I haven't heard anything traducir turco
217 traducción paralela
- I haven't heard anything yet.
- Henü hiçbir şey duymadım.
I haven't heard anything out of that ear since I was a kid.
Çocukluğumdan beri hiçbir şey duymadım.
I haven't heard anything for a Iong time.
Uzun süredir birşey duymadım.
No, I haven't heard anything since the last time I talked to you.
Hayır, seninle son konuştuğumdan beri bir şey duymadım.
- I haven't heard you say anything.
- Konuştuğunuzu duymadım.
I haven't heard anything.
Bitmek üzere.
No, no. I haven't heard anything.
Yo, hiçbir şey duymadım.
I haven't heard anything from Mr. Li or Fang
Li veya Fang'den uzunca süre haber alamayınca
I haven't heard anything about him.
Bir daha da hiç haber almadım.
I guess they haven't heard anything.
Bir şey olmadığını söylemek için aradılar.
I haven't heard anything since last night and I'm beside myself.
Ama geçen geceden beri sizden hiç haber alamadım,... ve çok merak ediyorum.
- Well, I haven't heard anything.
Hiçbir şey duymadım.
I haven't heard anything from her.
Hakkında bir şey duymadım.
Geez, I haven't heard anything.
Vallahi, bir şey duymadım.
In all modesty, if I haven't heard of him he can't be Europe's greatest anything.
Ben duymadığıma göre... Avrupa " nın en büyük hiçbir şeyi olamaz.
You haven't heard anything I said tonight.
Bu akşam dediğim hiçbirşeyi duymadın.
I haven't heard anything.
Hiç haberim yoktu.
Yes. I've put in a requisition for some shoes two weeks ago and I haven't heard anything.
Evet. İki hafta önce ayakkabı talebi olmuştu, herhangi bir cevap alamadım.
Haven't you heard anything that I've said?
Söylediklerim kafana girmedi mi?
I haven't heard anything.
Hiçbir şey duymadım
- I haven't heard anything.
- Ben bir şey duymadım.
I haven't heard anything.
Gerçekten duymadım.
But I haven't once heard you say anything good about him.
Ama gel gelelim bir Allah'ın günü bile onun hakkında iyi bir laf ettiğini duymadım.
I haven't heard anything about another Biosphere.
Başka bir biyosfer olayı ile ilgili birşey duymamıştım.
I haven't heard anything on the news.
Haberlerde bir şey duymadım.
I only saw him that once and I haven't heard anything more.
İyi mi? Onu sadece bir kere gördüm ve başka bir şey duymadım.
I haven't heard anything follow us.
Bizi takip eden birşey duymadım.
I haven't heard anything since we ran away.
Kaçtığımızdan beri birşey duymadım.
But I haven't heard anything yet.
Ama henüz bir şey duymadım.
D'Argo, I haven't heard of anything like anything before.
D'Argo, daha önce ben hiç bir şey duymadım ki.
I haven't heard anything about the disappearance or anything, not on Page Six at least.
Onun ortadan kaybolduğunu duymamışım. - Dedikodu sayfalarında yani...
- And the others? I haven't heard anything.
Ben bir şey duymadım.
You haven't heard anything I've said at all.
Söylediğim hiçbir şeyi duymadın mı?
I haven't heard anything new.
Yeni bir haber almadım.
It's been at least two weeks and I sure haven't heard anything.
İki hafta oldu, bir haber alamadım.
If you heard anything from old friends.... I haven't seen old friends in 5 years.
Eğer eski dostlardan bir şey duyduysan... 5 yıldır eski dostları görmedim.
I assume you still haven't heard anything from him.
- Sanırım hâlâ ondan haber almadın?
- I haven't heard anything.
- Hiçbir şey duymadım.
'Cause last time I checked, you were, and I haven't heard anything to the contrary.
Çünkü en son kontrol ettiğimde birlikteydin ve bunun aksini belirten bir şey senden duymadım.
I haven't heard anything in ages.
Uzun zamandır haber almadım.
As of today, I haven't heard anything to the contrary, so... we're gonna press on.
Bugün itibariyle, tersine bir şey duymadığım için aynen devam edeceğiz.
John, I haven't heard anything about such an agreement... or about Moscow.
Benim böyle bir anlaşmadan haberim yok. Ya da Moskova'dan.
I haven't heard anything about her.
Onunla ilgili hiçbir şey duymadım.
No, I haven't heard anything.
Hayır, bir şey duymadım.
I still haven't heard anything about it.
Geçen hafta. Hala bir haber yok.
That would make sense, but I haven't heard anything from the NRC about anything yet.
Orası öyle, ama henüz onlardan haber çıkmadı.
I was out here handling a Foreign Office case when I heard about your situation. I haven't done anything wrong.
Ben yanlış hiçbir şey yapmadım.
I haven't heard anything
Ben, hiçbir şey duymadım.
I haven't heard anything about a party.
- Annemle babama söylesene.
They haven't returned her. And I haven't heard anything else. Do you think Doris is still alive?
Sence Doris hâlâ hayatta mıdır?
I haven't heard anything from my friends at the DA's office.
Eğlendirici ama tamamen asılsız. DA ofisteki arkadaşlarımdan hiçbir şey duymadım.
i haven't heard from you 21
i haven't seen you in a while 35
i haven't yet 29
i haven't got it 40
i haven't seen it yet 23
i haven't 1248
i haven't decided yet 126
i haven't the faintest idea 43
i haven't got time 37
i haven't done anything 204
i haven't seen you in a while 35
i haven't yet 29
i haven't got it 40
i haven't seen it yet 23
i haven't 1248
i haven't decided yet 126
i haven't the faintest idea 43
i haven't got time 37
i haven't done anything 204