English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I didn't know where else to go

I didn't know where else to go traducir turco

151 traducción paralela
I used to sleep on his floor when I didn't know where else to go.
Gidecek başka bir yer bulamadığımda, odasında yerde uyuyordum.
I've no right to come here, but I didn't know where else to go.
Buraya gelmeye hakkım yok, ama başka nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't know where else to go.
Ben başka nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't know where else to go.
Başka nereye gitsem bilemedim.
- I didn't know where else to go.
- Nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't know where else to go.
Gidecek başka yer düşünemedim.
- I didn't know where else to go for help.
Bak, başka nereden yardım buluruz bilemedim.
I didn't know where else to go.
- Başka nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't know where else to go.
Başka nereye gideceğimi bilemedim.
And I didn't know where else to go, so. Please, Dr. Horvath, look him over.
Başka nereye gideceğimi bilmiyordum, lütfen Doktor Horvath, onu muayene edin.
I'm sorry, I didn't know where else to go. Donna.
Özür dilerim, nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't know what else to do, where to go.
Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilemedim.
I didn't know where else to go
Gidecek başka bir yer bilmiyordum.
Besides you, I didn't know where else to go.
Senden başka, kime gideceğimi bilemedim.
I know I don't know you very well... but I just didn't know where else to go.
Seni çok iyi tanımıyorum ama başka nereye gideceğimi bilemedim.
I DIDN'T KNOW WHERE ELSE TO GO.
Gidecek başka yerim yoktu.
I'm sorry, Arthur, I didn't know where else to go.
Özür dilerim Arthur, başka nereye gideceğimi bilemedim.
I DIDN'T KNOW WHERE ELSE TO GO.
Nereye gidebileceğimi bilemedim. Geldiğine sevindim.
I didn't know where else to go.
Nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't know where else to go.
Nereye gideceğimi bilemedim. Panikledim!
I didn't know where else to go.
- Gidecek başka yer bulamadım.
I didn't know where else to go and didn't have your number.
Başka nereye gideceğimi bilemedim. Telefon numaran bende yoktu.
I didn't know where else to go.
- Çalacak başka kapı bulamadım.
- I didn't know where else to go.
- Gidecek başka bir yerim yoktu.
I'm sorry to show up like this, I just didn't know where else to go.
Kusura bakmayın. Başka kapım yok.
I just didn't know where else to go and I thought you were cool. I know, I'm sorry.
Biliyorum, üzgünüm.
I'm sorry. I didn't know where else to go.
Üzgünüm, gidecek başka bir yer aklıma gelmedi.
Well, I didn't know where else to go.
- Başka nereye gideceğimi bilemedim.
Chloe, I didn't know where else to go.
Chloe gidecek başka yer bilmiyorum.
Sorry. I didn't know where else to go.
Üzgünüm, başka nereye gideceğimi bilemedim.
- But I didn't know where else to go.
- Başka nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't know where else to go.
Gidecek başka yer bilmiyordum.
i'm sorry, i didn't know where else to go.
Üzgünüm, başka nereye giderim bilemedim.
I just didn't know where else to go.
Ama başka nereye gideceğimi bilemedim.
I know it puts you at risk. I just didn't know where else to go.
Bunun seni riske soktuğunu biliyorum.
To be honest with you, I didn't know where else to go.
Dürüst olmam gerekirse, başka nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't wana be alone on Christmas Eve and I didn't know where else to go.
Noeli yalnız geçirmek istemedim ve nereye gideceğimi de bilemedim.
I just... I didn't... I didn't know where else to go.
Başka nereye gideceğimi bilemedim.
Good, because I didn't know where else to go.
İyi, çünkü başka nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't know where else to go.
- Nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't know where else to go but here.
Başka nereye gideceğimi bilemedim. Ama buradayım.
I'm sorry, I just... I didn't know where else to go.
Özür dilerim, ben sadece... başka nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't know where else to go. I couldn't leave him.
Nereye gideceğimi bilemedim onu bırakamazdım
I didn't know where else to go.
Bobbi ortaya çıkmayınca nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't know where else to go.
Gidecek başka yer bulamadım.
I didn't know where else to go.
Başka nereye gidebileceğini bilmiyorum.
And I didn't know where else to go.
Ve nereye gideceğimi bilemedim.
I'm sorry, Sarah. I didn't know where else to go.
Affedersin, Sarah nereye gideceğimi bilemedim.
I didn't know Where else to go.
Nereye gideceğimi bilemedim.
- I just didn't know where else to go.
Başka nereye gideceğimi bilemedim.
I'm sorry. I didn't know where else to go.
Kusura bakma, başka nereye gideceğimi bilemedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]