I've got to find out... -... if I can get some change.
- Parayı bozdurabilir miyim diye bakacağım.
But I've got to get that old man and the girl out of this country at all costs.
Ancak yaşlı adamla kızı ne pahasına olursa olsun ülke dışına çıkarmalıyım.
I've got to get those bodyguards out of the bed department.
Korumaları yatak bölümünden çıkarmam gerekiyor.
- I've got to get out tonight.
- Bu gece ayrılmalıyım.
But I've got to get out of here.
Ama buradan çıkmam lazım.
I've got to get out of here.
Buradan çïkmalïyïm.
I've got to get you out of here.
Seni buradan çıkarmalıyım.
I've got to get out of here.
Buradan gitmeliyim.
Oh, I got to get up 8 : 30 in the morning, go out to Stateville... and see that scrub woman's boy.
Oh, sabahın 08 : 30'unda kalkıp, Stateville'e gitmem ve şu temizlikçi kadının oğlunu görmem gerek.
I've got to get out of here.
Burayı sevmiyorum.
I've got to get you out of the room because there's gonna be a...
Seni odadan dışarı çıkaracağım, çünkü orada...
What if I were to tell you that I've got a plan worked out to get it all?
Ya sana, tümünü ele geçirecek bir planım olduğunu söylersem?
I've got to get yours out of the attic.
Hatırlat da senin takımı tavan arasından çıkartayım.
I've got to get out before he gets back!
O dönmeden buradan gitmeliyim!
- Well, I tell you, I've got to get out of...
- Sana söylüyorum, buradan...
I've got a plan for us both, to get us both out of here.
Her ikimizin de buradan kurtulması için bir planım var.
I've got to get out. Somehow.
Bir şekilde dışarı çıkmalıyım!
But I reckon you've got your right to try and prove it which you won't get from that gang of cutbacks out there.
Kendini kanıtlamaya hakkın var ve dışarıdakilerle bunu yapamayacaksın.
I was out with Bill. I've got to get dressed, I'm on early duty.
Hazırlanmalıyım, Erkenden işte olmam gerek.
- I've got to get out of here.
- Dinle, buradan kaçmalıyım.
I've got to get you out.
Sizi dışarıya çıkartmalıyım.
I've got to get out of here, and he won't let me.
Dışarı çıkmak istiyorum ama bana izin vermiyor.
I'll explain it all to you later, but right now we've got to get out of here.
Sana sonra her şeyi açıklayacağım ama hemen şimdi buradan gitmek zorundayız.
I had to have 20 quid by this morning or the bookie said he was coming round here to get it, and I knew what that would mean if the boss found out, so I got Martin to let me stay on the lift last night.
Bu sabah 20 sterlinimin olması gerekiyordu yoksa bahisçi almaya buraya geleceğini söyledi, ve patron duyduğunda bunun ne anlama geleceğini biliyordum, Bu nedenle Martin'in asansörü dün gece bana bırakmasını sağladım.
I've got to get out of here, I tell you!
Buradan çıkmam gerek diyorum size!
I feel like such a fool, but I've realized I've come out without a cent and I've simply got to get downtown right away.
Kendimi aptallaşmış hissediyorum, fakat farkına vardım ki, evden beş parasız çıkmışım ve hemen şehre inmem de gerekiyor.
Yes, I broke the key off in the lock and I've got to get out.
Evet, anahtarı kilitte kırdım ve dışarı çıkmam gerek.
I've got to get out of here.
Buradan çıkmam gerek.
Please let me... I found out from Dummy What happened. You've got to get out of here.
Lütfen beni içeri al.
- I've got to get Tommy out of that place.
- Tommy'yi oradan çıkarmam lazım.
I've got to get out of this trap.
Buradan kurtulmalıyım.
- I've got to get my guitar out of hock
- Gitarımı rehinden almak zorundayım.
Now you know why I didn't want to tell you, and why we've got to get out of here and lock this place up and never come back again!
Artık sana neden anlatmak istemediğimi..... ve neden buradan ayrılıp, kapattığımızı..... ve geri dönmediğimizi biliyorsun!
I've got to get'em out of there!
Onları oradan çıkarmalıyım!
I put your bride in a taxi. We've got to get out of here.
Ben kızı bir taksiye yerleştirdim Buradan çıkmalıyız.
I've got to get out.
Çıkmak zorundayım.
- I've got to get out of the country.
- Ülke dışına çıkmam lazım.
I've got to clean up and get out of here.
Temizlenip gidiyorum.
- Get out of here, I've got work to do.
- Defol, işim var.
To let you out I've got to get the keys.
- Anahtarı getireceğim.
I've got to get out of here.
Buradan çıkmam lazım.
I've got to get out of here.
Buradan kaçmalıyız.