English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I got to go to work

I got to go to work traducir turco

320 traducción paralela
I got to go to work before somebody else gets his money.
Başka biri parasını almadan önce işe gitmem gerek.
- I got to get home. I got to go to work.
- Eve gitmem, işe gitmem lazım.
I got to go to work.
İşe gitmem lâzım.
How come I got to go to work with him?
Neden işe onunla gitmek zorundayım?
Okay, I got to go to work, so I'm gonna leave you here, okay?
Gitmeliyim, seni burada bırakacağım.
I got to go to work.
İşe gitmem lazım.
I got to go to work.
İşe gitmem gerek.
I got to go to work.
İşe dönmeliyim.
See, I'd like to keep talking with you, but I got to go to work.
Burada durup, seninle konuşmaya devam etmek isterdim ama işe gitmem gerek.
I got to go to work but before I do, I want to talk to you.
Benim işe gitmem gerek. Ama gitmeden önce, sizinle konuşmak istiyorum.
I got to go to work.
İşe gitmem gerekiyor.
I've got to go to work.
İşe gitmem gerekiyor.
Go on, I've got work to do.
Hadi git, işim gücüm var.
I've got to go to work.
Benim işim gücüm var be adam!
I got a terrible cold and a fever. I got to go to bed right after work.
Çok fena üşüttüm ve ateşim var.
I don't think I'll go, I've got some work to do.
Geleceğimi sanmıyorum, yapacak işlerim var.
I got to work this out with Ray before I go.
Gitmeden Ray'le bu işi halletmem gerek.
I've got to get up and go to work in the morning.
Sabah kalkıp işe gitmem lazım.
Well, I've got to go to work at 12 : 00, so...
- Saat 12'de işe gitmem lazım, yani...
I've got to go. I've got some work to do.
gitmeliyim artık yapacak işlerim çıktı
I don't believe I've got the strength to go on with this work.
O'na güvenmiyorum. Benim bu işleri halledebilecek kuvvetim var.
I've got to go to work now, darling.
Şimdi çalışmaya gitmeliyim, sevgilim.
I've got to go to work.
Bekle!
I've got to go to work.
İşe gitmek zorundayım.
I've got to go to work.
İşe yetişmem lazım.
I've got to go to work.
İşe gitmeliyim.
I got a passel of them in the yard,... but I can't seem to find the right chip... to make them work, get them to go.
Avluda bir sürü var... ama onları çalıştıracak çipi bulamadım.
I've got to go to work.
Benim işe gitmem gerek.
Wesley, I've got to go to work!
Wesley, işe gitmem gerek!
And I've got to go to work.
Ve işe gitmem lazım.
I don't know why I keep thinking of this little Chinese restaurant... Henry and I used to go to after I got off work.
Neden sürekli Henry ile işten çıktığımda gittiğimiz... o küçük Çin restoranını nie düşündüğümü bilmiyorum.
Henry and I used to go to after I got off work.
İşten çıktığımda Henry ile birlikte giderdik.
I got to go. Mack, don't work late.
- Mack, geç saatlere kadar çalışma.
- No, I've got to go home and work.
Kabaraye geliyor musun? Geleceğimi sanmıyorum, çalışmam gerekiyor.
You've got to go to work soon, and I'm getting psychotic from lack of REM sleep.
Hepsi beni izliyor. 60 saatlik çalışma haftasını hiç duydun mu? Bir kaç saat içinde işe gitmen gerek.
I can't go to work, I've got the chickenpox.
İşe gidemem, suçiçeği döküyorum.
I was willing to go down that road with you when you got out of law school and did that pro bono work.
Bobby, hukuk okulunu bitirip, halk için çalışmak istediğinde, hep senin yanında yer aldım, biliyorsun.
- I've got to go to work.
- İşe gitmem gerekiyor.
- l got up I was supposed to go to work, I came here instead.
- Uyandım işe gitmem gerekiyordu, onun yerine buraya geldim.
I've got to get ready to go to work.
İş için hazırlanmalıyım.
Bea I've got to go to work.
İşe geç kalıyorum B.
I've got to go to work.
İşe gitmem gerek.
- I've got to go back to my work, earn my bread, they'll worry.
Ben dönüyorum. İşimize, ekmeğimize bakalım Altan. - Merak ederler.
- I've got to go back to work. - Mm-hm.
İşe geri dönmem lazım.
Oh, Mickey My goodness, I've got to go to work
Oh Mickey. Aman Tanrım. İşe gitmeliyim.
They kept me Late at work and then I got on the bus to go home and change, which was stupid.
İşte beni oyaladılar sonra eve otobüsle gidip, üstümü değişme fikrine kapıldım.
Honey, she's got to go to school and I've got to go to work.
Hayatim, o okula gitmek zorunda Ve ben ise gitmeliyim
I've got to go to work!
- İşe gitmem lazım.
Uh, Manny, I got some work to do tonight so, uh, why don't you go out and have a few drinks with Mr Akira?
Manny, bu gece yapacak bir kaç işim var. Yani, sen neden Bay Akira'yla çıkıp bir şeyler içmiyorsun?
But I've got to go to work.
- Tabii, nasıl isterseniz.
I got to go back to work.
Ama işe dönmeliyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]