I couldn't stop myself traducir turco
80 traducción paralela
I just couldn't convince myself to stop.
Kendimi durmaya ikna edemedim.
I still couldn't stop myself.
Yine de kendimi durduramadım.
I couldn't stop myself.
Kendime engel olamadım.
I mean, I couldn't stop myself.
Kendimi durduramadım.
I just couldn't stop myself.
Sadece kendimi alamadım.
But I couldn't stop myself going back to that house.
Ama eve geri dönmekten kendimi alamadım.
I couldn't stop myself.
Kendime hakim olamadım.
I guess I couldn't forgive myself for not doing something more to stop it.
Onu durdurmak adına hiçbir şey yapmadığım için kendimi affedemedim.
I just... I just I couldn't stop myself.
Ben... ben sadece kendime engel olamadım.
I couldn't stop myself
Kendimi durduramadım.
I couldn't stop myself.
- Ama kendimi durduramadım.
I could see it all happening, but I couldn't stop myself.
Her şeyi görüyordum ama kendimi durduramadım.
I'm so sorry. I could see you, but I couldn't stop myself. I tried.
Seni görüyordum ama kendime engel olamadım.
I just couldn't... I couldn't stop myself.
Ben kendimi.. kendimi durduramadım.
I couldn't let myself stop.
Kendimi durduramıyordum.
I couldn't stop myself.
Kendime hâkim olamadım.
- I..... exhausted every ounce of will that I had and I still couldn't stop myself.
- Ben..... sahip olduğum iradenin her zerresinde kaybolmuştum ve yine de kendimi durduramamıştım..
But it's like I couldn't stop myself.
Ama kendime hakim olamadım.
I don't know why, I couldn't stop myself.
Neden kendimi durduramadım bilmiyorum.
I almost couldn't stop myself from telling her that Fuko-chan is at school right now.
Seninle yalnız konuşmak istiyorum. Benimle gel. Burası iyidir.
I couldn't stop myself.
Kendime engel olamadım
I used to deliberately get myself in a rage. And after six months, I found I couldn't stop them.
Kendimi kasten öfkeye kaptırmaya alıştım ve altı ay sonra bunları durduramıyordum.
I couldn't stop him by myself.
Kendi başıma onu durduramadım.
This feeling Just kind of came over me and I couldn't stop myself.
Bu his birden geldi ve... Kendimi durduramadım.
I COULDN'T STOP MYSELF.
O gece, Eric dışarı çıktığında odasını görmek istedin.
When you moved to new york, I was desperate to stop you, but I couldn't make myself say to my own daughter, "please stay, I need you."
New York'a taşındığında, seni durdurmak konusunda ümitsizdim. Ama kendi kızıma "Lütfen kal, sana ihtiyacım var" diyemedim.
I couldn't stop myself.
Kendimi engelleyemedim.
I couldn't stop myself from bringing back the person I loved either...
Sevdiğim insanı geri getirirken ben de kendime hakim olamamıştım.
Yeah, I just couldn't stop myself.
Evet, kendime hâkim olamadım.
I couldn't stop myself.
Kendimi kontrol edemedim.
I just couldn't stop myself.
Ama kendimi durduramadım.
I mean, I couldn't stop myself... Then I got this incredible stomach ache.
Ondan sonra karnım bir ağırmaya başladı.
And I couldn't stop myself from wondering how she - what she looked like on the inside, all of her organs.
İçinin nasıl olduğunu merak ettim. Organlarını. Ne bileyim.
But I couldn't stop myself from seeing you.
Ama ben onu görmek için, kendime engel olamadım.
I couldn't stop myself. Well, you were honest with yourself.
Ben... kendime hakim olamadım.
I went over there to talk to her the next thing I know, I couldn't stop myself.
Ne olduğunu bilmiyorum. Oraya onunla konuşmaya gitmiştim. Sonra hatırladığım şey kendimi tutamadığım.
I couldn't stop myself.
Kendimi durduramıyorum.
I couldn't stop myself when I heard.
Duydugumda kendimi durduramadim.
I just couldn't stop myself.
Kendimi tutamadım.
I couldn't stop myself.
- Dayanamadım.
That I couldn't stop myself.
Kendime engel olamadım.
Like I couldn't stop myself.
- Büyük bir yanın mı? - Kendime engel olamadım.
I couldn't stop myself.
- Kendimi durduramadım.
I was drawn to him. I couldn't stop myself. I don't know why.
Beni etkiledi, kendime engel olamadım neden bilmiyorum.
[Sighs] I just couldn't stop myself.
Kendime hakim olamadım.
Every time she brought up any of that... karma, past life stuff, I - I couldn't stop myself from laughing.
Ne zaman karma veya önceki hayatla ilgili yeni bir şeyler getirse, gülmekten kendimi alamazdım.
I couldn't stop myself, and... in that moment, the adrenaline... racing.
Kendime engel olamazdım. O anda adrenalin koşuşturma.
I just couldn't stop myself.
Kendime hakim olamadım.
The moment I saw you, I had this uncontrollable urge to talk to you that I just couldn't stop myself.
Seni gördüğüm zaman, Şu durdurulamaz konuşma dürtüsü geldi Ve kendimi durduramadım.
For all your birthdays I'd buy a gift, and write a long letter addressed to you and then put them both away in the cupboard, but this time I couldn't stop myself
Tüm doğum günlerin için bir hediye alıyordum, ve uzun bir mektup yazıyordum... ve sonra dolaba kenara koyuyordum, ama bu kez kendimi tutamadım.
I so didn't want to be that guy, and then I just... saw myself being that guy, and I couldn't stop, and I was just like...
O adam olmak istemedim ama kendimi o adam gibi gördüm.
i couldn't agree more 197
i couldn't find it 44
i couldn't resist 80
i couldn't find you 43
i couldn't stand it 38
i couldn't stop 53
i couldn't hear you 49
i couldn't help it 192
i couldn't agree with you more 58
i couldn't 1105
i couldn't find it 44
i couldn't resist 80
i couldn't find you 43
i couldn't stand it 38
i couldn't stop 53
i couldn't hear you 49
i couldn't help it 192
i couldn't agree with you more 58
i couldn't 1105