I meant every word of it traducir turco
28 traducción paralela
I meant every word of it, Kate.
Onun her sözcüğünü düşündüm, Kate.
I meant every word of it, and I still do.
Söylediklerimin tamamen arkasındayım, her kelimesinin.
I meant every word of it.
Her kelimesi manalıydı.
I meant every word of it.
Sözlerimde tamamen samimîydim.
- I meant every word of it.
- Aynen öyle demek istedim.
I meant every word of it.
Söylediğim her şey gerçekti.
I just wanted you to know... I meant every word of it.
Bilmeni istiyorum ki her kelimesinde ciddiydim.
I meant every word of it.
Her kelimesinde ciddiydim.
Yeah, that was me too, and I meant every word of it.
Evet, onları söyleyen de bendim ve her kelimesi doğruydu.
Oh, but I meant every word of it.
Ama her kelimesinde ciddiydim.
Oh, and I meant every word of it.
Her kelimesini içtenlikle yazdım.
I mean, I, I meant every word of it, but... you saw what happened.
Yani, Tum dediklerim ictendi ama... Ne oldugunu gordun.
I said it as a joke, just so I could take it back, but I meant every word of it.
Bunu bir şaka olarak söylemiştim,... lafımı geri almayı düşündüm, fakat her kelimesini isteyerek söylemiştim.
I called him a liar and a thief and probably a sociopath, and I meant every word of it.
Ona yalancı, hırsız ve muhtemelen sosyopat kelimelerini sarf ettim. Söylediklerimin arkasındayım.
I meant every word of it ; I always do.
Hep öyleyim.
I-I meant every word of it.
Her kelimesinde ciddiydim.
And I meant every word of it.
Dediklerimin arkasındaydım.
I meant every word of it, Freddie.
- Tüm dediklerimde ciddiydim Freddie.
What I said, in the necropolis. I meant every word of it.
Mezarlıkta söylediğim her kelime söylemeyi istediğim şeylerdi.
I meant every word of it.
Her bir kelimesi öyleydi.
- Yes, I did. I meant every word of it.
Her kelimesi içtendi.
- I said gone, and I meant it, every word of it.
- Gitti diyorum ve her kelimesinde ciddiyim.
I meant every damn word of it.
Hem de her kelimesinde!
I meant what I said, every word of it. Good.
Polis yapanı ya da nedenini asla bulamadı.
I meant what I said, every word of it.
Söylediğim her kelimenin arkasındayım.
Um, I want you to know that... what I said today during the ceremony... well, I meant every single word of it.
Bilmeni isterim düğün sırasında söylediklerimin hepsini içtenlikle söyledim.