I died traducir turco
12,670 traducción paralela
If I died out here, some website would send him a birthday card every year for the rest of his life.
Burada ölsem web sitesinin biri, ömrünün sonuna dek her yıl ona doğum günü kartı yollar.
Before I died, I thought there was nothing after death.
Ölmeden önce, öldükten sonra hiçbir şey olmadığını düşünürdüm.
I never talked to you about the day I died.
Öldüğüm günden hiç bahsetmedim.
How did people act when I died?
Ben öldüğümde insanlar nasıl davrandı?
Tell her I died fighting the wildlings.
Yabanilerle savaşırken öldüğümü söyler misin?
I died before the new year,
Milenyum gelmeden öleceğim,
In a few days I'll hear from the hospital. That my wife Fujiwara Hideko has died.
Birkaç güne hastaneden beni arayıp karım Fujiwara Hideko'nun öldüğü haberini verecekler.
I know, when our family ruled this country, how many of them fought and died on the battlefield.
Ailemiz bu ülkeyi yönettiğinde onlardan kaçı savaş meydanında savaştı ve öldü biliyorum.
I would have died to get you there.
Seni oraya götürmek için ölürdüm.
I just don't know if she would be like this if I would have died instead of Tigo.
Yalnızca Tigo'nun yerine ben ölseydim böyle olur muydu bilemiyorum.
The hospital where my mom and I waited as my dad died.
Annem ve benim, babamın ölümünü beklediğimiz hastane.
I remember when my mom died, everyone at church was like... Like, you know, uh you know... "At least she'll be looking down on you, you know, from heaven."
Annem öldüğünde, kilisedeki herkes, "Biliyorsun, en azından cennetten sana bakıyor olacak" demişti.
My brother, he died in jail while I was getting my masters.
Yüksek lisansımı yaparken erkek kardeşim hapiste öldü.
I stayed and he died.
Kaçmadım ve o öldü.
I was at the club the night Cottonmouth died.
Cottonmouth'un öldüğü gece kulüpteydim.
I would have died in that storm. Yes.
- O fırtınada ölürdüm.
I think it has to do with many of my cousins having died in the last war.
Sanırım bu, bir sürü kuzenimin son savaşta şehit olmasıyla ilgiliydi.
I still thank god that he died that day.
Bugünlerde ölmediği için..... Tanrı'ya hep minnettarım.
Guess you could say I was a little lost after Mama died.
Annem öldükten sonra kendimi biraz kaybetmiştim.
I told her to bury those damn things after your father died.
Baban öldükten sonra o lanet şeyleri gömmesini söylemiştim.
Of these, 30 125 died.
Bunların 30.125'i öldü.
I take it you know your patient Frank Henderson died last night.
Hastan Frank Henderson dün gece öldüğünü bildiğini sanıyorum.
Plus, I don't know if you're aware, but my husband just died.
Ayrıca bildiğiniz üzere kocam daha yeni vefat etti. Evet.
Thor Gundersen, late of Salt Lake City, not having the fear of God before your eyes, but being moved and seduced by the instigation of the devil, have been found guilty of feloniously and willfully with malice aforethought of depriving Aaron Hatch and Sara Hatch of life so that they then and there instantly died.
Salt Lake şehrinden Thor Gundersen Tanrı korkusu olmadan ama şeytanın tahrikine uyup, hareket ederek Aaron Hatch ve Sara Hatch'i canice ve isteyerek, kötü niyetle hayatlarından etmeyi planlamaktan ve akabinde oracıkta ölmelerinden dolayı suçlu bulundun.
I've died 1,000 times to catch you, Trajan.
Ben, Trajan yakalamak için 1,000 kez öldü.
I remember when Jane was little, there was some kind of accident, a cave-in, and a couple of the patients died.
Jane çocukken, bir mağaranın içinde kaza olmuştu, ve hastaların birçoğu ölmüştü.
He died when I was young and I took over his shop.
Ben gençken öldü ve dükkanını ben devraldım.
No, no. I only heard he died after we docked.
Hayır, hayır öldüğünü limana girince öğrendim.
I said my face would be the last thing you saw before you died.
Ölmeden önce en son benim yüzümü göreceğini söylemiştim.
Well, I nearly died for the privilege of going on a quest to save the Four Lands.
Dört Diyar'ı kurtarmak için çıkacağım serüvene hak kazanmak için az daha ölecektim.
I've been sleeping lightly, ever since your father died.
Baban öldüğünden bu yana uykum hafif.
I didn't think that your wife had died.
Karının öldüğünü düşünmemiştim.
Lieutenant... Died, so I got a medal.
Teğmen öldü, o yüzden madalyayı ben aldım.
Sergeant Johns died, so I got a medal.
Çavuş Johns öldü, o yüzden madalya bana kaldı.
Well, that's on you, because the only time I ever lied is when I said I cared that you lived or died!
Bu senin yüzünden, çünkü yalan söylediğim tek zaman, yaşasan da ölsen de umrumda olduğunu söylediğim zamandı!
Really, the only thing that I can say about my mother is that she wanted to know that we weren't alone after my dad died.
Annemle ilgili söyleyebileceğim tek şey babam öldükten sonra yalnız olmadığımızı bilmek istemesiydi.
I'm glad he died contented.
Ama mutlu ölmesine seviniyorum.
You know, some mornings I wake up, I think I've died and this is heaven, Tom.
Kimi sabahlar uyanınca ölmüşüm de buraya cennete gelmişim gibi geliyor Tom.
I should have died with Nora.
Nora'yla ölmeliydim.
When Jason died seven days ago, I didn't give a rat's ass.
- Jason 7 gün önce öldüğünde pek iplemedim bu durumu.
- You can't come here. I thought you'd died!
Öldün sandım!
I don't know if you knew this, but us Dad died when we were tiny, and then... us Mum died when I were 13, Catherine were 15, so...
Sen sanırım bunu bilmiyorsun. Biz küçükken babamız vefat etti. Sonra ben 13, Catherine 15 yaşındayken annemiz de vefat etti.
When she died, I was devastated. But... now that she's gone, I can finally step out of her shadow.
Öldüğünde mahvolmuştum ama artık öldüğüne göre gölgesinden kurtulabilirim.
I can't bullshit with these people about how she died... as if I could even explain.
Bu insanlarla nasıl öldüğü konusunu tartışamam. Açıklayabilirim sanki.
I heard you were there the night she died, poor thing.
Öldüğü gece yanındaymışsın, zavallı kız.
To be honest, I was just thinking, given how Kelly died, I wouldn't put my faith in any foundation.
Açıkçası düşünüyorum da, Kelly'nin nasıl öldüğüne bakınca inancımı hiçbir yapıya vermezdim.
I'll tell you everything you want to know... who that man was who tried to kill you... why your parents died... why there's so much death around you... why you couldn't save Kelly.
Bilmek istediğin her şeyi anlatacağım seni öldürmek isteyen adamın kim olduğunu ebeveynlerin neden öldüğünü çevrende neden bu kadar ölüm olduğunu Kelly'i neden kurtaramadığını.
Around the same time that she died in her "accident"... right outside of your apartment, I might add... he was mauled to death by a pack of wild dogs.
"Kazasında" öldüğü saatlerle aynı saatlerde tam apartmanınızın dışında, eklemek isterim vahşi köpek sürüsü tarafından parçalanarak öldürüldü.
She almost died over a Gordita. I'm such a bad parent.
Ben boğazımı doyuracağım diye ölecekti kız!
I say you've died 1,000 times and with each death your soul is eaten away little...
1000 kez öldüğünü söyleyebilirim. ve her ölümünde ruhun yavaş yavaş yok...
I adopted them after their mother died.
Anneleri öldükten sonra onları evlat edindim.