I just want to make sure traducir turco
853 traducción paralela
I just want to make sure.
Bir şeyi merak ettim.
I just want to make sure.
Emin olmak istiyorum.
I just want to make sure I don't start. 12-33, stand by.
Sadece ona başlamamamı sağlama alıyorum.
I just want to make sure it hasn't gone bad.
Bozulmuş mu diye kontrol ediyordum.
I just want to make sure they all die, son.
Sadece hepsinin öleceğinden emin olmak istiyorum oğlum.
Mr. Shabby, I just want to make sure - that you'll be able to look after my daughter.
Bay Hırpani, kızıma bakabileceğinizden emin olmalıyım.
Well, I just want to make sure you got the message.
Ben mesajı aldığından emin olmak istemiştim.
I just want to make sure, that by the time you honor your commitment, we are still there.
Ben sadece bize adanmışlığınız sürene kadar hayatta kalmamızı garanti altına almaya çalışıyorum. " demiştim.
Skip's a really nice guy, and I want him to like me... so I just want to make sure....
Skip gerçekten hoş çocuk ve benden hoşlanmasını istiyorum. ... yani bundan emin olmak istiyorum ki...
- No, I just want to make sure you get on.
- Hayır, bindiğinden emin olmalıyım.
Listen, Sam, I hope it's okay that I keep asking you this, but I just want to make sure one last time that you haven't changed your mind about me using your car.
Sam, umarım sürekli aynı şeyi sormamın sakıncası yoktur ama arabanı almam konusunda fikrini değiştirmediğinden emin olmak istiyorum. - Hayır, Woody.
I just want to make sure he's OK.
Onun iyi olduğunu bilmek istiyorum.
I just want to make sure my baby's all right.
Sadece bebeğimin iyi olduğundan emin olmak istiyorum.
I just want to make sure you understand that
Bunu anladığından emin olmak istiyorum.
But I just want to make sure that I understand.
Ama sırf kuşkuyu ortadan kaldırmak için soruyorum.
I'm not going to be around forever, and, well, I... I just want to make sure you're taken care of.
Ben sonsuza dek yanında olamayacağım ve, şey, ben ben sana iyi bakıIdığından emin olmak istiyorum.
I just want to make sure that I have a nice big fat wad of fives for all the valet parking I plan to do.
Sadece, güzel, büyük, şişmanca bir beşlik tomarının elimde olacağından emin olmak istiyorum gitmeyi planladığım yerlerdeki bahşişler için.
Well, I just want to make sure it'll be, you know, not the way we discussed it before?
- Deneyecek misin? Az önce konuştuğumuz gibi olmayacağından emin olmak istiyorum.
I just want to make sure we're not overlooking a possible alternative.
Sadece, alternatif olasılıkları atlamadığımızdan emin olmak istiyorum.
I just want to make sure you're okay.
Ben sadece senin iyi olduğuna emin olmak istiyorum.
I just want to make sure that... nothing happens to obstruct this mission.
Tek istediğim bu görevi hiçbir şeyin engellememesi.
Dr. Reynolds, I just want to make sure I wrote it down correctly.
Dr. Reynolds, doğru yazdığımdan emin olmak istiyorum.
I just want to make sure we both understand what the priorities are.
İkimizin de önceliklerin ne olduğunu anlaması gerek.
But I just want to make sure- -
Ama öncelikle- -
I just want to make sure that everything is divided fairly.
- Her şeyin adilce bölündüğünden emin olmak istiyorum. - Bölmek mi?
I just want to make sure that you do it in hell.
Ben sadece cezanı çekmeni istiyorum.
I just want to make sure she doesn't break any machines.
Makineyi bozmasını istemem.
I just want to make sure you're okay.
Sadece iyi olduğundan emin olmak istedim.
I just want to make sure it's you.
Sen olduğuna emin olmalıyım.
I'm unarmed. I just want to make sure everybody gets out of here safely.
Herkesin buradan sağlam...
"I just want to make sure you understood what I said."
"Söylediklerimi anladın mı, emin olmak istedim."
I just want to make sure that you live up to your end.
Sözünüzü tutacak mısınız emin olmak istiyorum sadece.
I mean, I just want to make sure that everything's sort of pressed.
Hepsinin ütülenmiş olduğundan emin olmak istiyorum.
No, I just want to make sure that we understand each other.
Hayır, sadece birbirimizi anladığımızdan emin olmak istiyorum.
First of all, I just want to make sure you can fight.
Herşeyden önce, Dövüşebildiğinden emin olmak istiyorum.
I just want to make sure they don't use her as a hostage.
Onu rehin olarak kullanmayacaklarına emin olmak istedim.
Look, I just want to make sure he's all right, that's all.
Ben sadece iyi olduğundan emin olmak istiyorum, hepsi bu.
I just want to make sure nothing slips through the cracks.
Hiçbir şeyin gözden kaçmadığına emin olmak istiyorum.
I just want to make sure of that, ma'am.
Bundan emin olmak isterim bayan.
I just want to make sure that you're...
Sadece iyi olup olmadığını görmek istedim.
I just want to wait here and make sure he doesn't try to bother her.
Burada bekleyip onu rahatsız etmediğinden emin olmak istiyorum.
Now, Biff, I want to make sure that we get two coats of wax this time, not just one.
Bak Biff, sakın unutma, cilayı bir değil, iki kat süreceksin.
I just have to make sure that you're Miss Right. Don't you want to make sure that I'm- -
Sadece senin doğru insan olduğundan emin olmak istiyorum.
I just want you to know I'm gonna do everything I can to make sure the party responsible is made responsible or something very close to that.
Bilmeni isterim ki, elimden gelen her şeyi yapıyorum, böylece bundan sorumlu olan kişinin sorumluluğu alması için ya da ona yakın bir şey.
I always make a lot of fuss and bother... to make sure the figure comes out just the way I want it.
Vücut hatlarını istediğim şekilde ortaya çıkarabilmek için ince eleyip sık dokuyorum.
I know Starfleet doesn't intend for this to be a combat mission. But just in case the Tzenkethi have other ideas I want make sure the Ambassador is kept out of harm's way.
Yıldız Filosunun bu görevin savaş görevine dönüşmesini istemediğini biliyorum,... ancak Tzenkethili'lerin başka planları olması durumunda Büyükelçinin tehlikeden uzakta bir yerde tutulduğundan emin olmak istiyorum.
This is just me trying to maintain... a viable relationship with reality. I want to make sure I haven't drifted off... into some solitary, paranoid fantasy system... of my own totally unfounded and idiosyncratic invention. OK?
Sadece benim gerçeklerle geçerli bir ilişki... devam ettirme çabamdan bir kesit dostum.
Look, l-l just want to make sure that I'm not breaking the law in any way.
Sadece kanunsuz birşey yapmadığımdan emin olmak istiyorum.
- I just want to make sure...
Sadece emin olmak istiyorum...
I just want to pinch you to make sure you're real.
Bazen gerçek olduğuna inanmak için seni çimdiklemek istiyorum.
I want to make sure Seven of Nine gets the information at just the right moment.
Seven of Nine'nın bilgiyi aldığına tam olarak emin olmak istiyorum.