I am not a liar traducir turco
43 traducción paralela
I am not a liar, Rachel.
Yalan söylemiyorum Rachel.
- I am not a liar!
- Yalancı değilim!
I AM NOT A LIAR!
- Ben yalancı değilim.
I am not a liar. I'm a cheater.
- Ben yalancı değilim, hilekârım.
- I am not a liar.
- Yalancı değilim.
I am not a liar.
Yalancı değilim.
I am not a liar.
Ben yalancı değilim.
Look, I am not a liar, all right?
Bak, ben yalancı değilim, tamam mı?
I am not a liar.
Bu doğru mu, Jane Eyre?
- I am not a liar.
Yalancı değilim.
I am not a liar.
Ben bir yalancı değilim.
But I am not a liar.
Fakat ben bir yalancı değilim.
I am not a liar. I love the food from your mother. It s?
Yalan söylemedim, annenin yemeklerini çok seviyorum, ben sadece...
- I am not a liar.
- Ben yalancı değilim.
I am not a liar.
- Ben yalancı değilim.
I am not a liar...
Ben yalancı değilim...
I am not a liar.
[İç çekme sesi] - Ben yalancı değil.
I am not a liar. - Huh!
Ben yalancı değilim.
I am not a liar...
- Yalancı değilim.
Well, no, I am not a liar.
Hayır. Yalancı falan değilim.
I am not a liar, Detective.
Ben yalancı değilim dedektif.
Gentlemen, it's a well-known fact that I am not only a brilliant safe-cracker, but a liar and a thief.
Beyler, herkes bilir ki ben hem iyi bir kasa hırsızı, hem bir yalancıyım.
You're not a liar, but I am.
Sen yalancı değilsin, ama ben öyleyim.
I was just making sure that you're not a better liar than I am a psychiatrist.
Sadece benim psikiyatristliğimden daha iyi bir yalancı olup olmadığınıza bakıyordum.
Ma'am, I'm not calling you a liar... but regulations require that we check the premises of any person... who's reported to have been seen with these individuals.
Bayan, size yalancı demiyorum ama yönetmelik gereği, bu insanlarla birlikte görüldüğü söylenen herkesin evini aramamız gerekiyor.
But I'm not a liar, am I?
Ama ben yalancı değilim, değil mi?
I am supposed to be capricious. I have been called a playboy. I've even been called an eccentric but I do not believe that I have the reputation of being a liar.
Kaprisli çapkın ve hatta kaçık olduğum söylendi ama bugüne kadar yalancıIıkla itham edildiğimi hatırlamıyorum.
Are you calling me a liar, telling me I'm not who I say I am?
Söylediğim kişi olmadığımı söyleyerek bana yalancı mı diyorsun?
I am not a very good liar,
- Bilmiyorum!
I am a great many things, but a liar I am not.
Bir çok şeyde gayet iyiyimdir, ama bir yalancı değilim.
'cause your boss is involved, and you're a terrible liar who's not the least bit buzzed, and I know that because you've had as much as I've had, and while I am genuinely buzzed,
Zaten yine de inanmam çünkü patronun bu işe karıştı. Ve sende çok berbat bir yalancısın kafan iyi falan değil. Ve biliyorum, çünkü sen de benim kadar biliyorsun.
I am not a terrible liar!
Ben korkunç bir yalancı değilim!
in the past three minutes, you've called me a criminal, a whore, an idiot, and a liar, so this is pretty much the last time we'll be speaking, so one... who I am or am not screwing,
Şu üç dakika içinde bana suçlu fahişe, geri zekalı ve yalancı dedin. O yüzden bundan sonra bir daha konuşmayacağız. Bir :
I'm a lot of things, Jennifer, but one think I am not... is a liar.
Birçok şey olabilirim Jennifer ama yalancı değilim.
You're not a liar. No one's saying I am, okay?
Kimse yalancı olduğumu söylemiyor.
I am not here to judge you, but I'm a bad liar.
Seni yargıladığımı düşünmeni istemem ama ben çok kötü bir yalancıyım.