I didn't mean to kill him traducir turco
99 traducción paralela
I didn't mean to kill him!
Öldürmek istememiştim!
I didn't mean to kill him!
O'nu öldürmek istememiştim!
I know you didn't mean to kill him.
Onu öldürmek istemediğini biliyorum.
I didn't mean to kill him.
Onu öldürmek istemedim.
I didn't mean to kill him
öldürmek istememiştim
- I didn't mean to kill him.
- Öldürmek istememiştim.
I didn't mean to kill him.
Niyetim onu öldürmek değildi.
I didn't mean to kill him.
Onu öldürmek istememiştim.
I didn't mean to kill him.
Öldürmek istememistim,
I didn't mean for to kill him.
Onu öldürmek niyetinde değildim.
- I didn't mean to kill him.
- Onu öldürmek istemedim.
- I didn't mean to kill him!
- Onu öldürmek istemedim!
I didn't mean to kill him.
Öldürmek istemiyordum.
I didn't mean to kill him. I needed the tape.
Sadece kasedi alacaktım, onu öldürmek istemedim.
-'Cause I didn't mean to kill him.
- Onu öldürmek istemedim. - Biliyorum.
I was angry, but I didn't mean to kill him.
Sinirliydim, fakat onu öldürmek istemedim.
I didn't... mean... to kill him.
Amacım onu öldürmek değildi.
- I didn't mean to kill him.
Onu öldürmek istememiştim.
No. No. I didn't mean to kill him.
Öldürmek istemedim.
I didn't mean to kill him.
Onu öldürmeni söylemek istememiştim.
- I didn't mean to kill him.
- Onu öldürmek istememiştim.
I didn't mean to kill him.
Onu öldürmeyi istememiştim.
I didn't mean to kill him.
Onu öldürmek istemedim, dedim.
I didn't mean to kill him
Onu öldürmek istememiştim.
I didn't mean to kill him.
Öldürmek istemedim.
I didn't mean to hurt him, but I thought he was going to kill me.
Onu incitmek istememiştim... -... ama beni öldüreceğini sandım.
I... I didn't mean to kill him.
Benim öldürdüğüm anlamına gelmez bu.
I didn't mean to... I didn't mean to kill him.
Öyle olsun istemedim... onu öldürmek istemedim.
- I didn't mean to kill him.
- Abby... - Onu öldürmek istememiştim.
I bet you didn't even mean to kill him when you confronted him, did you?
Bahse girerim karşısına çıktığında öldürme niyetinde değildin. Değil mi?
I didn't mean to kill him. Okay?
Onu öldürmek istememiştim.
I didn't mean to kill him.
Öldürmek istememiştim.
I didn't mean to kill him, but the bastard wouldn't talk.
Öldürmek istemedim ama piç kurusu konuşmadı.
I swear to God, I didn't mean to kill him.
Yemin ederim, öldürmek istemedim.
I didn't mean to kill him!
İsteyerek yapmadım!
You know, I didn't mean it. So you admit threatening to kill him?
- Öldürmekle tehdit ettiğini kabul ediyorsun yani?
I didn't mean to kill him, I swear. Ramon Russo?
- Onu öldürmek istemedim, yemin ederim.
That's why I acted, but I didn't mean to kill him!
Bu yüzden, davrandım, ama Onu öldürmek istemedim.
I mean, if they didn't intend to kill him... [camera shutter clicks]... They wouldn't want to get recognized, either.
Onu öldürme niyetleri yokken neden tanınmak istesinler?
What I mean to say is I didn't intend to kill him.
Öldürmek niyetinde olmadığımı söylüyorum.
I mean, we all wanted to slap him now and again, but I didn't kill him.
Ona kimi zaman tokat atmak istemiş olabilirim ama onu ben öldürmedim.
I was an accident. I didn't mean to kill him.
Bir kazaydı, onu öldürmek istemedim.
Charlie, you know I didn't mean to kill him. - It's not about Juan.
- Charlie, onu öldürmek istemediğimi biliyorsun.
Oh, I didn't mean to kill him.
- Öldürmek istememiştim. Sen öldürmedin zaten.
I didn't mean to kill him.
Onu öldürmek istemedim. Kaza oldu.
Look, man, I didn't mean to kill him.
Bak, dostum, onu öldürmek istemedim.
He was hitting me, and I hit him in the head with a blender, and I-I didn't mean to kill him but I did!
Öldürmek istemedim ama öldürdüm.
I didn't mean to kill him.
Ben onu öldürmek istemedim.
- I didn't mean for you to kill him.
- Git onu öldür demek istemedim.
- I didn't mean to kill him,
- Onu öldürmek istemedim.