I came to talk to you traducir turco
393 traducción paralela
Hey, but, dude, this is why I came to talk to you, man.
Dostum bu yüzden seninle konuşmaya geldim.
I came to talk to you about Lloyd.
Lloyd hakkında konuşmaya geldim.
It's the secret I came to talk to you about.
Sizinle o sır hakkında konuşmaya geldim.
I came to talk to you about something.
Seninle bir şey hakkında konuşacaktım.
That's why I came to talk to you.
Sana bu yüzden geldim.
It was Harrington I came to talk to you about.
Seninle Harrington hakkında konuşmağa gelmiştim.
I came to talk to you about it.
Buraya bunu konuşmak için geldim.
I came to talk to you about Julius Caesar. Not to praise him.
Sizinle Julius Caesar hakkında konuşmak için geldim Onu övmek için değil.
Mrs Durnley, I came to talk to you about Georgie.
Bayan Durnley, sizinle Georgie hakkında konuşmaya geldim.
I came to talk to you.
Sakin bir yere gidebilir miyiz?
I came to talk to you.
Seninle konuşmak için geldim.
I came to talk to you about Mme. Grezel.
Sizinle Madam Grézel hakkında konuşmaya geldim.
That wasn't the only reason I came to talk to you.
Seninle konuşmaya gelmemin tek nedeni bu değil.
- I came to talk to you.
- Senle konuşmak için geldim.
I came to talk to you.
Buraya seninle konuşmaya geldim.
I assume you came here to talk about your play.
Zannımca, oyununuz hakkında konuşmaya gelmiştiniz.
I wanted to talk to you, and then that jerk came in with the paper.
Konuşmak istemiştim derken şu serseri gazeteyle içeri girdi.
- I really came here to talk to you.
- Evet, Doktor?
Please don't talk that way. You'll think I came in to hear that.
Öyle konuşmayın, buraya bunları duymaya gelmedim ben.
After I go back, I'll tell Liyan that I came to talk with you.
Geri döndükten sonra, Liyan'a seninle konuşmaya geldiğimi anlatacağım.
I just came out to talk to you about something.
Ben sadece seninle bir şey konuşmak için geldim.
I came from Deadwood City to see you and talk you into going back with me.
Deadwood City'den buraya sizi görmeye ve yanımda götürmeye geldim.
What I really came to talk to you about is our problem boy.
Asıl size başka bir şey danışmaya eldim. Şu problem çocuğumuz.
I came to talk to you.
Senle konuşmak için geldim.
I came here to talk to you about something, but after I saw you it... slipped my mind.
Seni gördükten sonra unuttum.
That's why I came here, to talk to you.
Buraya o yüzden, seninle konuşmak için geldim.
That's what I came over to talk to you about.
Seninle de bu konuyu konuşmaya gelmiştim.
I came for your dinner and to talk to you.
Düzenlediğin yemek ve seninle konuşmak için geldim.
And I thought you came to talk to lllia.
Buraya Illia ile konuşmaya geldiğinizi sanmıştım.
I'll cut to the chase, I came here to talk to you.
Sadede geleceğim. Buraya seninle konuşmaya geldim.
Tell you what I came to talk about, Pop.
Niye geldiğimi söyleyeyim baba.
- I came to talk to you, Sam.
Bu beni heyecanlandırıp sevindirir Hayır... - Seninle konuşmaya geldim Sam.
I thought you came here to talk about my play?
Oyunum hakkında konuşmaya geldin sanmıştım.
I think I came here to talk to you about Karen, because I but it may be irrationalization.
Buraya senden ve Karen'den konuşmaya geldim, çünkü ben ama belki mantığa sığmaz.
I came all the way from Yaita to talk with you.
Sizinle konuşmak için ta Yaita'dan geldim.
I no came to talk to you, Mr. Security Guard!
Sizinle konuşmaya gelmedim, Sayın Güvenlik Görevlisi!
Oh, well, um, I just came in to, uh... to talk with you, actually, but, um, that's fine.
Oh, aa, şey, Aslında ben buraya, ee... seninle konuşmaya gelmiştim, ama, önemli değil.
That's what I came here to talk to you about.
Buraya seninle bunu konuşmaya geldim.
I think I know what he came to talk to you about.
Sanırım seninle ne konuşmaya geldiğini biliyorum.
I came to talk some sense into you.
Buraya seninle konuşmaya geldim.
Listen, Billy... The reason why I came talk to you is that... I have a little problems and maybe you could you help me.
Dinle Bill buraya gelip seninle konuşmamın asıl sebebi ufak bir sorunumun olması ve senin yardım edebileceğini düşünmem.
I'm glad you came by. I think we need to have a little talk.
Sanırım konuşmamız gerekiyor.
i came all the way over here to talk to you.
Bütün bu yolu, seninle konuşmak için geldim.
Jordan, I came here to talk to you.
- Seninle konuşmak için geldim. - Bak, hemen buradan gitmezsen...
I told you why I came here... to talk to my wife.
Buraya neden geldiğimi size anlattım.
I came here to talk to you about an investment.
Buraya, seninle bir yatırım hakkında konuşmak için geldim.
It came to me when I woke up. I came right away to talk to you about it.
Uyanır uyanmaz aklıma geldi.
I came to get the car, but if you got a minute, we could talk.
Arabayı almaya geldim, ama bir dakikan varsa konuşalım.
I came up here to talk to you about us.
Bizimle ilgili konusmak için çiktim.
I saw this movie where this mannequin came to life so if you can talk, please do.
Bir filmde mankenin canlandığını görmüştüm yani konuşabiliyorsan lütfen konuş.
I came here because I have something I wanted to talk to you about.
Ben bir şey var çünkü.Ben seninle konuşmak istediğim için geldim.