I gather traducir turco
1,574 traducción paralela
You knew as well, I gather?
Anladığım kadarıyla, sen de biliyordun.
Well, I gather neither one of you is gonna break off a few bucks... for an old friend who's, you know, down on his luck?
Anlıyorum, şansı ters giden eski bir arkadaşa... ikiniz de birkaç kuruş vermeyeceksiniz.
Works 75 hours a week, which I gather for Montreal is a lot.
Haftada 75 saate yakın çalışıyormuş, Sanırım bu Montreal için çok uzun bir süre!
Rom what I gather, General Vance... Lieutenant James slipped and was sucked out the plane.
Bana verilen bilgiye göre, General Vance Teğmen James'in ayağı kaymış ve çıkış kapısından düşmüş.
Far as the fire wagon, I gather you felt as I did, the moment was wrong to broach it.
İtfaiye vagonu konusunu açmaktan da kaçındım, sen de anlamışsındır.
I gather it cost him a finger.
Bir parmağına, mal olduğunu varsayıyorum.
Shall I gather my school supplies?
- Okul malzemelerimi alayım mı?
After... what I gather, was a rather sensational evening with Bill Crouse!
Daha sonra... anladığım bunun Bill Crouse ile olan sansasyonlu geceden sonra olduğu!
I gather an educated man such as yourself, would require proof of such a proclamation.
Sizin gibi eğitimli birinin böylesi bir iddiaya karşı kanıt isteyeceğini düşünüyorum.
I gather it wasn't a good experience.
Anladığım kadarıyla iyi bir deneyim olmamış
And from what I gather, it's pretty risky business, too.
Ve bundan çıkarttığım şey, bu oldukça riskli bir iş.
A meeting, I gather, of the upper fucking crust exclusively.
Lanet üst tabaka insanlarla özel bir toplantı ayarladım.
I gather your relationship with your mother-in-law is not so hot.
Anlaşılan kayınvalidenizle ilişkiniz pek iyi değil.
I gather intelligence on people and I exploit it.
İnsanlar hakkında bilgi toplarım ve onları kullanırım.
I gather we're in trouble somehow.
Sanırım başımız dertte.
- So I gather.
Biliyorum.
I gather you were instrumental in helping to get his criminal records expunged
Sabıka kaydının silinmesi konusunda etkili olduğunuzu öğrendik.
I gather you've been careless with your wood fire.
Odun deponuzda dikkatsiz davranmışsınız.
I gather there's some problem?
- Bir sorun mu var?
So I gather.
Öğrendim.
I gather i'm madame lodato.
Sanırım ben Bayan Lodato'yum.
Sharpay and Ryan, I think it might be useful for you to give us a sense of why we gather in this hallowed hall.
Bu kutsal mekânda toplanmamızın nedenini... bize hissettirseniz iyi olur.
Gather up the Swedes in the living room immediately.
İsveçliler'i oturma odasında toplayın, çabuk olun.
My friends as we gather today to mourn the passing of Johan Wolfhouse what can I say that Johan can't say for himself?
Değerli dostlarım, bugün burada Johan Wolfhouse'yi son yolculuğuna uğramak için toplandık. Johan'ın kendi için söyleyemediği şeyleri ben nasıl söyleyebilirim?
I'm on my way, but it could take 20 to 30 minutes to gather all the CRT personnel you'll need.
Yoldayım, ama ihtiyacınız olan bütün Kimyasal Karşılık Ekibini biraraya toplamam 20-30 dakika alır.
Before we get started, I'd first like to thank Freddie for allowing us to gather as his place today.
Başlamadan önce Freddie'ye bize bugün burada toplanmamıza izin verdiği için teşekkür etmek istiyorum.
No one can see me, I can't get hurt I can gather intel that no one else can.
Beni kimse göremez, zarar veremez. Kimsenin alamayacağı istihbaratı toplayabilirim.
It was all I could gather on short notice.
Kısa zamanda ancak bu kadar getirebildim.
But behind that, I think it was to gather more members for the Temple.
Fakat bana göre asıl amaç, Kiliseye daha fazla üye toplamaktı.
I wanted to have everybody at the hospital gather outside to surprise you...
Evet. Hastanedeki herkesi bahçede bir araya toplayıp sana sürpriz yapmak istedim...
Everyone, I have a little announcement, so if you could gather around, please.
Millet, küçük bir duyurum var. Lütfen herkes toplansın.
Now from what I can gather, this Cooper bloke's had a good month, so York needs a high-profile collar in order to maintain his status as golden bollocks.
Bildiğim kadarıyla Cooper denen herif iyi bir ay geçirmiş bu yüzden York'un durumunu korumak için büyük bir yakalama işine ihtiyacı var.
I hates vermin. I'm gonna take the both of you and have you keelhauled. And when that's finished in the unlikely event there's anything remaining which there won't be I'll gather up all the itty-bitty pieces and feed them to the...
Oh ben hasaratlardan nefret ederım sıze yasamak ıcın ıkı sanıye verecegım ve zaman doldu muhtemelen kalan bır sey var olmazkı tum ıttybıtty parcalarını bır araya getırerek onları beslemek onları yem... ıcın... cocuklar onları yakalayın
Believe me, there s plenty more where that story came from, so when we gather tomorrow, I ll tell you about how I was almost seduced by a beautiful Ancient!
Bana inanın, bu hikayelerin geldiği yerde dahs bir sürü var, yani yarın toplandığımızda sizlere nasıl olup da güzel bir kadim tarafından baştan çıkarılmak üzere olduğumu anlatacağım.
Now, I can hide it for you in another place, and you can honestly tell the Sheriff you do not know where it is, and I will gather my men and I will come back and rescue you.
Senin için onu saklayabilirim. Şerif'e de yerini bilmiyorum dersin. Sonra adamlarımı toplar, gelir seni kurtarırım.
I'll go gather everybody.
Gidip milleti çağırayım.
My partner and I would travel from town to town, gather information on wealthy citizens, and use it to gain their trust.
Ben ve arkadaşım, kasaba kasaba dolaşır, varlıklı kişiler hakkında bilgi toplar, bu bilgileri, güvenlerini kazanmak için kullanırdık.
She asks me to come here and gather his effects, I come out here and what do I find?
Beni buraya onunla ilgili şeyleri toplamam için gönderdi. Ama ben ne buldum?
At first I thought they were coins and later I went to gather them.
Para olduğunu sandım ve onları toplamaya gittim.
I'm not even real sure that it's their second, but what I did gather is that the steam machines are very noisy, so neither one of them really heard anything.
İkinci dillleri olduğuna bile emin değilim. Ama onlardan öğrenebildiğim, buhar makinalarının gürültülü olduğu. Yani ikisi de hiçbir şey duymamış.
But all I was doing was having her gather information, strictly eyes and ears.
Ama benim kızdan tek istediğim şey ellerini ve gözlerini kullanarak bilgi toplamasıydı.
- I will gather up the courage to say this...
Ben bütün cesaretimle buradayım.
I need to gather it into one place and return it to its original form.
Tüm yapması gereken, tüm parçaları bir araya getirmek ve onu asıl formuna döndürmek.
I want you to gather everything up that you need, say goodbye to this place.
İhtiyacın olan her şeyi almanı ve buraya veda etmeni istiyorum.
I need to gather my things first.
Öncelikle eşyalarımı toplamalıyım.
I was sent here by Morgan to gather evidence against the Guv.
Buraya Şef aleyhine delil toplamak üzere Morgan tarafından gönderildim.
I'll gather as many investigators as I can in Los Angeles without telling them the details...
Onlara kaza hakkında fazla bilgi vermeyeceğim. Ve L.A.'ı uydudan izleyeceğim...
So you need to gather up all the weed in this house, and we need to take it to U-Turn, that's what the fuck I'm talking about!
Yani bu evdeki bütün otu toparlamalısın ve U-turn'e götürmeliyiz. İşte bundan bahsediyorum!
I decided to gather up my courage and seek out a kindred spirit.
cesaretimi toplayıp, bu ruhu taşıyan başka birini bulmak istedim.
I'll gather men!
Çocukları ben toplarım!
Yours is without doubt the finest war blood I have been honoured to gather.
Sizinki hiç şüphesiz, toplamaktan onur duyduğum, en iyi savaş kanı.
i gathered that 17
i gathered 21
gather 46
gathering 22
gather up 19
gather around 114
gather round 167
gather your things 19
gather' round 59
i gathered 21
gather 46
gathering 22
gather up 19
gather around 114
gather round 167
gather your things 19
gather' round 59