I guess what i'm trying to say is traducir turco
159 traducción paralela
Well, I guess all I'm trying to say is that - and I really mean this, Lloyd - if what you want is a family like our fathers have and promotion in the air force and position in society like our mothers have, and you marry me because I'm pretty and smart and have guts and know the ropes... then I don't think you want to marry me, Lloyd.
Aslında sana anlatmak istediğim şu, bu konuda çok ciddiyim, Lloyd eğer bütün istediğin babalarımızınki gibi bir hayatsa Hava Kuvvetleri'nde yüksek bir rütbeyse annelerimizin sahip olduğu gibi sosyetede bir pozisyonsa benimle sadece güzel ve akıllı olduğum, cesur olduğum için evlenmekse benimle evlenmek istediğini sanmıyorum, Lloyd.
I guess what I'm trying to say is that... we'll never see each other again.
Sanırım demeye çalıştığım birbirimizi bir daha asla göremeyeceğiz.
Thana, I guess what I'm trying to say is I'm concerned about you.
Thana, senin için endişelendiğimi söylemeye çalışıyorum.
I guess what I'm trying to say now is...
Söylemeye çalıştığım...
I guess what I'm trying to say is that I can handle it
Demek istediğim, bununla başa çıkabilirim
I guess what I'm trying to say is...
Sanırım şunu demeye çalışıyorum...
Well, I guess what I'm trying to say here is that- -
Sanırım söylemeye çalıştıgım şu...
And just take A few of his cows. I guess what I'm trying to say is,
Yani demek istiyorum ki, sana Kid diyorlar...
I guess what I'm trying to say is... what happened to my life? My youth?
Sanırsam söylemeye çalıştığım... hayatıma ne oldu, ya gençliğim?
I guess what I'm trying to say is, it's just pretty pathetic when we guys try to cling to our youth.
Demem o ki biz erkeklerin genç kalmaya çalışması çok zavallıca.
I guess what I'm trying to say is happy birthday, son.
Şunu söylemeye çalışıyorum : Doğun günün kutlu olsun, oğlum.
I guess what I'm really trying to say is. if I left school. would my mom lose her house and job?
Gerçekte söylemek istediğim, eğer okulu terk edersem annem evini ve işini kaybedecek mi?
I guess what I'm trying to say is that I'm very thankful that all of your Thanksgivings sucked.
Sanırım anlatmaya çalıştığım şey sizlerin Şükran Günü berbat olduğu için ben kendi adıma şükrediyorum.
I guess what I'm trying to say, Bob, is that we're all in the same gravy boat.
Yani hepimiz aynı sos tabağındayız Bob.
So I guess what I'm trying to say is that I make fun of you because I'm trying to deny my own pain.
Demek istediğim, sizinle dalga geçiyorum çünkü kendi acımı inkâr etmeye çalışıyorum.
I guess what I'm trying to say is, I... I don't think I'm the man for this job.
Belki de hiç traktör sürmediğim içindir ve babamın kardeşi ile olduğum içindir ama sanırım söylemeye çalıştığım şey şu bu iş için doğru adam olduğumu sanmıyorum.
I guess what I'm trying to say is, well, maybe I misjudged you, Hank.
Söylemeye çalıştığım şey seni yanlış değerlendirmiş olabilirim Hank.
I guess what I'm trying to say is....
Demek istediğim...
I guess what I'm trying to say is, Gare,
Gary sanırım sana söylemek istediğim şey...
I guess what I'm trying to say is that a lot of you know what it's like to be in the closet.
Demek istediğim şey şu, çoğunuz kendini gizlemenin nasıl olduğunu biliyorsunuz.
I guess what I'm trying to say is...
Demek istediğim şu :
And, well, I guess what I'm trying to say is that if it comes down to panic time and you still don't have a date, and you're, like, really desperate, well, I'd take you.
Yani şunu demeye çalışıyorum,... eğer baloya gidecek birini bulamazsan, ben seninle gidebilirim. Çok umutsuz görünüyorsun. Ben seni götürürüm.
I guess what I'm trying to say is that...
ama söylemek istediğim...
No, I mean it. I guess what I'm trying to say is, um,
Şey demeye çalışıyorum aslında...
I guess what I'm trying to say is... that I realized that this whole mess... that's just a temporary thing.
Sanırım söylemeye çalıştığım şey farkettim ki tüm bu karmaşıklık sadece geçici bir şey.
Anyway, I guess what I'm trying to say here is that, um, you know, this being my last night on Earth and everything, this could be a very precious memory for me.
Neyse... Demek istediğim şu ki bu benim dünyadaki son günüm ve hatırlayabileceğim çok güzel bir anımın olmasını isterdim.
So I guess what I'm trying to say is that... I feel safe here, which is important.
Yani, demek istediğim, sanırım burada kendimi güvende hissediyorum ki bu gayet önemli.
OK, I guess what I'm trying to say is... we'd like to believe you, we really...
Size inanmak istediğimizi söylemek istiyordum, gerçekten...
I guess what I'm trying to say, Rev, is that I trust you.
Söylemek istediğim şu sana güveniyorum Rev.
I'm finally, totally full. " I guess what I'm trying to say is,
Söylemeye çalıştığım şey şu galiba.
I guess what I'm really trying to say is, I love you.
Sanırım demeye çalıştığım şu ki sizi seviyorum.
l guess what I'm trying to say is I don't need to know why you didn't come back that night.
Söylemeye çalıştığım şu, o gece neden geri gelmediğini bilmeme gerek yok.
l guess what I'm trying to say is just that I don't want this to end just yet.
Sadece henüz bitmesini istemediğimi söylemeye çalışıyorum.
So I guess what I'm trying to say is thank you all for listening.
Dinlediğiniz için teşekkür etmeye çalışıyorum kısaca.
I guess what I'm trying to say is, you know,...
Üzgünüm, ama bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
I guess what I'm trying to say is, you're gonna be all right.
Sanırım söylemeye çalıştığım şey, iyi olacağın.
I guess what I'm trying to say is that now that I'm married,
Sanıyorum, demek istediğim şu, şimdi ben evliyim,
I guess what I'm trying to say is, I'll try and do better, Mom.
Şunu söylemek istiyorum galiba daha iyisini yapmaya çalışacağım, anne.
I guess what I'm trying to say is, I can't do this.
Söylemeye çalıştığım şey şu. Bunu yapamam.
I guess what I'm trying to say is that... for the first time in my life I feel like I'm a part of something. Something important.
Sanırım söylemeye çalıştığım şey, hayatımda ilk defa, kendimi bir şeyin parçası olarak hissediyorum....... önemli bir şeyin parçası.
I guess what I'm trying to say is
Sanırım söylemek istediğim şey
So I guess what I'm trying to say is that I'm very thankful that all of your Thanksgivings sucked.
Sanırım söylemeye çalıştığım şey hepinizin Şükran Günü'nün mahvolduğuna şükür ediyorum.
I guess what I'm trying to say is I'm crazy about your son.
Sanırım söylemeye çalıştığım şey, oğluna deli olduğum.
I'm gonna read between the lines here and guess what you're really trying to say is
Burada sınırları zorluyorum ve demek istediğin şey
I guess what I'm trying to say here... is what are you doing for the rest of your life?
Sanırım söylemek istediğim bundan sonra hayatında neler yapacağını sormak.
I guess what I'm trying to say is that even when I was in Rio... and had everything I'd ever dreamed of... I suddenly realized that...
Yani söylemeye çalıştığım şu, Rio'dayken bile orada düşlediğim her şeye sahipken bile birden bire farkına vardım ki...
- I guess what I'm trying to say is...
- Söylemeye çalıştığım şey...
I guess what I'm trying to say is, deep down we're all...
Sanırım demek istediğim hepimiz özümüzde...
I guess what I'm trying to say is -
Sanırım söylemeye çalıştığım şey -
I guess what I'm trying to say is I may never see you again.
Anlatmaya çalıştığım şey, galiba seni bir daha göremeyebilirim.
I guess what these protesters are trying to say is, that women, real women, aren't that different from regular people.
Sanırım buradaki kadınların söylemek istedikleri şeyler, normal kadınların istediklerinden farklı değil.