English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I don't know what to say

I don't know what to say traducir turco

3,819 traducción paralela
Look, with the exception of my dog, I haven't slept next to the same person for more than two or three days in a row, so I don't know what I'm gonna say that's gonna be relevant to your situation.
Köpeğimi hariç tutarsak iki ya da üç gün üst üste aynı kişiyle yan yana yatmadım hiç, o yüzden ne desem sana yardımı dokunur mu Tanrı bilir.
I don't know what to say.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Wow... I don't know what to say...
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
At this point, I don't really know what to say to him.
Bu aşamada ne diyeceğimi bilmiyorum.
I really don't know what you want me to say.
Ne söylememi istiyorsunuz bilmiyorum.
Aimee, I don't know what to say. That's...
Aimee, ne diyeceğimi bilemiyorum.
I don't know what to say if I upset you, that was because...
Eğer seni üzdüysem, bunu ne söylediğimi bilmeden yaptım.
It's been making me anxious too. I don't know what to say.
Bilmiyorum, bu beni de yeterince geriyor.
Paul thinks he can just draw pictures when I don't know what he's trying to say.
Paul, ne dediğini anlayabilmem için resim çizebileceğini mi sanıyor?
Oh. - I don't know what to say, man, it's incredible. Mmm-hmm.
Ne diyeceğimi bilmiyorum, inanılmaz.
Well, I don't know what to say.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
I don't know what to say... ... now.
Şu anda ne diyeceğimi bilemiyorum
I don't know what to say.
Ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
Listen, I don't know what to say.
Ne diyeceğimi bilmiyorum.
That... I don't know what to say.
Şey, tam olarak ne diyeceğimi bilemiyorum.
Lance, I don't know what to say.
Lance, ne diyeceğimi bilemiyorum.
I don't know what I'm meant to say to that.
Buna ne diyceğimi bilmiyorum.
It's, uh, triple-reinforced, steel-reinforced, and I don't really know how to, how to say that, uh, what it does is, it protects, um...
Bu duvar üçlü teçhizatlı, çelik teçhizatlı ve nasıl diyeceğimi bilemiyorum. Yaptığı şey, bizi şeyden korumak.
- I don't know what to say.
Ne diyeceğimi bilemiyorum. "Teşekkür ederim" de.
I really don't know what to say, America.
Gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum, America.
I know what you're going to say, but please don't.
Ne söyleyeceğini biliyorum, lütfen söyleme.
I don't know what to say.
Ne diyecegimi bilemiyorum.
You say I don't know what it's like to be a mother?
Benim bir anne olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmediğimi söylüyorsun.
I don't know what to say.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
I don't know what the hell I'm going to say to Megan.
Ben Megan söylemek için gidiyorum ne halt bilmiyorum.
Sally, I don't know what to say.
Sally ne demeliyim bilmiyorum.
I mean, I don't know what to say.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
- Mwah. I don't even know what to say.
Ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
I just... just don't know what to say.
Ben ne... Ne diyeceğimi bilmiyorum.
I don't know what to say, you're gifted!
Ne diyeceğimi bilmiyorum, çok yeteneklisin!
I don't know what to say.
Ne denir bilemiyorum.
I don't know what I could say to him.
Ona ne diyeceğimi bilmiyorum.
Babe, honestly, I don't know what else to say.
Bebeğim, gerçekten başka ne desem, bilemiyorum.
- No, Charlie. You don't even know what I'm about to say.
- Daha ne diyeceğimi bile duymadın.
And don't worry, I already know what I'm going to say.
Ve endişelenme, ne söyleyeceğimi biliyorum.
Chlo, I don't know what to say.
Chloe, ne desem bilemiyorum.
I don't know what to say.
Ne diyeceğimi bilmiyorum.
Uh, you're not answering your cell, are you all right? I don't really know what to say but uh,
Ben Sean.. cep telefonunu açmıyrosun iyi misin?
I don't- - I don't know what to say, man.
Ne diyeceğimi bilemedim dostum.
I don't really know what to say.
Ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum.
I say they don't know what else to label him.
Bence ona başka ne diyebileceklerini bilmiyorlar.
That is a very good point, but you see, the thing is, I don't know what to say to her.
Bu çok iyi bir nokta, gördün mü ona ne diyeceğimi bilemiyorum.
- I don't know what to say.
- Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Um, I'm really... I really don't know what to say to you ;
Gerçekten sana ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
I don't know what you're going through... but I'm not exaggerating when I say that I'm here to save people's lives.
Ne yaşadığını bilmiyorum ama buraya insanların canını kurtarmaya geldim derken inan abartmıyorum.
Well, you know what I have to say now, don't you?
Ne söylemem gerektiğini biliyorsun, değil mi?
- I don't know what to say, Anna.
- Ne söyleyeceğimi bilemiyorum, Anna.
Wow, um, Tina... I don't know what to say.
Tina ne diyeceğimi bilemiyorum.
I don't know what to say, Schwimmer,
Ne söylediğini bilmiyorum, Schwimmer,
I don't know what to say to that.
Diyecek söz bulamıyorum.
I don't know, Jaime, what do you want me to say?
Ne söylememi istersin, Jaime?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]