I have no idea what's going on traducir turco
94 traducción paralela
I have no idea what's going on, but I'll trust you.
Hiçbir şey anlamadım ama, sana güveniyorum.
I have no idea of what's been going on... who's married and who's not.
Olan bitenler hakkında hiçbir fikrim yok kim evlendi, kim evlenmedi?
I have no idea what's going on in this damn movie.
Bu aptal filmde neler olduğunu anlamıyorum.
I have no idea what's going on here.
Burada neler olduğuna dair fikrim yok.
I swear I have no fucking idea what the hell's going on!
Yemin ederim, ne numara döndüğünü bilmiyorum!
I have no idea what's going on here, but...
Burada neler olduğuna dair en ufak bir fikrim bile yok.
I tell Shelly all the time, "You're running this program that's great but you're behind a desk and have no idea what's going on out there."
Shelly'e hep derim, "Bu servisi işletiyorsun bu harika ama sen masa başındasın ve orası gerçekte nasıl bilmiyorsun."
I have no idea what's going on here.
Neler olduğuna dair hiçbir fikrim yok.
I have absolutely no idea what's going on.
Ve kesinlikle ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Look, I have no idea what's going on but... I think you'd better put it out.
Bak ne olduğuna dair bir fikrim yok ama onu söndürsen iyi edersin.
It says, "I have absolutely no idea what's going on."
Diyor ki ; "Neler olduğu hakkında kesinlikle bir fikrim yok".
I have no idea what's going on.
Ne olup bittiği konusunda hiçbir fikrim yok.
- Awesome. Oh, man, I have no idea what's going on.
Oh, adamım, ne olduğu hakkında zerre fikrim yok.
I can't believe... I have no idea what's going on...
İnanamıyorum, hiçbir şeyden haberim yok ki.
I have no idea what's going on.
Ne olduğu hakkında tek bir fikrim yok.
I have no idea what's going on, but I am excited!
Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok ama heyecanlandım!
I have no idea what's going on, but I am excited!
Ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yok, ama heyecanlandım!
I have no idea what's going on here.
Neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
I have no idea what's going on.
Neler oluyor hiç anlamıyorum.
I have no idea what's going on between you two right now.
Şu anda siz ikiniz arasında ne geçtiğine dair hiç bir fikrim yok.
"I'd love to help you but I have no idea what's going on."
"Sana yardım etmeyi isterdim, ama neler oluyor anlamıyorum."
Please don't leave I have no idea what's going on here
Lütfen gitme... Burada ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok.
I have no idea what's going on.
Neler olduğu hakkında hiç bir fikrim yok.
I have no idea what's going on with him right now, sir.
Neler yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yok, efendim.
Look, I have no idea what's going on.
Bak, neler olduğu hakkında fikrim yok.
I have no idea what's going on.
Neler dönüyor hiç bilmiyorum.
Melinda, I have no idea what's going on.Should I be scared?
Melinda, neler olduğu konusunda hiçbir fikrim yok. Korkmalı mıyım?
I have no idea what's going on anymore.
Artık, neler dönüyor anlayamıyorum.
Look, I have no idea what's going on in your head right now... and I'm not sure I want to know
Bak, şu an kafanın içerisinden neler geçiyor, hiç bir fikrim yok. Hem bilmek istediğimden de emin değilim.
No, I think I might have an idea what's going on down here.
- Hayır, sanırım burada neler olduğunu anladım.
Look, I have no idea what's going on, all right?
Bak, neler olup bittiğine dair hiçbir fikrim yok, tamam mı?
I have no idea what's going on in this script, and it's not in a cool inception kind of way.
Bu senaryoda neler var hiçbir fikrim yok ve bu iyi bir başlangıç şeklinde bir şey değil.
You know, Nick, I have no idea what's going on inside that head of yours, but I've got no choice but to extend your suspension - for another month. - Oh.
Kafanın içinde neler olup bitiyor bilmiyorum, Nick ama işten uzaklaştırma cezanı bir ay daha uzatmaktan başka seçeneğim kalmadı.
I have no idea what's going on between you and In Hee, right?
İkinizin arasında neler olup bittiğini nereden bileyim?
I know what's going on, but von Humboldt had no idea, so this must have been quite literally a major shock for him.
Ben ne olduğunu biliyorum ama Von Humboldt'un hiçbir fikri yoktu. Bu yüzden bu, gerçek anlamda onun için çok büyük bir şok olmuş olmalı.
I really have no idea of what's going on here.
Burada neler olduğuna dair gerçekten hiçbir fikrim yok.
Emily, I have no idea what's going on.
- Emily, neler olduğunu bilmiyorum.
- No, I have no idea what's going on.
- Yok, en ufak bir fikrim yok.
I have no idea what he's invented or what he's about to invent or what's going on.
Ne icat etmiş olduğunu,.. ... ne icat ettiğini ya da neyle meşgul olduğunu bilmiyorum.
I have no idea what's going on.
Neler döndüğü hakkında en ufak bir fikrim yok.
I have no idea what the hell's going on.
Hiç bir fikrim yok burda nolduğuna dair
Jason, I do not think these people have no idea what's going on. OK.
Jason, bence insnlar farkında değil
If I don't hear the last scene, I'll have no idea what's going on tomorrow.
Eğer son durumu duyamazsam yarın ucunu kaçırmış olacağım.
Mrs Brown, I have no idea what Dermot has told you about what's going on, but... maybe I should say I'm sorry all right, sorry I ever met him, sorry I allowed myself to fall in love with him and sorry I ever got involved with his family.
Bayan Brown, Dermot size ne söyledi bilmiyorum ama belki de sorun olmadığı için, onunla tanıştığım için ona âşık olduğum için, bu aileye bulaştığım için özür dilesem iyi olacak.
I have no idea what's going on, but what I do know is you're in the middle of it.
Neler döndüğüne dair hiçbir fikrim yok,... fakat bildiğim şey, senin bu olayların ortasında oluşun.
I actually have no idea what's going on here.
Gerçekten ne olduğuna dair bir fikrim yok.
I have no idea what's going on. But if that ends up meaning something in this game, I'd say I'm set.
Ama bir şey olur diye hazırda bekliyorum.
I have absolutely no idea what's going on.
Ne olduğuna dair en ufak bir fikrim bile yok.
I really have no idea what's going on, but the way that this sheet reads... Brooke : - half of the fund's assets are missing.
Ne olup bittiğine dair hiçbir fikrim yok ama bilançoya bakacak olursak fon varlıklarının yarısı kayıp.
So you tell me, when the prosecutor puts him on the stand, how am I supposed to defend you when I have no idea what he's going to say?
Söyle bana, savcı onu sandalyeye oturttuğunda, neler olduğunu bile bilmiyorsam, seni nasıl savunabilirim?
He went away for a while, then he came back, and then we started seeing each other again, and now I have no idea what's going on.
Bir süre ortalarda yoktu. Sonra tekrar geri geldi. Tekrar görüşmeye başladık.