I guess it was traducir turco
1,664 traducción paralela
- I guess it was the southern accent, huh?
Sanırım güneyli aksanıydı, ha?
I guess it was pretty dark, but...
Sanırım biraz karanlıktı, ama...
I don't know, I guess it was my left.
Bilmiyorum, sanırım benim solumdu. Neden sordun?
But I guess it was too late.
Ama sanırım çok geçti.
Are well there was this guy in California, but... I guess it was nothing.
Aslında Kaliforniya'da bir çocuk vardı, ama pek önemli bir şey sayılmaz.
I guess it was in front of me the whole time.
Sanırım gözümün önündeymiş.
Yeah, I guess it was just bad timing.
Evet, sanırım zamanlama kötüydü.
I guess it was just a misunderstanding.
Sanırım sadece bir yanlış anlaşılmaydı.
Yeah, I guess it was.
Evet, galiba öyle.
I guess it was exactly 60 days from the day we first met till last night when I proposed.
İlk tanıştığımız günden evlenme teklif ettiğim dün akşama kadar sanırım tam 60 gün geçti. Evet.
I guess it was too much for a young girl...
Yirmilerindeki bir kız için bunun çok fazla olacağını biliyordum.
I guess it was too much to hope you'd just stand up for me.
Benim arkamda olacağını umut etmiştim.
Oh! We did cancel our Fourth of July trip, so I guess it was around that time.
4 temmuzdaki gezimizi iptal ettik, sanırım bu sıralardaydı.
I guess it was pretty normal.
Sanırım oldukça normaldi.
Well, I guess it was easier for her to tell her innermost secrets to total strangers.
- En gizli sırlarını yabancılara anlatması galiba daha kolaydı.
Wow, so I guess it was all just the pills, huh?
Hepsi uyku hapları yüzündenmiş, öyle mi?
I guess it was only a matter of time until the entire town found out I'm a cheater.
Galiba hilekârın biri olduğumun tüm kasabaya yayılması pek fazla zaman almadı.
Yeah, I guess it was just a matter of time, huh?
Sanırım sadece an meselesi.
I guess it was pretty big.
Sanırım biraz büyüktü.. - Futbol Topu mu?
I guess it was crazy to think that after everything, I mean,
Sanrım her şey den sonra bunu düşünmek çılgıncaydı. - Yani, sen, ben, anlaşma -
If I had to guess, I'd say it was an acute pancreatitis.
Eğer tahmin etmen gerekirse, pankreas iltihabı olduğunu söyleyebiliriim.
I thought it was funny, but I guess...
Bunun komik olacağını düşünmüştüm, ama galiba...
As much as I hated to admit it, I guess I was crippled with jealousy over how effortless it all came to him.
Kabul etmek istemesem de, her şeye bu kadar hazır konması beni kıskançlık krizlerine sokuyordu.
I guess I was just born with it.
Sanırım benimki doğuştan.
That was it, I guess.
Sayılır..
I guess I didn't realize it was a compliment.
Sanırım iltifat olduğunu anlayamadım.
I guess maybe it was a little early in the morning to Be getting stoned.
Belki de sabahın köründe kafayı bulmak biraz erken olabilir.
Yeah, you know, I guess I kind of did a couple days ago, but, uh, you know, it was nothing serious, and, uh, you know, I got through it, so, um...
Evet, biliyorsun birkaç gün önce bende yapmıştım. Ama bilirsin, ciddi birşey değildi. ve bilirsin işte, üstüne gittim... bilirsin, ben iyiyim.
Yeah, well the director was an asshole, but I guess it could have been.
Evet, yönetmen gıcığın tekiydi, ama galiba eğlenceli oldu.
I mean, like, sexually, it was exciting, I guess, but not the way it is with you, though.
Cinsel olarak heyecan vericiydi. Yani sanırım. Ama seninle olduğumuz gibi değildi.
It was pretty hot and heavy there for few months, but, I don't know, I guess he just got sick of me.
Birkaç ay çok güzel ve ateşliydi ama emin değilim, sanırım benden sıkıldı.
I guess mixing whiskey and Jager wasn't such a gangbuster idea, was it?
Viskiyle kanyağı karıştırmak pek iyi bir fikir değildi sanırım.
You know, it was more of a status thing, I guess.
Biliyorsun, bence bu statü meselesinden çok daha fazlasıydı.
And then kind of when she got here, it was more about... I guess I sort of... we just only kind of wanted to hang out together, so it was, like, we kind of, you know, fenced ourselves off from them even though we were all living in the same place.
Ama o buraya geldikten sonra sanırım ikimizinde baş başa kalmak istememiz yüzünden meydana geldi ve arkadaşlarımla aynı evde yaşadığımız halde ilişkimiz oldukça soğudu.
It was, like, this thing that you want to just keep it to yourself, I guess, if that makes sense.
Mantıklı gelir mi bilmiyorum ama bir şeyi kendine saklamak istersin ya sanırım öyle bir şeydi.
Um, so I guess I decided recently that, like, what I really needed was, like, someone, like, totally hot, like, unquestionably hot that was kind of a jerk maybe and so I could just get over it.
Bu yüzden geçen gün bir karar verdim ve gerçekten ihtiyacım olan kişinin inanılmaz derece de hoş birisi, belki birazda pislik bir insan olmasını istiyorum böylece bunun üstesinden gelebilirim.
I guess it would. If I didn't know what the answer was gonna be.
Sanırım, öyle olurdu, cevabın ne olacağını bilmesem.
I guess it doesn't matter whose idea it was.
Sanırım kimin fikri olduğunu önemli değil.
Whatever it was, that freak was trying to kill me. Well, I guess that means I saved your life.
- Yani hayatını kurtardım.
I guess maybe it was.
Sanırım öyleydi.
it's bad enough my dad was in love with another woman, like my mom wasn't enough, but, I mean, another kid? I guess you weren't enough either, huh?
Babamın başka bir kadına aşık olması yetmiyordu annem yetmiyordu...
Well, it was just a hunch, I guess.
Sadece önseziydi sanırım.
Look, I wanted to talk to you because, well, the baby's due in a month and I guess I was hoping that you'd want me to have it here, y'know, so that we could... go through it together.
Seninle konuşmak istedim, çünkü bebek bir aya kadar doğacak ve burada doğmasını isteyeceğini ummuştum, böylece, bilirsin işte bu işi beraber götürmek için.
I guess I didn't realize it was just about the points.
Sanırım olayın sadece puanlarla ilgili olduğunu fark etmemişim.
Anyway, I was coming here to quit. Had it all planned out. But guess what.
Neyse, buraya terapiyi bırakmaya gelecektim ama bil bakalım ne oldu.
I guess I didn't realize how big I was until I saw it on your faces.
Sanırım, sizi görene dek ne kadar iri olduğumu kendim fark edemedim.
It was a long time ago, you know, but... I guess I'm still a little sensitive about it.
Uzun süre önceydi ama... Bu konuda hala biraz hassasım.
Mayhem started out in'84 I guess, around there. And it was the only Norwegian band, so it's sort of special for us.
Mayhem 84 de görünmeye başladı ve onlar tek Norveç Grubuydu Bu sebeple bi çeşit önemliler bizim için
In, I guess... Was it'92,'93?
Sanırım... 92 - 93 teydi
I don't know. Guess it was work stuff.
Galiba işle ilgiliydi.
You know, I was gonna dump you this week anyway, so I guess it all just worked out fine.
Biliyor musun, tam da bu hafta sana indirim yapıyordum, ama sanırım zaten herşey halledilmiş.
i guess 8481
i guess we'll never know 42
i guess that's it 76
i guess so 1336
i guess i don't 28
i guess not 561
i guess it's okay 20
i guess i do 96
i guess it is 117
i guess what i'm saying is 33
i guess we'll never know 42
i guess that's it 76
i guess so 1336
i guess i don't 28
i guess not 561
i guess it's okay 20
i guess i do 96
i guess it is 117
i guess what i'm saying is 33