I did it for me traducir turco
504 traducción paralela
I did it for me.
Kendime yaptım.
But... I don't know if it's really appropriate for me to be saying this... but did you feel that electric shock when we just touched? A real strong shock.
Bunu söylemem biraz tuhaf ama size dokunduğumda bir elektrik hissetmediniz mi?
Did you fix it with him to tell me that I have to go to Honolulu for my nerves?
Sinirlerim için Honolulu'ya gitmem gerektiğini söylemesini ayarladın mı?
Remember, I did make a home for you once, and I'll do it again... only you've got to let me have my fling now... because you're simply rushing at old age, Sam.
Unutma, senin için bir kez yuva kurmuştum, ve bunu yeniden yapacağım. Sadece bu küçük kaçamağı yapmama müsaade etmek zorundasın çünkü yaşlılığa adeta kucak açıyorsun Sam.
Even if it did cost me one of the prettiest jobs I ever lined up for myself.
Elbette. Bana, şimdiye dek yakaladığım en iyi vurguna mal olsa bile.
Neither did I. I know it sounds silly, dear, but do it for me.
Ben de. Biliyorum, saçma geliyor. Ama benim için yap.
That don't excuse me for looking, but I did make him close it... and put the keys back in Manders'drawer.
Baktığım için kusuruma bakma, ama kasayı ben kapattırdım ve anahtarları Manders'ın çekmecesine geri koydum.
I mean, he did protect me and give me food, such as it was... and clothes, such as they were, for a few years. - And now, if I can repay –
Beni korudu, karnımı doyurdu, pek kayda değer şeyler olmasa da kıyafetler de aynı şekilde bir kaç yıllığına da olsa, eğer ona olan borcumu -
That's why I did it, that's why I took the chance, even on a murder rap, because I want you to be beautiful for me.
Sırf seni daha güzel gösteren elbiseler, kürkler, pırlantalar alabilmek için. Çünkü senin bana daha güzel görünmeni istiyorum.
If you're grateful for what I did as a child, and you've come to thank me for it, there's no need.
Çocukken yaptığım şey için bana minnettarsan... ve teşekkür etmek için geldiysen buna hiç gerek yok.
I've come to beg you as I did in school to design it for me.
Okulda, derslerimde yapığım gibi sana yalvarmaya geldim.
That's why I suggest you lay it out for Haruji, just like you did for me.
Bu nedenle de tıpkı beni reddettiğin gibi Haruji'yi de uzaklaştırmanı tavsiye ederim.
It was difficult for me too, but I did my best.
Benim için de zordu, ama elimden geleni yaptım.
You did so much for me, eminence, I see it, otherwise we won't be here.
Benim için çok şey yaptınız, ekselansları. Yoksa burada olmazdınız.
I feel only hate for my mother, even if she did it for me.
O işi benim için yapmış olsa da içimde anneme karşı bir nefret var.
I know, you did it all for me.
- Adrienne ~ Biliyorum, bunu benim için yaptın.
Sleeping doesn't make me unfaithful, because I did it for you.
Uyku beni sadakatsiz yapmaz senin için yaptım çünkü.
Once I complained that some men have a drink waiting for them when they get home. Boy, did she give it to me.
Bir keresinde, diğer erkekler evlerine gittiklerinde içkileri hazır oluyormuş diye yakındım.
It wasn't easy for me to do what I did.
Dün gece yaptığım şey kolay değildi.
A friend I did a favor for give it to me.
Bir arkadaşım bana acıyıp verdi.
What did the poet used to say? "As for me, I have always and everywhere lived so as to enjoy the present moment as if it were the last sunrise."
"Benim için olduğu gibi, her zaman anın tadını çıkardım tıpkı son gündoğumu gibi."
Sometimes, it's unreal. "Oh Mr. Gaspard, " if only you knew what we did, what I did for the Resistance... " Go ahead, pal, tell me all about it.
Dehşet verici bulduğum şeylerden biri de Pétain destekçisi insanların çıkıp Direniş için ne yaptıklarını söylemeleri oldu.
Would you go over for me once again... I know you did it... exactly what happened when you came home tonight?
Bir kez daha üzerinden geçer misiniz... biliyorum, yaptınız ama... bu gece eve geldiğinizde tam olarak ne oldu?
I bound for there and operator said me that it did not have nobody in the Center of Information.
Üssü aradığımda santral operatörü, orada kimsenin bulunmadığını söyledi.
You owe me nothing yet, I did it for the Queen.
Ne yaptıysam Kraliçe için yaptım.
- I did it for you. - For me?
Onları ben ihbar ettim..
But I think it's more appropriate that you say it to yourself, for trying to blame me for what you did.
Ama sanırım bunu kendine söylemen daha uygun. Yaptıklarından ötürü beni suçlamaya çalıştığın için.
I'm not saying that the Army will be able to do for you what it did for me.
Ordunun bana sağladığı yararı size de sağlayacağını söylemiyorum.
I've seen that on cable TV, and it did nothing for me.
Kablolu TV'de gördüm ve beni hiç etkilemedi.
For instance, "So conceited that when he said did I wanna go to bed with him, it was like he was doing me a favor."
Örneğin, "O kadar kendini beğenmiş ki, onunla yatmak isteyip istemediğimi sorarken, sanki bana iyilik yapıyormuş, havalarındaydı."
I was about to go to the door when that guy did it for me.
Tam kapıya gidiyordum ki, adam benim yerime yaptı.
You gave it to me for my birthday. I did?
Doğum günümde hediye etmiştin.
You did it to get even with me for what I said.
Söylediklerim yüzünden benden intikam almak için yaptıın bunu,
Tell me, how did it happen for God's sake?
Söylesene, nasıI böyle bir şey oldu?
'Cause I thought it would do magic for me, like it did for you.
Çünkü size yaptığı gibi, bana da sihir gösterir dedim.
I hold it for my son, as my father did for me and his father for him.
Benden oğluma kalacak, tıpkı Babasından babama, ondan da bana kaldığı gibi.
Hit me if you want to, but I did it for you, honest!
İstersen vur bana ama bunu senin için yaptım, inan.
I did a horrible, horrible first read and I don't know why they cast me it wasn't what we expected for the character but it felt really real
Seninle tanıştığımda, seni gördüğümde çok sevinmiştim. Çünkü senaryoyu okuduğumda nasıl birini seçeceklerini biliyorum dedim kendi kendime. 1.92 boyunda, oyunculuktan anlamayan yalnızca "Ben Ryan" diyebilen bir manken getirecekler sanıyordum.
I think she did it for me. Because I wanted it done.
Sanırım benim için yaptı çünkü ben de yapmak istedim.
I asked Lyuda to leave it for me, and she did.
Lyuda'dan hepsini bana vermesini istedim.
I read it even before the judge did. You say to me, " You belong for the king.
Emir'le ilgili ya da yeni vergilerle ilgili bir şey geldiğinde yargıçtan bile önce okurdum.
I just did it for me.
Kendim için yaptım.
I told him I'd consider it if he did something for me.
Benim için birşey yaparsa düşüneceğimi söyledim.
I figured if Charles had looked for me... and I'm certain he did... he'd think it wasn't my fault that his letter was returned!
Charles'ın beni aradığını anladım hatta aradığından eminim mektubun geri dönmesinin benim suçum olmadığını düşünmüştür!
The only nice thing Sophie ever did for me was make the same food twice... when I made the mistake of saying thatlliked it.
Sophie'nin benim için yaptığı tek iyilik sevdiğimi söylediğim yemeği iki kez pişirmesiydi.
I worked in america for ten years and what did it get me?
- Hiç bir şey.
Well, he wanted to thank me for giving up our trip to Aspen so that you could defend him, but since I did hurt my knee there last year, maybe it was better that I didn't go.
- Onu savunabilmen için... Aspen tatilinden vazgeçtiğim için teşekkür etti. Ama geçen sene orada dizimi sakatladığım için... hiç gitmesem belki daha iyi olabilirmiş.
It's crazy... but I'm just beginning to grasp what you did for me today.
Çok acayip... ama bugün benim için yaptığın şeyi yeni yeni kavramaya başlıyorum.
I did not look for the man or the woman with I me form, since I me form it is in you a valve of security. No.
Ve bu vaka boyunca sinirli kadın ve erkeklere bakmadım çünkü öfke emniyetli değildir.
It's not your place to punish me for what I did.
Yaptığım şey için beni cezalandırmak sizin işiniz değil.
But I know you did it for me.
Ama benim için yaptığını biliyorum.