I don't give a shit traducir turco
2,018 traducción paralela
I don't give a shit.
Sikimde bile değil.
Personally, I don't give a shit.
Aslında, benim umrumda bile değil.
Well, to be perfectly Francis with you, I don't give a shit about my client's future.
Francis, seninle açık konuşmam gerekirse müvekkilimin geleceği hiç umurumda değil.
And by the way, I don't give a shit about what the tabloids say.
Ve bu arada, basın ne der umurumda değil.
I don't give a shit if he spends the rest of his life dribbling in a wheelchair.
Bir bok vermem eğer geri kalan yaşamını bir tekerlekli sandalyede sürdürmesi riski olmasa.
Look, I don't give a shit what you think about it, because when I'm up there modelling, I'll have my pick of the snatch.
Ne düşündüğün umrumda bile değil çünkü oraya çıkıp modellik yaptığımda kendi payımı götüreceğim.
- I don't give a shit.
- Bana ne?
Okay, the kids don't like it, but I don't give a shit.
Çocuklar sevmiyor ama benim umurumda değil.
I don't really give a shit where you heat up your noodles.
Her cuma günü- - - Boşa harcayacak vaktim yok.
Look, I don't really know what it is that you do here, nor do I give a shit.
Bak birader, kotunu merak etsem boktan evine ziyarete gelirdim.
I don't give a shit, Mom!
Umrumda değil, anne.
Well, I don't give a shit, Mom.
Ama benim umurumda değil, anne!
I don't give a shit.
Orası beni ilgilendirmez.
And I don't give a shit.
Ayrıca sikimde değil.
- I don't give a shit about them.
Stevie, sikimde değil hiçbiri.
I was hoping you'd turn things around, but at your core, you don't give a shit.
İşleri lehine çevirmeni umuyordum ama daha sarılacağına, hiç umursamadın.
I don't give a shit about your party, all right?
Partin sikimde bile değil, anladın mı?
Look, I don't give a shit what it says. You go curl.
Ne derse desin, umurumda değil.
Then you excuse me if I don't give a shit what you think.
O zaman ne sandığını takmazsam kusura bakma.
I don't give a shit if they have the government backing them...
Hükümet onları geri istese bile onlara hiçbir şey yollayacak değilim!
'Cause I don't give a shit about her.
- Çünkü kız sikimde değil.
And I don't give a shit about you either.
Sen de sikimde değilsin.
I don't give a shit.
Beni hiç ırgalamıyor.
But now I don't give a shit.
Ama artık umurumda değil.
I don't give a shit, Thomas!
Sikimde bile değil
- I don't give a shit.
- Umurumda değil.
Even if others don't give a shit, as long as I have you, I will be OK.
Diğerlerinin umurunda olmasam da, sen umursadığın sürece, sorunum olmaz.
I don't give a shit, because I do.
Umurumda değil, çünkü ben daha iyi hissediyorum.
I don't give a shit who's in command Where the fuck are they?
Kimin komuta ettiği umrumda değil. Onlar nerede?
I don't give a shit about the polling.
Anketler umurumda bile değil, Stephen!
I don't give a shit.
- Cevabımı duydun.
Okay. I don't give a shit about friendship, this situation, or the past.
Pekala. Dostluk falan umurumda degil, Bu durum ya da gecmis.
I don't give a shit about the money, Brendan.
Para zerre kadar bile umurumda değil. Brendan.
- I don't give a shit what you thought.
- Ne sandığın umurumda değil.
- I don't give a shit what you tell me.
- Ne söylediğin umrumda değil.
Ronny, I don't give a shit. We got $ 2 million in to this deal.
Ronnie, umrumda değil, bu anlaşmada 2 milyon dolarımız var.
Hey, I don't give a shit about that item.
Hey, Nesne sikimde değil.
I don't give a shit.
Umurumda değil.
I don't give a shit who did this.
Kimin yaptığı umurumda değil.
I don't give a shit if you killed Arango.
Arango'yu öldürmen umurumda bile değil.
I don't give a flying shit what you have to do.
Bunun için ne yapman gerektiği umrumda bile değil.
I don't give a shit how bad you feel.
Ne kadar kötü hissettiğin sikimde bile değil.
Text, send an announcement use a fucking buLlhorn if you have to. I don't give a shit.
Mesaj at, duyuru yap eline megafon alıp bağır. Nasıl yaptığın umurumda değil.
I don't give a shit what it is!
Ne olduğu umurumda değil!
I don't give a shit if they're Asian, black, foreign, just as long as they don't speak English.
Asyalı, siyah, yabancı olmaları farketmez, .. yeter ki ingilizce konuşmasınlar.
But now, I don't give a shit.
Artık umrumda değil bu.
As long as he's not a cop, I don't give a shit.
Polis değilse sorun yok.
I don't have any room to give a shit.
Artık hiçbiri sikimde değil.
I don't give a shit, but you got to move it along, Max.
Sikimde bile değil. Ama programa göre çalış, Max.
- I don't give a shit!
- Çok da umurumdaydı!
For your information I don't give a shit.
Aklında olsun ; umurumda bile değil.