I've never traducir turco
44,378 traducción paralela
I've never liked this sort of magic.
Bu tarz büyüleri hiç sevemedim.
I never told you this, but I've seen you perform a few times.
Sana hiç söylemedim ama birkaç kere gösterini izlemiştim.
Zooey and I never really got along.
Zooey ve ben gerçekten birlikte olmadık.
I've never had one of these on before, you know.
Daha önce hiç bunlardan takmamışlardı bana.
Choose Facebook, Twitter, Snapchat, Instagram and a thousand other ways to spew your bile across people you've never met.
Facebook'u, Twitter'ı, Snapchat'i, Instagram'ı seç. Ve tanımadığın insanlara kin kusacak binbir türlü başka yol seç.
But, I'm not simple... and I'm never going to marry you, Gaston.
Ama basit değilim ve seninle hiçbir zaman evlenmeyeceğim Gaston.
And I've never actually had to spell it out loud before
Şimdiye kadar hiç hecelemedim Yüksek sesle
I've heard of the effects of dark magic... but I've never before seen it with my own eyes!
Kara büyünün etkilerini duymuştum ama daha önce hiç kendi gözlerimle görmemiştim!
You've become the father i could never be.
Sen, benim asla olamayacağım, bir baba oldun.
I never should've stood up on that boat.
Botun üstünde asla ayağa kalkmamalıydım.
My son, he's never been on one before and I swear to you it's all he talks about.
Tamam, oğlum, daha önce hiç binmedi ve ben de ona söz vermiştim kafamın etini yedi.
Yes? Last night, I was out with a couple guys and they told me they're going shark fishing and I've actually never been before and I kind of missed them this morning and I don't know where their boat is.
- Geçen gece, birkaç kişiyle takılmıştık köpekbalığı avladıklarını söylediler ve ben de hep bir ava şahit olmak istemişimdir ve bu sabah gözden kayboldular ve teknelerinin nerede olduğunu bilmiyorum.
I intend for her to have the best and be the best, and she will never hear a whisper of her no-account, drug addict birth father or her whore of a mother.
Onun en iyi şeylere sahip olmasını ve en iyi olmasını istiyorum, o uyuşturucu bağımlısı biyolojik babasının ve orospu annesinin adını bile duymayacak.
Gene, it's an opportunity like I've never had.
Gene, bu bir fırsat. Elime ilk kez geçen bir fırsat.
I've never had so much cash.
Elimde hiç bu kadar para olmamıştı.
I've never seen them here before.
Sizi burada hiç görmedim.
I've never seen it before.
Daha önce görmemiştim.
Yes. - I've never felt it.
- Hiç böyle hissetmedim.
Eddie will have time to get along with Ella, but I've never introduced her to my boyfriends or the people I date.
Eddie'nin onu tanımak için yeterli zamanı olacak ama erkek arkadaşlarımın, çıktığım insanların hiçbiriyle
But I've never been so fucked up before.
Hiç bu kadar kötü durumda olmamıştım.
I've never been the victim.
Hiç kurban olmamıştım.
I mean, I-I've never met the guy... like we were talking about last week, we were saying...
Hiç oraya gitmedim ama... Sanırım her şey için kavga etmek gibi bir şey geçen haftadan bahsediyorduk, bize...
I've never even met the guy and yet, he gave you up to me.
Daha onunla tanışmamıştım bile ve seni ele verdi.
If I gave you the option to walk away and never come back, would you take it?
Çekip gitmek ve bir daha dönmeme seçeneği sunsam bunu seçer miydin?
I've never been more fucking disappointed with anyone in my life.
Hayatım boyunca hiç kimse konusunda bu kadar hayal kırıklığına uğramadım.
I'll go somewhere they'll never, ever find me or little Andy or Jenny.
Beni, Andy ve Jenny'i asla bulamayacakları bir yere gideceğim.
He never made an appearance, only now, now that I've done all the heavy lifting.
O kadar zaman ortaya çıkmamış anca şimdi çıkıyor ben onca zor işi hallettikten sonra.
I've never been in here before.
Daha önce hiç burada bulunmadım.
I've never had a brother.
- Hiç abim olmamıştı.
Oh, I've literally never seen that before.
Ah, bunu daha önce hiç görmemiştim.
I've never seen anything like it, really.
Gerçekten böyle bir şey görmedim, gerçekten.
It's just that... I've never had a guest.
Bugüne kadar misafirim olmadı.
I've never seen anything else.
Başka hiçbir şey görmedim.
I've never kissed anyone.
Hiç kimseyle öpüşmedim.
I just find it striking how delicate and white her epidermis is, like she's never been in the sun.
Çok hassas bir cildi var. Ve beyaz. Sanki kız hiç güneşe çıkmamış.
Listen, I go through this everyday and it never gets any easier.
Dinle, bunu her gün yaşıyorum ve asla kolaylaşmadı.
Sorry, I've never been very good with them.
Kusura bakma, onlarla hiçbir zaman iyi anlaşamadım.
You're always a good man, John, I've never doubted that.
Sen her zaman iyi birisin, John. Bundan hiç şüphe duymadım.
I mean the monster movie lighting and the musky air freshener and don't let anyone tell you you're not working that primer because wow, I have never found you more attractive and now that I've been in here for a couple of minutes the stench
Bu arada mekanda yaptıklarını gerçekten beğendim Yani canavar film ışıklandırması ve mis kokan oda kokusu Kimsenin sana çekici olmadığını söylemesine izin verme
HUD was a master of letting the other cars do the work for him he used to say, playing to him is like you were two June bugs on a summer night he stole that form me drafting, I've never had to do that
HUD diğer arabaları çalıştırma Konusunda büyük bir ustaydı Bir yaz gecesi 2 mayıs, 4 eylül birbirine sarılması gibi yapış onlara derdi O lafı benden çaldı
yeah that's when you were fast now you're slow and old and rickety and.... okay, okay, I get it the new you has to look for opportunities you never knew were there
Evet, hızlı olduğun zamanlardaydı o Şimdi yavaşsın ve yaşlı ve titrek ve bakımsız Tamam, tamam anladık
I've never seen the numbers lineup for storm like they do today Bob storm should be ninety six point eight percent unstoppable well, don't overlook Lightning McQueen whipple filter we've heard stories of the unusual way McQueen trained to get here
Storm'un bugünkü verileri kadar yüksek yüzdeler görmedim Bob Storm % 96.8 oranında bu yarışı kazanmalı Şimşek McQueen'in görünmüyor
If it's one thing I've learned from your father, never underestimate your own family.
Eğer babandan öğrendiğim tek şey buysa, Asla kendi ailenizi hafife almayın.
I've never come this far.
Hiç bu kadar yaklaşmamıştım.
I've never seen a dead body before.
Daha önce hiç ceset görmemiştim.
I've never told anybody anything.
Onlar hakkında kimseye bir şey söylemedim ki.
The drones are revering into the city, I've never seen this before.
Kasaba Drone'dan geçilmiyor. Böylesini daha önce hiç görmedim.
I've never seen anything like it!
Tanrım. Hiç böyle bir şey görmedim.
I've never said that name out loud before.
O adı daha önce hiç sesli söylememiştim.
Grown man I've never met.
Hiç tanımadığım yetişkin bir adam.
Well, anyway, I've never seen soccer played like that before.
Her neyse, daha hiç böyle futbol oynandığını görmemiştim.
i've never been there 72
i've never done that 24
i've never met anyone like you 25
i've never been happier 33
i've never been 90
i've never heard of it 61
i've never been better 23
i've never seen it before 55
i've never done that before 28
i've never felt like this before 28
i've never done that 24
i've never met anyone like you 25
i've never been happier 33
i've never been 90
i've never heard of it 61
i've never been better 23
i've never seen it before 55
i've never done that before 28
i've never felt like this before 28