English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I haven't slept in

I haven't slept in traducir turco

274 traducción paralela
Whether, you know, whether you're in the woods or in the cabin, you always feel like something is watching you, and the past two nights, I haven't slept very well, you know.
Ormanda da olsan kulübede de hep bir şey seni izliyormuş gibi ve geçen iki gece pek iyi uyuyamadım.
I haven't slept in two months.
İki aydır uyumadım.
I haven't slept so well in years.
Bir yıIdır uyumamış gibiydim.
If he asks me once more "were you out there?" in that tone of voice... i haven't slept since we left Joppa.
Bir daha bana o ses tonuyla "Sen orada mıydın?" diye sorsun... Joppa'dan ayrılalı beri uyumadım.
I haven't slept in three days.
Üç gündür uyumadım.
I haven't slept in three nights.
Üç gecedir uyumadım.
I haven't slept so late in 50 years.
50 yıldır bu kadar uyumamıştım.
- I haven't slept in a bed for four months.
- Aylardır bir yatakta uyumamıştım.
I haven't slept in two nights.
İki gündür uyumadım.
Oh, I haven't slept in three days.
Üç gündür uyumadım.
I haven't slept with Ted in weeks.
Ted'le haftalardır yatmadım.
I haven't slept that well in years.
Yıllardır bu kadar iyi uyumamıştım.
I haven't slept with a girl in five years and three days.
Tam beş yıl üç gündür elime kadın eli değmedi.
I haven't slept this late in 3 months.
Üç aydan beri böylesine uyumadım.
- and I haven't slept in two days.
- ve iki gündür uyumadım.
I haven't slept in weeks.
Haftalardır uyumadım.
I haven't had a drink of whiskey or slept in a bed in 10 days.
On gündür ne bir viski içtim, ne de temiz bir yatakta uyudum.
I haven't had a drink of whiskey or slept in a bed in 10 days.
On gündür ne viski içtim, ne de temiz bir yatakta uyudum.
I haven't slept in 36 hours.
36 saattir bir damla uyumadım.
I haven't slept in a bed for a whole week.
bütün bir hafta boyunca. Bir yatakta uyumadım
I haven't slept in 18 hours.
18 saattir uyumuyorum.
I haven't slept in 48 hours.
48 saattir uyumuyorum.
You just woke up, but I haven't slept in two days.
Sen yeni uyandın, bense iki gündür uyumadım.
You know, I slept through all of last night... and I haven't done that in days.
Dün bütün gece uyudum... bunu günlerdir yapmamıştım.
I haven't slept in a week cos of that frog nightmare.
Şu kurbağa kabusu yüzünden bir haftadır uyuyamıyorum.
I haven't slept in days.
Ben günlerdir uyumadım.
I haven't slept in days, but when I do, I hate what I see.
Günlerdir uyumadım, çünkü uyuduğumda göreceklerimden korkuyorum.
Your father and I haven't slept together in six and a half years.
Baban ve ben altı buçuk yıldır birlikte yatmadık.
O'Connell, I haven't slept in two nights.
O'Connell, ben iki gecedir uyumadım.
Yeah, but I haven't slept in days.
Ama ben günlerdir uyumadım.
we haven't slept in two days. I just can't sleep till I get daddy out.
Babamız eve dönünceye kadar uyuyamam.
- Yeah. I haven't slept in 36 hours.
36 saattir uykusuzum.
I haven't slept in the open since the siege of La Rochelle.
La Rochelle kuşatmasından beri açık havada yatmamıştım.
And I haven't slept a wink in 22 days.
... ve ben 22 gündür uykudan gözümü açamıyorum.
Look, I don't know whether you slept in the past or in the future, but I'm sure you haven't slept in the present.
Geçmişte veya gelecekte uyudun mu bilmiyorum ama şimdide uyumadığını biliyorum.
It's because of him that I haven't slept a night in 24 years.
Sırf onun yüzünden 24 yıldır tek bir gece bile uyuyamadım.
Oh, I haven't slept in three days.
Üç gündür uyumuyorum.
I haven't slept in two nights.
İki gecedir uyuyamıyorum.
I haven't slept in a week.
Bir hafta uyumadım.
I HAVEN'T SLEPT IN A FEW DAYS.
Birkaç gündür uyumadım.
I haven't slept much the last few months since Gant's dying.
Gant'in ölümünden beri son birkaç aydır uyuyamadım pek.
I haven't slept in three days, someone is killing my friends and my back...
Üç gündür, birisi arkadaşlarımı öldürüyor. Uyumadım. Ve sırtım...
I haven't slept in days.
Günlerdir uyumadım.
I haven't slept in 24 hours.
24 saattir uyumuyorum.
- How is he in bed? - I don't know. I haven't slept with him yet.
- Bilmiyorum, daha onunla yatmadım.
I'm in a dress, I have gel in my hair, I haven't slept I'm starved and I'm armed.
Elbise giydim, saçımda jöle var. Tüm gece uyumadım çok açım, silahlıyım.
- I haven't slept in two days!
- İki gündür uyumadım.
I know it might seem irrational, but I haven't slept in a long time and this is all extremely overwhelming.
Mantıksız gelecek biliyorum ama, epeydir uyumadım ve bunların hepsi çok ağır geliyor.
I haven't slept like that in years.
Yıllarca böyle uyumamıştım.
I haven't slept in 8 months, I've completely lost my figure, but...
- 8 aydır düzgün uyumadım. Tipim kaydı.
I haven't slept in two days.
İki gündür uykusuzum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]