I care about him traducir turco
415 traducción paralela
What do I care about him?
Onu niye umursayayım?
Not that I care about him, but I'd be better off that way.
Onu düşündüğümden değil, ama bu benim için daha iyi. Ya ben?
Of course I care about him.
Elbette onu önemsiyorum.
What makes you think I care about him?
Onunla ilgilendiğimi nereden çıkardın?
I was confused and angry, and I care about him deeply.
Kafam karışıktı, kızgındım ve ondan gerçekten hoşlanıyorum.
I care about him deeply, and I know you do too.
Ona çok değer veriyorum. Sen de veriyorsun.
Believe me, it's not that easy. I care about him.
İnan bana, o kadar kolay bir şey değil. Ona değer veriyorum.
I care about him very much.
Onu çok önemsiyorum.
Yes. I care about him.
- Evet, onu önemsiyorum.
This is Oliver's only chance. I care about him just as much as you do but I will kill him.
Onu en az senin kadar benimsiyorum ama onu öldüreceğim.
Bud, after months of trying I think I finally found a way to show Carlos how much I care about him.
Bud, bir ay denedikten sonra,... sanırım sonunda Carlos'a onu ne kadar önemsediğimi göstermenin bir yolunu buldum.
I care about him and probably always will, but he's moved on with his life and so have I.
Ona değer veriyorum ve muhtemelen daima vereceğim, ama o da, ben de hayatımıza devam ettik.
Stop telling me about Jonathan, I'll take care of him.
Bana Jonathan deyip durma, ben onun icabına bakarım.
I don't care because I just don't care about him anymore.
Artık umurumda değil çünkü artık onu umursamıyorum.
I don't care about him.
O umurumda değil.
I don't care about his wife, but it bothers me to see him fool around with Kinuko.
Karısı hiç umurumda değil, ama etrafta Kinuko ile gezdiğini görmek beni çok rahatsız ediyor.
I got him on the rebound, UncleJervis... - but I got him, and that's all that I care about.
O reddedilince elime düştü, ama o benim ve gerisi umurumda değil.
I dont care about him.
O umurumda bile değil.
He didn't seem to care when I told him... that the man said he had something very important to talk to him about.
Ona, adamın onunla konuşacağı çok önemli... bir şeyi olduğunu söylediğimde umurunda değil gibiydi.
Don't worry about that. I'll take care of him.
Üzülme ben hallederim.
I gather you don't care too much about him.
Onu pek fazla önemsemediğini sanıyorum.
- I don't care about him.
Ona ne olduğu umurumda bile değil.
I don't care what you say about him in your column, but don't try to sell me on Kimble's innocence.
Kendi sütununda onun hakkında ne yazarsan yaz ama Kimble'ın masumiyetini bana satayım deme.
- I don't care about him.
- Ondan bana ne.
But I don't care about him.
Fakat o umurumda değil.
I know you care about him.
Biliyorum onu önemsiyorsun.
And what about that fellow out there? - I'm going to take care of him. You know you have very little chance,
Fakat akbabam seni ona gerçekten yaklaştırabilir.
I know, too, how much you care about him and his future.
Biliyorum, kardeşinle ve onun geleceğiyle yakından ilgileniyorsun.
I dont know. Depends, how much do u care about seeing him healthy again.
bilmiyorum. bu, onun tekrar sağlıklı görünmesinin seni ne kadar çok ilgilendirdiğine bağlı.
I cared not about Parker but I care a great deal about the much more formable person who is behind him, the bosom friend of Moriarty.
Parker'a aldırmadım, ama asıl arkasındaki kişi önemli. Arkasındaki kişi Moriarty'nin can yoldaşı.
- I care a great deal about him, yes.
- Ondan gerçekten hoşIanıyorum. Evet.
I know you don't care about him that much.
Onu fazla önemsemediğini biliyorum.
I wondered how he could care so much for his dad who'd almost killed him and I didn't care about my own who hadn't touched me since I was three.
Onu az kalsın öldürecek olan babasını bu kadar önemsemesi beni şaşırtmıştı. Oysa üç yaşımdan beri bana fiske vurmayan babam benim umurumda bile değildi.
I know you care about him.
Onu önemsediğini biliyorum.
I do not care about him.
O benim umurumda de? il.
Maybe you don't care about what you're doing to him, but I do.
Belki ona yaptıklarını önemsemiyorsun, ama ben ediyorum.
I don't care about him, but I would like to help her.
O umrumda değil ama kadına yardım etmek istiyorum.
I don't care about his money, I love him! We get that a lot.
Anlıyorum sen gel güzel sıradaki bunu mu istiyorsun?
I'm looking for Abe Simpson. It's important. I don't care about his money, I love him!
bayan, Abe Simpson'ı arıyorum çok önemli sahip olduğu para umurumda değil, onu seviyorum!
I don't care what the newspapers say about him.
Gazetelerin ne yazdığı umurumda değil.
I didn't care about Ernie then, and I don't care about him now.
Ernie umursamadım. ve artık umurumda değil.
I don't care about you or him.
Sen ya da o, umurumda değilsiniz.
I don't care about him anymore.
O herif artık umurumda bile değil.
I thanked him and thanked him... and we listened together... like a couple of people who care about each other... and for the first few minutes, he didn't do anything.
Ona tekrar tekrar teşekkür ettim. ve birlikte, birbirini düşünen insanlar gibi oturup müziği dinledik önce herhangi birşey yapmadı.
There's not a year goes by that I don't read about an escalator accident... involving some bastard kid that could've been easily avoided... had some parent, I don't care which one, but some parent, conditioned him... to fear and respect that escalator!
Her sene, her sene bitmeden bir veledin birinin karıştığı bir yürüyen merdiven kazası okuyorum. Ebeveynleri... hangisi umrumda değil, ama birisi onlara,... yürüyen merdivenden korkmayı ve saygı duymayı öğretmeli.
I don't care about him... or you, or anybody else in this town.
O umurumda değil... ya da sen, ya da kasabadaki başka biri.
I'm sure that he knows you care about him.
Eminim o, onu önemsediğini biliyordur.
I don't care about him, he's a jerk.
Önemsemiyorum onu, pisliğin teki zaten.
I don't care about him or you.
Sen yada o umrumda değilsiniz.
I can't take him to work every day. What about going back to my idea of doggie day care?
- Bakım merkezini tekrar düşünsek.
It didn't care about the girls or me, until I tried to help him.
Kızları veya beni umursamadı. Ta ki ona yardım edene kadar.