I learned it from you traducir turco
145 traducción paralela
I learned it from you
Senden öğrendim
I anguished for days over that, because I learned it from you.
Bunun için günler boyu ızdırap çektim, çünkü bunu senden öğrendim.
I learned it from you
Bunu senden öğrendim.
I learned it from you, Fritz.
- Senden öğrendim Fritz.
Why not? I learned it from you.
Senden öğrendim.
Well, if that's true, I learned it from you, sir.
Eğer bu doğruysa, bunu sizden öğrendim, efendim.
I learned it from you.
Onu senden öğrendim.
I learned it from you.
Onu senin için öğrenmiştim.
I learned it from you, Mike.
Bunu senden öğrendim Mike.
I learned it from you.
Senden ögrendim.
You should recognize this, I learned it from you.
Bunu senden öğrendim.
Because I learned it from you.
Çünkü ben de senden öğrenmiştim.
- I learned it from you, slut!
Sende öğrendim, kaltak!
It was from you that I learned nice manners.
İyi davranmayı hep sizden öğrendim.
I didn't think you'd learned it from a correspondence course.
Bunu mektupla eğitim sayesinde öğreneceğinizi sanmazdım.
I learned it from my mammy, and she learned it from old massa'fore she belonged to you.
Onu annemden öğrendim... ve o bana "massa fore" yi de öğretti, sahip.
And I learned something from it,'cause you didn't quite level with me.
Ve bundan bir şey öğrendim, çünkü benimle pek samimi olmadın.
- I have learned it from you.
- Bunu senden öğrendim.
I learned it all from my father, like you did from me.
Ben her şeyi babamdan öğrendim, tıpkı senin benden öğrendiğin gibi.
If there's one thing I have learned from this trip... it's that you play the game and take what you get.
Bu geziden öğrendiğim bir şey varsa... o da oyunu oynamak ve kazandığını almaktır.
I hope you've learned from it.
Umarım bundan ders almışsınızdır.
You know, if there's one thing I've learned from being in the Army, it's never ignore a poo-poo.
Malum, Ordudan öğrendiğim tek bir şey varsa, o da, küçümsemeyi asla gözardı etmemek gerektiğidir.
If there is one thing that I've learned from you it's that you don't quit, and I'm not going to quit now.
Sizden öğrendiğim bir şey varsa o da asla pes etmediğinizdir ve ben de pes etmeyeceğim.
I learned it from you.
Bunu senden öğrendim.
If there's anything I have learned from you, from your reaction to me, it's that I have no place out there.
Senden öğrendiğim bir şey varsa, bana tepkinden, o da dışarıda bana yer olmadığıdır.
You know, if there's one thing I've learned from you, it's :
Biliyor musun, senden öğrendiğim tek şey :
If I've learned anything from Kirina it's that you have to accept your fate with courage.
Eğer Kirina'dan öğrendiğim bir şey varsa.. ... o da kaderini cesaretle kabul etmen gerektiğidir.
I don't know how it happened when you were a kid, or who you learned it from.
Bunu çocukken mi ya da başkasından mı öğrendin bilmiyorum.
Well, considering you learned to cook in England it's a wonder I can tell your flank steak from a braised tennis ball.
Yemek yapmayı İngiltere'de öğrendiğini dikkate alırsak önüme gelenin rosto mu yoksa pişmiş tenis topu mu olduğunu anlayamıyorum.
Well, I just figured you learned it from your father.
Şey, ben sadece bunu babandan öğrendiğini anladım.
If you learned anything from that monster I used to be, it was how to stay dead...,... how to be numb to anything that is beautiful or meaningful.
Eğer eskiden olduğum o canavardan öğrendiğin birşey varsa, o da nasıl ölü kalınacağı... güzel... veya anlamlı olan birşeyi nasıl hissizleştireceğindi.
And I learned it from this lady you're looking at now.
Ve bunu şimdi bakmakta olduğunuz bayandan öğrendim.
I do know it's important to keep fighting, and I learned that from you.
Ama mücadele etmeye devam etmenin önemli olduğunu biliyorum. Bunu senden öğrendim.
Who do you think I learned it from?
Bu lafları kimden öğrendim sanıyorsun, annne?
I learned it from you!
Senden öğrendim.
I learned from you, and even in my darkest moments, it's your love that gives me the strength to continue, so no matter what happens or where I go, a part of you will be with me.
En karanlık anlarımda bile aşkın bana devam etme gücü verdi. Ne olursa olsun, nereye gidersem gideyim bir parçan benimle birlikte olacak.
If I learned one thing from my breakup with Shawn that was totally mutual... It's that happiness can only come from within you.
Eğer son birlikteliğim Shawn'dan ayrılığımdan bir şey öğrendiysem o da mutluluğun kendi içinde saklı olduğudur.
Now, Homer, if there's one thing you should've learned from all this, it's that I'm rich, rich, rich!
Homer tüm bunlardan sonra şunu öğrenmiş olman gerekiyor, ben çok ama çok zenginim!
If there's anything I've learned from studying the ancient Chinese art of t'ai chi it's that if you do it in the morning a couple hours later you're gonna want to do it again
Doğaçlama yaparak ne yaptığını zannediyorsun sen? Neden bahsediyorsun tatlım?
I will fire you, and I will humiliate you and I will do it well because I learned from the master.
Başlıyoruz. Sizi kovarım, aşağılarım ve bunu çok güzel yaparım. Çünkü bu işi ustasından öğrendim.
If there's one thing I've learned from Captain Archer... it's that you don't give in to people like this.
Kaptan Archer'dan öğrendiğim birşey varsa eğer.. o da böylelerine karşı teslim olmamaktır.
- Well, I learned it all from you.
- Her şeyi senden öğrendim.
How did you do that? It was somethin'I learned from my dad.
Babam öğrendim şey.
If there's one thing I've learned from you, it's that sometimes an agent has to go with their gut.
Senden öğrendiğim şeylerden biri de, bir ajanın içgüdülerine güvenmesi.
Nah, who do you think I learned it from?
Sence bunları kimden öğrendim ben?
I learned it from watching you!
Onu seni izleyerek öğrendim!
I tell ya, T, with the example you set, plus the wisdom I learned from AA, it's an inspiration...
Sana diyorum, T, senin verdiğin örnek, onun da üstüne AA'den aldığım tecrübe benim için ilham kaynağı oldu.
it's a lesson i learned from you.
Senden öğrendiğim bir ders.
Uh, I guess you learned about it from the trial.
Herhâlde bunu mahkemeden öğrendi.
One thing I learned from my daddy about being the boss- - most times it ain't what you do, it's what people think you're capable of.
Patron olma konusunda babamdan öğrendiğim şeylerden biri de çoğu zaman olay ne yaptığınızla ilgili değil o güce sahip olmanızla ilgilidir.
If you hadn't diverged from the path of the masters, I would have never learned it.
Eğer ustamızın yolundan sapmamış olsaydın, bunu asla öğrenemeyecektim.