I know what i'm doing traducir turco
4,088 traducción paralela
I don't know, the whole time, I'm thinking, " What am I doing
Bilmiyorum.
Do you even know what I've been doing in Mumbai?
Mumbai'de ne yaptığım hakkında en ufak bir fikrin var mı?
I know what I'm doing.
Ben ne yaptığımı biliyorum.
- I hope you know what you're doing.
- Umarım ne yaptığını biliyorsundur. Ben de.
I don't know how I got there or what I was doing.
Oraya nasıl gittiğimi ve ne yaptığımı hatırlamıyorum.
I don't know what I'm doing.
Ne yaptığımı pek bilmiyorum.
I don't know what we're doing.
Ne yaptığımızı bilmiyorum.
I don't know what your problem is, but you've been doing everything you can to make sure that my daughter fails.
Derdiniz ne bilmiyorum ama kızımı başarısızlığa uğratmak için elinizden geleni yapıyorsunuz.
Want to know what I'm doing for my next birthday?
Bir sonraki doğum günüm için ne yapacağımı bilmek ister misin?
I didn't know where I was or what I was doing.
Nerede olduğumu ya da ne yaptığımı bilmiyordum.
I don't... I don't really know what I'm doing.
Nasıl yapıldığını hiç bilmiyorum.
You made me look like I know what I'm doing.
Ne yaptığımı biliyormuşum gibi çekmişsin.
I know what I'm doing.
- Ne yaptığımı biliyorum.
I know what I'm doing.
Ne yaptığımı biliyorum ben.
I skipped lunch, so I got buzzed pretty quick but... I wasn't so drunk I didn't know what I was doing, if that's why you're asking.
Öğle yemeğini atlamıştım, o yüzden çok çabuk sarhoş oldum ama sorduğunuz buysa, ne yaptığımı bilmeyecek kadar sarhoş değildim.
I don't know what I'm doing here.
Burada ne yaptığımı bilmiyorum.
You know what I'll be doing to you!
Sana ne yapacağımı biliyorsun!
I know what I'm doing.
Ne yaptığımı biliyorum.
I know what I'm doing.
Anlarım onlardan yani.
Carolina Springs up on me... and I sure as hell wasn't gonna tell her what the hell I was doing, so I had to, you know, think quick on my feet.
Carolina çıkageldi ve ona ne yaptığımı söylemeyeceğimden emindim ve ben de çabucak düşünmeliydim.
I guess I'm fired now that you guys all know who I am and what I'm doing here.
Galiba hepiniz kimliğimi ve amacımı öğrendiniz diye kovuldum.
I don't know what I'm planning on doing with them.
Ben de ne yapacağımı bilemiyorum.
I think I know what I'm doing.
- Evet. Nasıl yapıldığını biliyorum.
Listen, I don't know what you're doing Saturday, But I am having an epic pool party in the hills.
Cumartesi bir işin var mı bilmiyorum ama Tepeler'de efsanevi bir parti düzenliyorum.
You want to know what I was doing?
Ne yaptığımı bilmek mi istiyorsun?
I hope you know what you're doing.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
I'm not saying I'm convinced, but I don't know why we can't just follow him around a bit, see what he's doing.
Ben- - İkna olduğumu söylemiyorum, ama neden onu sadece biraz, takip edip neler yaptığını görmeyelim, bilmiyorum.
I don't know what I'm doing.
Ne yaptığımı bilmiyorum.
I didn't know what I was doing.
Ne yaptığımı bilmiyordum.
But I'm here to help. I don't know what norman's doing.
Norman'ın ne yaptığını bilmiyorum.
Have people love what I do as much as I love doing it And make falcon a star, you know?
İnsanların severek yaptığım işi sevmesini istiyorum ve Falcon'u bir yıldız yapmak istiyorum, biliyor musun?
You know what I'm doing.
- Ne yaptığımı biliyorsun.
I mean - -I mean, look, it may not look like much, but I know what I'm doing, trust me.
Çok büyük bir şeymiş gibi görünmeyebilir ama inan bana ne yaptığımı biliyorum.
I know what you think I did is terrible, but it's nothing compared to what you're doing right now.
Yaptıklarımın korkunç olduğunu düşündüğünüzü biliyorum ama şu anda sizin yaptığınız şeyle karşılaştırıldığında devede kulak kalır.
Trust me, kid, I know what I'm doing. ( chuckles )
Güven bana evlat, ne yaptığımı biliyorum.
- I don't know what we're doing.
- Ne yaptığımızı bilmiyorum.
I hope you know what you're doing, Skipper,
Umarım, ne yaptığını biliyorsundur, Kaptan.
Look, I know we haven't always got on, but I really like what you're doing with SPAFF.
Bak, hiç anlaşamadığımızı biliyorum ama yaptığın ÖTDSDD işi çok hoşuma gitti.
[struggling ] You have to take them out. - Or they'll just regroup. - I know what I'm doing. [ grunts]
İşlerini bitirmelisin yoksa tekrar birleşirler.
I think I know what she was doing when that bomb dropped.
Sanırım o bomba düştüğünde ne yaptığını biliyorum.
I don't even know what I would be doing.
Ne yapacağımı bile bilmiyorum.
Look, I know we all miss Agent Nichols, but the best way to honor her memory is to continue doing what we're doing.
Bakın, biliyorum hepimiz Ajan Nichols'u özlüyoruz. Ama bunu yapmanın en iyi yolu onun anısına yapatığımız en iyi şeyi yapmaya devam etmektir.
I know what I'm doing.
Kapa çeneni. Ne yaptığımı biliyorum.
Mr. I know what I'm doing.
Bay Ben ne yaptığımı biliyorum.
Hey. I never said I know what I'm doing.
Ben hiçbir zaman ne yaptığımı bildiğimi söylemedim.
Trust me, I know what I'm doing.
Güven bana ne yaptığımı biliyorum.
You're right. But I clearly don't know what I'm doing anymore.
- Haklısın, ama açıkçası artık ne yaptığımı bilmiyorum.
i know what i'm doing.
Ne yaptığımı biliyorum.
But I think I know what Sergeant Dawson was doing for the Defense Clandestine Service.
Sanırım Astsubay Dawson'ın Savunma Gizli Servisi için ne iş yaptığını biliyorum.
I'm so thankful for you, for what you're doing for Max, but, you know, I- - that photo, it's not a joke.
Sana müteşekkirim, bunu Max'le yaptığın için ama biliyorsun... Bu fotoğraf bir şaka değil.
You know what? I'm not doing this.
- Bunu yapmayacağım.