I didn't know you were traducir turco
3,355 traducción paralela
Wow. I didn't even know you were in there.
Orada olduğundan cidden haberim yoktu.
She didn't know where you were, so I made something up.
Nerede olduğunu bilmiyordu, ben de bir şey uydurdum.
Well, I didn't know you were coming.
Geleceğini bilmiyordum.
Ig, I didn't know you were here.
Ig, burada olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you were gonna come by.
- Uğrayacağını bilmiyordum.
- Hey, you know, I didn't think you were really gonna do that.
Bunu gerçekten yapmalı mıydın emin değilim.
I didn't know you were bringing friends.
Arkadaşlarını getireceğini bilmiyordum.
I didn't know you were playing today. You didn't say anything.
Bugün oynayacağını düşünmedim.
You know, I knew you were crazy, but I didn't think you were stupid.
Deli olduğunu biliyordum ama aptal olduğunu bilmiyordum.
I didn't know if we were gonna study today or not, but I hadn't heard from you, so...
Senden haber alamadım da.
I didn't know you were coming over today.
Bugün geleceğini bilmiyordum.
I didn't know you were a little pussy. Is that why you don't have a girlfriend?
Hanım evladı olduğunu bilmiyordum senin.
And I didn't know you were gonna leave me at all.
Ayrıca beni terk edeceğini bilmiyordum.
If I didn't know any better, Nikki I'd say you were up to something, sitting there like a Cheshire Cat, grinning and laughing.
Nikki'yi tanıyorsam senin hakkında bir şey planladığında Cheshire Kedisi gibi oturup sırıtır ve güler.
Oh, sorry, I didn't know you were in here. Mmm.
Pardon, burada olduğunu bilmiyordum.
I didn't know what the hell you were doing.
Ne yapacağınızı bilmiyordum ki.
I loved you for 20 years when I didn't even know you, and you were my entire world.
20 yıl boyunca sevdim seni hatta daha seni tanımamışken, sen benim tüm dünyamdın.
I didn't know you were back.
Geri döneceğini bilmiyordum.
Oh, I didn't know you were fixing anything.
İyileşmeye başladığını bilmiyordum.
I didn't know you were working.
Çalıştığınızı bilmiyordum.
I didn't know who you were or what you were involved in.
Kim veya içeri ilgili ne olduğunu bilmiyordum
I didn't know where you were.
Nerede olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you were here.
Burada olduğunu bilmiyordum.
Oh, I didn't know you were into...
Senin şeye düşkün olduğunu bilmiyordum...
I bet you guys didn't know that your mommy and I were high school sweethearts.
Eminim annenizin ve benim lisede sevgili olduğumuzu bilmiyordunuz.
I didn't know you were on this project.
Bu projede olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you were back already.
Döndüğünü bilmiyordum.
You know, it was when we were still living in Princeton and pops dragged me to some event that I didn't want to go to.
Halen Princeton'da yaşadığımız zamanlardı ve babam beni hiç de gitmek istemediğim bir organizasyona zorla götürmüştü.
I didn't know you were in tonight.
Bu gece geleceğini bilmiyordum.
I didn't know you were coming.
Geleceğini bilmiyordum.
I didn't know you were out here.
Burda olduğunu bilmiyordum.
I didn't know who you were at first.
İlk başta sizin kim olduğunuzu bilmiyordum.
I didn't even know you were in the States.
Burada olduğunu bile bilmiyordum.
I didn't know you were so wicked!
Böyle bir şey yapacağın aklıma gelmezdi!
I didn't know you were on the phone.
Telefon ile konuştuğunu bilmiyordum.
I didn't know you were comin'up here.
- Geleceğinden haberim yoktu.
I'm sorry. I didn't know you were in a meeting.
Özür dilerim, toplantın olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you were coming.
Hey. Geleceğini bilmiyordum.
- Hey. Hey, I didn't know you were doing this.
- Hey, senin de olduğunu bilmiyordum.
Look, I just didn't know how you were gonna react, or, you know, what- - and I didn't wanna phone, but then I though, yeah, I mean, should I phone... how do you explain away fifty years of a life over the phone, right?
Bak, nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordum. Telefon etmek istemedim ; ama sonra acaba arasam mı dedim.
I just-I just didn't- - I didn't know you were lookin'at me.
Sadece beni izlediğini bilmiyordum.
Um,'cause I just-I just- - I didn't know you were lookin'at me.
Beni izlediğini fark etmedim.
I didn't know you were coming.
Geldiğini bilmiyordum.
I didn't know you were in.
Geldiğini bilmiyordum.
I was worried. I didn't know where you were.
Nerede olduğunu bilmiyordum.
For what it's worth, I didn't know you were gonna say it, - but I was happy when you did. - Mmm.
Açıkçası söyleyip söylemeyeceğini bilmiyordum ama yapmana sevinmiştim.
- I didn't know you were pregnant.
- Hamile olduğunu bilmiyordum.
Since we were here, I just wanted to make sure you guys didn't... you know, miss anything.
- Buraya geldiğimizden beri siz çocukların şeyi yaptığınızdan emin olmak istedim..... bilirsiniz, hiç bir şeyi gözden kaçırmadığınızı.
I think it would be best if she didn't know you were my girlfriend.
Bence en iyisi senin kız arkadaşım olduğunu bilmemesi olurdu.
I didn't know you were so conventional!
Bu kadar gelenekçi olduğunu bilmiyordum!
I didn't know you were coming.
Geleceğini beklemiyordum