I just need to talk to you traducir turco
259 traducción paralela
I just need to talk to you couple, two, three minutes, all right?
Ben... ben bak, ben sadece... Birkaç dakika seninle konuşmak istiyorum.
Alex, I just need to talk to you.
Alex, seninle konuşmalıyım
I just- - I just need to talk to you.
Şey, sadece seninle konuşmam gerekti.
Man, I just need to talk to you.
Dostum seninle konuşmam lazım.
I just need to talk to you.
Sadece konuşmak istiyorum.
I just need to talk to you.
Sadece seninle konuşmak istedim.
- I just need to talk to you.
- Seninle konuşmam gerek.
I just need to talk to you.
Sadece seninle konuşmam gerek.
Look, Jack, I just need to talk to you about a couple of these things.
Dinle Jack, seninle bazı şeyleri konuşmak istiyorum.
I just need to talk to you.
Sen bir konuşsan tamam.
Just like I said, I need to talk to you.
Dediğim gibi, seninle konuşmam gerek.
I have some things that... I really need to talk to you about... and I just wish that I could talk to you.
Seninle gerçekten de konuşmam gereken şeyler var ve seninle konuşabilmeyi isterdim.
- Paul, I need to talk to you just for a few minutes, away from here, okay?
- Paul seninle biraz konuşmam gerekti burdan uzakta tamammı?
Paul. Yes, I need to talk to you outside for just a minute.
Paul, seninle dışarıda biraz konuşabilir miyiz?
And I want you to know, that ifyou ever need anything, you're feeling bad in any way or you just need to talk, then I'm there for you.
Ve bilmeni isterim ki bir şeye ihtiyacın olursa kendini kötü hissedersen ya da konuşmak istersen senin yanında olurum.
Which is just a formal way of saying that I need someone to talk to, and strange as this sounds you're the only one I can think of.
Bu da, aslında "dertleşecek birine ihtiyacım var" demenin süslü bir yolu ve garip de gelse bunun için başkasını düşünemiyorum.
I just need to talk to you.
Abby? Meraba.
You know, you'd save me a lot of legwork if you'd just let me talk to her about... - Do I need a warrant for that too?
- Bunun içinde izin almam gerekiyor mu?
Maybe I just need you to talk to me.
Belki de sadece benimle konuşmana ihtiyacım vardır.
Well, I just want you to know that I am around for you if you ever get lonely or you just need to talk.
Şunu bilmeni istiyorum. . Kendini yalnız hissedip konuşmak istersen beni arayabilirsin.
It's just that... There's something I need to talk to you about.
Seninle konuşmam gereken bir konu var.
I'm just saying if you need to talk...
Eğer konuşmaya ihtiyacın olursa...
And I just need to, you know, talk to Rachel about it.
Ve bu konuyu Rachel'la konuşmam gerek.
Already you can't talk to them, you don't need them to have kids with... you don't even need them to have sex with anymore... as I've just very pleasantly discovered.
Onlarla zaten konuşamıyoruz, ileride çocuk yapmak için onlara ihtiyacımız kalmayacak seks yapmak için onlara gerek duymayacağız ki zaten bunu keşfetmeye başladık.
Come on. I need to talk to you. Just the two of us.
Haydi, seninle konuşmalıyım.
Amanda, I need to talk to you just for a minute.
Amanda, seninle sadece bir dakika konuşmam lazım.
Because, Joey, if you're going through a particular situation right now and you need somebody to talk to somebody to shed light, but yet who's still uninvolved I just wanted to let know I'm here.
Joey, şu anda özel bir durum içindeysen ve konuşacak, duruma ışık tutacak ama olaya karışmamış birine ihtiyacın varsa burada olduğumu bil.
And like I said before, if you need somebody to talk to to help figure things out with it I just wanted to tell you that I'm here.
Dediğim gibi, konuşacak birine, bazı şeyleri anlamana yardım edecek birine ihtiyaç duyarsan, burada olduğumu bilmeni istedim.
I just wanted you to know that- - that if you need to talk. or share anything. I'm here for you.
Bilmeni istiyorum ki, eğer birine içini dökmen gerekiyorsa yada bir şeyler paylaşmayı, senin için buradayım.
No we don't... I just need to talk with you again, Tim.
Hayır ama seninle tekrar konuşmam gerekiyor, Tim.
I really need to talk to you... if you could just spare me a minute.
Sizle konuşmam gerek, bana bir dakikanızı verirmisiniz?
Now here's the name and number of a woman I want you to call if you need anything before the baby comes, or if you just want to talk things through.
Burada aramanı istediğim kadının ismi ve numarası var, bebek doğmadan önce bir şeye ihtiyacın olursa veya bir şeyler konuşmak istersen diye.
But if you just come to me when you need to talk, I promise you, son, I'll always be there.
Ama konuşmaya ihtiyacın olduğunda gelirsen, söz veriyorum oğlum, hep orada olacağım.
I just wanted to remind you that I am here for you if you ever need to talk.
Konuşmaya ihtiyacın olursa,.. ... burada olduğumu hatırlatmak istedim.
All I need you to do is just talk to him and tell him, you know, the whole talking to dead people isn't for real.
Tek yapmanı istediğim, onla konuşman ve ona, bilirsin işte tüm bu ölülerle konuşma olayının gerçek olmadığını söylemen.
Just come here, I need to talk to you.
Buraya gel, konuşmam lazım.
I'm gonna be your friend, and if you need someone to talk to, or you need a shoulder to cry on, I just want to be there for you.
Konuşacak ya da omzunda ağlayacak birine ihtiyaç duyarsan yanında olmak istiyorum.
I just.... I need to talk to you for a minute.
Ben sadece... bir dakika konuşmak istiyorum.
I just... I don t know what to do Well, Kelso, you need to go talk to her
biliyorum. ben sadece... ne yapacağımı bilmiyorum şey, Kelso, onunla konuşman gerekiyor
If you ever need anybody to talk to, I just want you to know that I am always here.
Eğer konuşacak birilerine ihtiyaç duyarsan, sürekli buralarda olacağımı bilmeni isterim.
Just know that I am here if you ever need to talk or not.
Biliyorsun konuşmaya ihtiyacın olursa buradayım olmasa bile buradayım.
If you could just bear with me a little longer, I need to talk with every one of you one at a time, so I promise to get you out of here as quickly as possible.
Biraz daha sabrederseniz, sizlerle teker teker konuştuktan sonra, söz, en kısa zamanda gideceksiniz.
A deal's a deal. I just want to tell you that there's a few ground rules that we need to talk about, okay?
Konuşmamız gereken birkaç temel kural olduğunu söylemek istiyorum.
But I just want you to know if you ever need to talk about it, or if there's ever a situation other than math that you want to talk about... I want you to know that you can always talk to me.
Ama bilmeni isterim, bu konuda konuşmak istersen ya da matematik dışında konuşacağın bir mesele varsa benimle her zaman konuşabilirsin.
- I'm just saying if you need to talk to somebody.
Ben sadece... Eğer birisi ile konuşmaya ihtiyacın varsa, diyorum.
I just want you to know I'm here, if you ever need, you know, to talk.
Sadece biriyle konuşmaya ihtiyaç duyarsan, burada olduğumu bilmeni istiyorum.
Why are you making this so hard? I just need to talk to him.
- Saçma ötesi.
I just need to be able to talk to you.
Sadece senle konuşabilmeye ihityacım var.
- I just need five minutes to talk to you.
- Seninle konuşmak için 5 dakikana ihtiyacım var.
Jack, I just want you to know that if you need anyone to talk to as a friend, I'm here for you.
Jack, sadece bilmeni istiyorum ki, bir dost olarak birisiyle konuşmak istersen, benimle konuşabilirsin.
Can you just get him? I need to talk to him. Something happened.
Onu çağırabilir misin, konuşmam gerekiyor da.