I love you a lot traducir turco
221 traducción paralela
But I love you a lot more.
Ama seni daha çok seviyorum.
Tonight, I don't know why, I feel like I love you a lot, like I need you.
Neden bilmem ama bu akşam seni sevdiğimi, sana ihtiyacım olduğunu hissediyorum.
You were wrong. I... I love you a lot more than just a little.
Ben seni çok daha fazla seviyorum.
-.. and that I love you a lot.
- Ve seni çok sevdiğimi.
- I love you a lot.
- Seni çok seviyorum.
I love you a lot.
Seni çok seviyorum.
Do I love you a lot?
Seni çok seviyor muyum?
Obélix, I love you a lot, as to a great brother. Like to a friend, My great teddy Obélix.
Oburiks, ben seni çok seviyorum ama ağabeyim, dostum gibi.
Yes, I love you a lot.
Evet, seni çok seviyorum.
I love you a lot!
Seni çok seviyorum.
I love you a lot. Me too.
- Seni çok seviyorum.
I even made a lot of money, because you love them so much. It's all ruined.
Sevdiğin için bir sürü para bile kazandım ama hepsi berbat oldu!
A lot of you is and I love it.
Çok şeyin çocuksu ve ben de çok seviyorum.
If I said I was madly in love with you, you'd know I was lying. - You say we have a lot in common...
Sana deli gibi aşığım desem, yalan olduğunu anlarsın ama sen her zaman ortak yönlerimizin olduğunu söylersin...
- You love Danny a lot, don't you?
- Danny'i çok seviyorsunuz, değil mi?
I probably have a lot of nerve to ask this, but do you really love this guy?
Bunu sorduğum için üzgünüm ama bu adamı seviyor musun?
There's a lot of characters I know that would just love to add you to their crockery collection.
Seni koleksiyonuna katmak için can atacak bir sürü adam tanıyorum.
I chose you... to love you a lot, then perhaps a bit less... but to be with you.
Aşkı az yada çok... fark etmez... seninle olmayı seçtim.
Dad, I really love you a lot, don't listen to anyone!
Baba, gerçekten seviyorum, herkesi dinleme.
I do. I sleep with a lot of girls, but I make love to you, right?
Bir çok kızla yatıyorum ama seninle sevişiyorum.
I'd give a lot to love you
* Çok şey feda ettim seni sevmek için *
And you're in love with me, and despite the fact I do a lot of foolish things, cos you realise that down deep, I'm not evil or anything, just sort of floundering around, just ridiculous, maybe.
Evet, bir sürü aptalca şey yapsam da... Anlamışsındır zaten, derine inince hiç de kötü filan değilim. Debelenip duruyorum işte.
Of course, you'd love me a lot if I were a failure.
Elbette, başarısız olsaydım beni daha çok severdin.
I love to travel alone because you see a lot of things and meet new people and like that.
Yalnız dolaşmaya bayılıyorum, çünkü çok şey görüyor ve böyle, yeni insanlarla tanışıyorsun.
He'd love to meet you, and I've told him a lot about you.
Seninle tanışmak hoşuna gider. Ona senden çok bahsettim.
I have a lot of love for you.
Seni epey seviyorum.
If you say, "A lot of stations would love to be number 34"... I will kill you.
sırada olamyı isterlerdi! " diyeceksen seni öldürürüm.
I've been doin'a lot of thinkin', and the thing is, I love you.
Uzun uzun düşündüm ve önemli olan şu ki, ben seni seviyorum.
I love it, but you make a lot of noise.
Bu hoşuma gidiyor ama öyle.
Jesus I know you love her a lot, more than anyone in the world.
İsa kızımı çok sevdiğini biliyorum.
"I love you" can mean a lot of things, like
"Seni seviyorum" birden çok anlama gelebilir, mesela ;
Which is why you need to remember your affirmations... and figure out how to love Nell a lot more.
Bu yüzden teyit etmeli ve Nell'i... daha çok sevmenin yollarını aramalıyız.
I just want to tell you that I still love you and I sure miss you a lot.
Seni hala sevdiğimi söylemek istiyorum... ve seni çok özlüyorum.
Would you still love me... if I gave up my programming job, and I stayed on the air, and I made a lot less money? I mean, you know, I'd have to leave you, but I'd still love you. Yes.
Eğer işimi bırakacak olsam, programcılık işini bırakıp, daha az para kazansam, beni yine sever miydin?
I know a lot of you out there really love this music, but I just don't get it.
Bu müziği sevenler olduğunu biliyorum ama bunu hiç anlamıyorum.
I thank you, but love's a lot of fun...!
Ama bence sevişmek çok daha eğlenceli.
I love that guy! I mean, I love you too. A lot.
Seninleyken, ben bambaşka bir adamım.
Well, you just lost a lot of business because I love to read.
Çok ciddi anlamda iş kaybına uğradınız çünkü ben okumayı severim.
I know you do love her a lot.
Hadi çocuklar
I love how you didn't spoil it with a lot of messy food.
İçine yemek koyup mahvetmemenize bayıldım.
You love Rocky a lot?
Sen Rocky'i çok mu seviyorsun?
Yep. It would have been a lot better if you'd said... "I love you" or, "You're special."
Evet. "Seni seviyorum." ya da "Çok özelsin." demiş olsan daha iyiydi.
I may not be the perfect guy in a lot of ways... but I'm the right guy because nobody will love you like me.
Birçok bakımdan mükemmel adam olmayabilirim. Ama sana uygun bir erkeğim, çünkü kimse seni benim gibi sevmez.
I love you a little a lot... passionately... madly...
Gittikçe daha fazla. Tutkulu... Delice...
I take a lot of shit from you because I love you.
Seni sevdiğim için yaptıkIarına katIandım.
If I don't survive the corn I love you as much as a man can love a computerized image which is a lot.
Eğer sağ çıkmazsak seni bir insan bir bilgisayarlı makineyi ne kadar sevebilirse o kadar sevdiğimi bil.
Saying'I love you'means a lot.
Yani seni seviyorum demek çok önemlidir.
Listen, I'd love to have a reunion, but as you can see, I got a hell of a lot to take care of here.
Seninle yeniden bir araya gelmek isterdim ama görüyorsun burada çok fazla işim var.
Ok, well, first, let me say, I love you a whole lot.
Tamam, önce şunu söyleyeyim, seni çok seviyorum.
Yes, I would still love you, but I like your hair a lot.
Evet, hala severdim. Ama, bu halini daha çok seviyorum.
Sameer has invited us with such a lot of love " " l know, so you can go ahead. I'll go to Irfan's garage in the neighbourhood " " Give me a call when the party is over, I'll come and collect you "
Sameer devam edelim biliyorum, gidebilirsin, sonra gideceğim İrfan buralarda parti bitince ara beni, gelip seni alırım