I think i can handle that traducir turco
172 traducción paralela
I think I can handle that.
Ve bu da onun son kanıtı.
I think I can handle that.
Sanırım bunu becerebilirim.
I think I can handle that.
Sanırım bunu yapabilirim.
I think I can handle that.
Sanırım halledebilirim.
- I think I can handle that.
- Sanırım bunu halledebilirim.
I think I can handle that.
Sanırım buna param yeter.
- I, um, I think I can handle that.
- Ben, um, sanırım bunu halledebilirim.
I think I can handle that.
Sanırım onu idare edebilirim.
I think I can handle that.
Galiba üstesinden gelebilirim.
I really like her. I think I can handle that.
Sanırım bunu yapabilirim.
I think we can handle that situation.
Sanırım bu durumu halledebiliriz.
I think we can handle anything that comes along.
Bence gelene dek hiçbir şey yapmayalım.
Why, because I think that you can handle kids without belting their brains out?
Canlarına okumadan bu çocukları adam edeceğime inandığım için mi?
I think we can handle that.
Sanırım bunu halledebiliriz.
I think that I can handle the legal end.
Yasal kararı kendim halledebilirim diye düşünüyorum.
I think ol'Pack can handle that.
Başaracağız Duck!
I don't think I can handle that.
Yapabileceğimi sanmıyorum.
I don't think I can handle it, that's all.
Götürebileceğimi düşünmüyorum. Hepsi bu.
I think Sammy can handle that one, huh, Coach?
- Sence Sam bunu halledebilir mi Koç?
I think we can handle that.
Sanırım onu tutabiliriz.
With all the practice that I've been doing I think I can handle it.
Yaptığım onca antrenmandan sonra sanırım halledebilirim.
Thought you were having fun. Well, yeah, but there's oil under that rig, and I think I can handle being rich.
Evet ama o kuyunun altında petrol var ve zengin olmayı umuyorum.
I don't see a problem with that, but I think he can handle it himself!
Benim açımdan sorun değil ama kendisi bu işin altından tek başına kalkabilir.
Think you can handle that... or do I have to call the police?
Ya bunu kendiniz yaparsınız ya da polisi ararım.
I think we can handle that...
Bu bahsi kabul edebiliriz.
What, do you think I can't handle that?
Bununla baş edemeyeceğimi mi düşünüyorsun?
I think George can handle that.
Sanırım George da anlar.
Don't you think I can handle it that I write a children's story...
Kendi kızımın yazdığım çocuk hikayesini beğenmemesini...
There's some sort of taboo... - I think that's as much information as I can handle, Tessa. -... about touching Brakiri, and...
Brakirilere dokunmak konusunda bir tabu...
You know, Nathaniel, I think I've had about all the action that I can handle.
Bak, Netenyıl, başa çıkabileceğimden fazla hareket yaşandı bile.
Okay, Mom, I think that I can handle it...
Tamam anne. Sanırım bir el atabi...
Actually, I think that we can handle it.
Aslında, sanırım biz halledebiliriz.
I think everybody had fear. I think there's people that can handle fear.
Ama galiba korkuyla başa çıkabilen insanlar var.
I think I can handle death and missing people, and that.
Ölümle, insanları kaybetmekle falan baş edebilirim diye düşünüyorum.
I don't think I can handle another problem in that area.
O bölgede bir sorunun çıkmasına daha dayanamam.
You think you can handle that? I can handle anything.
Sence bunun üstesinden gelebilirmisin?
It doesn't have to be now but I'm starting to think that we can handle it.
Şimdi olsun demiyorum. Ama bunun üstesinden gelebileceğimizi düşünmeye başladım.
I think your snitch can handle that.
Sanrım sizin köstebek bunu halledebilir.
God, why do people think that I can't handle the truth?
Tanrım, neden insanlar gerçeği kaldıramayacağımı düşünüyor.
I don't think that you can handle being a booty buddy.
- Ya sen, Monica? Sen iş yapıyorsun?
THAT'S FUNNY,'CAUSE EVERYBODY AT THE FIRM SEEMS TO THINK I CAN HANDLE IT JUST FINE.
Çok komik çünkü şirketteki herkes idare edebileceğimi düşünüyor.
- Think I can handle one that's gone daft in the melon.
- Kafayı yemiş bir Avcı'yı haklayabilirim herhalde.
Look, I think that my son can handle this if he puts his mind to it.
Bence oğlum, gerçekten isterse, sorununu kendi çözebilir
... the more pot I could ultimately smoke. I think I have all the advice that I can handle right now.
Galiba şu anda daha fazla tavsiye kaldıramayacağım.
I know that's a frightening concept to you... but I think you can handle it.
Senin için korkunç bir düşünce olduğunu biliyorum, ama sanırım altından kalkarsın.
Hey, Eric, this could be the most important movie of her career, and you wanna fuck that up because you think I can't handle it?
Onun kariyerinin de en önemli filmi olabilir ve halledemeyeceğimi düşündüğün için bunu mahvedeceksin?
And then you go ahead, and you belittle it by turning it into pornography, and I think that the reason why you're doing this is because men can't handle it the fact that these women can have this amazing, fucking, beautiful, mind-blowing orgasm, without a fucking cock!
ve sonra, seviyeyi alçaltarak pornografiye geçiyorsun... ve bence bunun sebebi... erkeklerin, kadınlar onların s * kleri olmadan da mükemmel, sarsıcı... bir s * kiş yaşayabileceklerini kaldıramayacak oluşu.
I think I can handle that.
Danny McCoy.
I just... I don't think that you can handle being a booty buddy.
- Ben sadece senin bu yatak arkadaşlığı olayını kaldırabileceğini sanmıyorum.
I haven't met the man yet... that I think can handle this race.
Adamla henüz tanışmadım ama bu yeter sanırım.
That's real white of you, Sammy, but I think I can handle the situation.
Çok incesin, Sammy, ama sanırım durumu idare edebilirim.