I've never seen them before traducir turco
105 traducción paralela
It's two men, and I've never seen them before.
Kapıda iki adam var, onları daha önce görmedim.
- I've never seen them before.
- Bunları daha önce hiç görmedim.
I've never seen them before.
Daha önce hiç görmemiştim.
- I've never seen them act like that before.
Hiç böyle davrandıklarını görmemiştim.
Your friends. I've never seen them before.
Hepsi de senin arkadaşındı.
There are 206 bones in the human body, and I've never seen them that well-arranged before.
Ve ben asla, daha önce hepsinin bu kadar iyi düzenlendiğini görmemiştim.
I've never seen them before.
Onları daha önce hiç görmedim.
He must've picked them up on his travels'cause I've never seen Aspirin before.
O zaman bunları seyahatlerinde almış olmalı. Çünkü daha önce Aspirin diye bir şey duymadım.
I've never seen them act this way before.
Daha önce hiç böyle davranılmamıştı.
I honestly have no idea I've never seen them before
Gerçekten bilmiyorum onları daha önce görmedim!
I've never seen them before.
Onları daha önce görmedim.
I've never seen anything like them before.
Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim.
I've never seen them before
Bunları daha önce hiç görmedim.
I don't know, H, I've never seen them before.
Tam olarak bilmiyorum. Onları daha önce hiç görmedim.
I've never seen them before.
Onları daha önce hiç görmemiştim.
I've never seen them before.
Daha önce hiç görmedim.
- I've never seen them before!
- Onları daha önce hiç görmedim!
l-l'm sorry, I've never seen them before.
Üzgünüm, onları daha önce görmedim.
And he said most of them were college guys I never even seen or met before.
Ve ayrıca bir çoğunun liseden çocuklar olduğunu ve hiç görmediğimi söyledi.
I've never seen them act like that before.
Hiç böyle davrandıklarını görmemiştim.
I've heard about them, never seen them before.
Duymuştum ama daha önce görmemiştim.
I've never seen a fish before, not a real one, but I've read about them on our database.
Bu güne kadar hiç gerçek bir balık görmedim, ama veritabanımızda, onlar ile ilgili şeyler okudum.
I've never seen before! Alright, you had them out and were going through them, why?
bunları çıkarmış bekıyordun.
I don't know, dude. I've never seen them before.
Daha önce hiç görmedim.
I will give them something they've never seen before
Onlara daha önce hiç görmedikleri bir şey vereceğim.
No, I've never seen them before in my life.
Hayır, onları daha önce hiç görmedim.
I like the way you told them you've never seen a baptism before.
Onlara daha önce hiç Vaftiz görmediğini söylemen çok iyiydi.
Because I've never seen them before.
Çünkü bunları yukarıdaki kar gibi daha önce hiç görmedim.
I've never seen anything like them before.
Bunlar gibi şeyleri daha önce hiç görmemiştim.
You have to look at them as if to say, "I've never seen such beauty before."
Onlara öyle bakmalısın ki "Sizden daha güzelini görmedim." Der gibi olmalısın.
Because I've never seen them before.
Çünkü bunları daha önce burada görmedim.
I've never seen either one of them before.
İkisini de daha önce hiç görmedim.
I've never seen them shine like that before.
Daha önce onları böyle parıltılı görmemiştim.
I've never seen them mating before the solstice.
Gün dönümünden önce çiftleştiklerini hiç görmemiştim.
- I've been to these places before but I've never really seen them.
- O yerlere daha önce de gittim... ... ama gerçekten görmemişim.
I swear to God, I've never seen them before.
Yemin ederim ki, bunları daha önce görmedim.
I've never seen one of them before.
Daha önce bunlardan birini görmemiştim.
And they all know me, and I don't know any of them... and I had never seen a dead body before.
Ve onların hepsi beni tanıyor, fakat ben onların hiçbirisini tanımıyorum ve daha önce hiç ölü bir beden görmemiştim.
I've never seen them before.
Bunları daha önce görmedim.
I've never seen them before in my life.
Bu insanları daha önce hiç görmedim.
I don't know these girls and I've never seen them before.
O kızları tanımıyorum, onları hiç görmedim.
I've never seen them before.
İlk kez görüyorum.
I've never seen them like that before.
Daha önce hiç öyle görmedim.
Now, a one-eyed doctor that I've never seen before is appearing in them.
Ama şimdi, tek gözlü doktoru gören ben miyim sadece?
I've never seen them like that before.
Onları daha önce hiç bu şekilde görmemiştim.
I've never seen them before.
Hiç görmedim bugüne kadar.
You know how... when you see people for the first time, even though you know you've seen them before, it's... and then John Lennon must be the most famous person in the world... and I've never seen him!
Yani... Bir insanı ilk gördüğünde, daha önce gördüğünden emin olsan bile, sanki... Yani John Lennon dünyanın en meşhur adamı olmalı ve ben daha onu hiç görmedim.
I've never seen tattoos like them before.
Böyle bir dövmeyi daha önce hiç görmemiştim.
I've never seen them before in my life.
Onları daha önce hiç görmedim.
I told them I've never seen it before.
Bu bileziği daha önce hiç görmediğimi onlara da söyledim.
No. No, I've never seen them before in my life.
Hayır, onları daha önce hiç görmedim.