I've never done that before traducir turco
157 traducción paralela
Did you not find it strange... when I suddenly started doing things that I've never done before?
Bunu tuhaf bulmadın mı?
♪ But ev'ry now and then I feel so insecure ♪ I know that I just need you like I've never done before
But ev'ry now and then l feel so insecure l know that l just need you like l've never done before
Me, experiencing new things that I've never done before.
Daha önce hiç yapmadığım şeyleri deniyorum.
I've never done such a thing before and I wouldn't do it now... except there's a look in your eye that tells me I've got to.
Daha önce böyle bir şeyi hiç yapmamıştım. Ve şu an da yapmazdım aslında ama bana bunu yapmak zorunda oluduğumu söyleyen o gözlerindeki bakış beni buna zorluyor.
I've never seen that done before.
Daha önce böyle bir şeyin yapıldığını hiç görmedim.
I have done many things on this voyage that I've never done before.
Bu yolculukta, daha önce yapmadığım bir sürü şeyi yaptım.
I've never done that before.
Daha önce hiç yapmamıştım.
I've done that before, but I never knew what to call it.
Daha önce öyle yaptım ama nasıl söyleyeceğimi hiç bilemedim.
It seems crazy after all these years, but I've never done that before.
Bunca yıldan sonra saçma gibi geliyor, ama bunu daha önce hiç yapmamıştım.
You know, when I... when I saw that dog, I thought... I've never done anything like that before.
Şey köpeği gördüğümde sandım ki daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım.
No, it's more than that. I want Hunt paid. We've never done that before, sir.
Hayır bundan daha fazlası var.Hunt a ödeme yapılmasını istiyorum.
I've never done that before.
Daha önce asla yapmamıştım.
Feed'em some of that "I've never done this before" bullshit... and let them labor under the delusion that they're rockin'my world... until I can't stand'em no more, then I hit'em with the truth.
"Daha önce yapmadım." diyorum. Dünyamı sarstıklarını sanmalarına izin veriyorum. Onlara tahammül edemeyene kadar.
I've never done nothing like that before.
Daha önce hiç böyle bir iş yapmadım.
But I've never done that before.
Daha önce böyle bir şey yapmamıştım ki.
Is that if you want to talk to somebody about this, I mean really talk even though I know we've never done that before I'd really like to be that person.
Eğer bu konu hakkında biriyle konuşmak istersen yani gerçekten konuşmak bunu daha önce yapmamış olsak bile o kişinin ben olmasını çok isterim.
Well, I've never done that with you before.
Daha önce seninle böyle bir şey yapmamıştık.
I've never done that with you before.
Ben ben bunu seninle daha önce hiç yapmadım. Hayır.
I ended up going home with him, and I've never done anything like that before, so now I just want everything to be perfect, you know?
Eve onla gitdim.. ve daha önce böyle bir şey yapmamıştım ondan dolayı herşeyin mükemmel olmasını istiyorum, anlıyor musun?
- Yes. I've never done anything like that before.
- Ben-ben... ben daha önce hiç böyle birşey yapmadım.
And that thing, that's a little freaky, though, because I've never really done a show before where I had to, honest to God, deal with a blaster like that.
Ve şu şey, biraz garip çünkü açıkçası bu tip ateşleyicisi olan bir şeyle daha önce bir gösteri gerçekleştirmemiştim.
Because I've never actually slept with any of the other guys that I've done this with before, that's how.
Çünkü daha önce bu işi yaptığımız diğer adamlardan hiç biriyle yatmadım,
I've never done that before.
Daha önce yapmamıştım da.
Lois you thinking I'm having fun... I spent 2 days on this and I even saw a paragraph that really sucked and then I rewrote it. Malcolm had never done this before, but last night, I say look I can not stop talking while you try to read.
Lois burada çok eğlendiğimi düşünebilirsin... 2 Gündür burada zaman harcadık ve bütün parağrafı ezberledim.
I've never done anything like that before, and I never will again.
Böyle birşeyi daha önce hiç yapmadım ve asla tekrar yapmayacağım.
No, I've never done that before.
Hayır, daha önce hiç yazmadım ben.
I've never done that before.
Bunu daha önce yapmadım.
It's important to me that you know what happened between us I've never done anything like that before.
Ama aramızda geçenlere benzer bir şeyi daha önce yaşamadığımı bilmen benim için çok önemli.
I've never done that before.
Bunu daha önce hiç yapmadım.
Look, I've never done anything like that before.
Bak, daha önce hiç böyle birşey yapmadım.
I've never done that before.
Yemin ederim.
No, I swear to God, I've never done that before.
Yemin ederim daha önce yapmadım.
Not that I had never done it before, but this time, it was to be a more thorough and lasting examination.
Daha önce yapmadığım bir şey değildi, ancak bu sefer daha kapsamlı ve uzun bir sınavdı.
I've never done that before.
Bunu daha önce hiç yapmamıştım.
Look, I don't... I mean I've never done anything like that before.
Bak ben ben daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım.
I've never done anything like that before, I mean, had a three-way.
Buna benzer bir şey hiç yapmadım,... Yani, üçlü yapmak.
I've never done anything like that before in my life.
Hayatımda daha önce böyle bir şey yapmadım!
I've never really done that before and I swiped this from my dad.
Daha önce hiç yapmamıştım ve bu şeyi babamdan yürüttüm.
I've never done that kind of onscreen thing before.
Eğer geri dönerlerse barış içinde dönecekler. Fark etmez.
I think our experience levels are a little different, you know, but... even so, I'm doing something with her that... I've never done before ;
Sanırım tecrübe seviyelerimiz biraz farklı, bilirsiniz, ama... yine de, hayatımda hiç yapmadığım bir şeyi... onunla yapıyorum ;
- I've never done this before. - What's that?
- Bunu daha önce hiç yapmadım.
I've never done that before. I swear.
Çünkü daha önce hiç yapmadım baba, yemin ederim.
Like I've never done that before.
Sanki daha önce hiç yapmadım.
Even so, I'm doing something with her that I've never done before.
Yine de onunla, daha önce hiç yapmadığım bir şey yapıyorum.
I've never done that before.
Daha önce böyle bir şey yapmadım.
I've never done anything like that before.
Daha önce böyle bir şey yapmadım.
I've never seen it done that way before.
Bu yöntemi daha önce hiç görmemistim.
I've never done anything like that before.
Daha önce hiç böyle birşey yapmamıştım
I've never done anything like that before.
Daha önce böyle bir şey yapmamıştım.
I've never done this before. I know that, Charlie Bartlett.
Bunu daha önce hiç yapmadım.
And because I've been asked today to do something that we've never done before :
Bugün benden, daha önce hiç yapamadığım bir şeyi yapmam istendi.