I think we should go traducir turco
965 traducción paralela
It's way off in Tochigi Prefecture, but I think we should go.
Okul Tochigi şehrinde. Gidelim mi?
I think we should go outside.
Dışarı gelir misiniz?
No, I think we should go on with our investigation.
- Hayır bence devam edelim artık.
And though it grieves me, of all people, to have to say it, Eve I think we should go to the police.
Ve bunu söylemek beni ne kadar üzse de Eve, sanırım polise gitmeliyiz.
I think we should go so.
Bence bu yöne gitmeliyiz.
Look, I think we should go back to the hotel, pick up Hank, and get out of here as quickly as we can.
Otele geri dönüp, Hank'i alıp buradan gitmeliyiz.
I think we should go.
Bence artık gitmeliyiz.
I think we should go.
Gitmemiz gerek.
Roger, I think we should go.
Roger, bence gitmeliyiz.
But I think we should go to Milazzo!
Ama sanırım Milazzo'ya gitsek iyi olur!
My dear I think we should go home.
Hayatım ben eve gitmemiz gerektiğini düşündüm.
- I think we should go straight to the police.
- Bence bunu polise bildirmeliyiz.
- I think we should go.
- Gitsek iyi olur.
I think we should go to the police.
Bence, polise haber vermeliyiz.
I think we should go back.
Dönmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Perhaps I'll explain later but I think we should go now.
Belki sonra açıklarım ama bence şimdi gitmeliyiz.
- I think we should go to the courthouse.
- Bence mahkemeye gitmeliyiz.
I think we should go back to the wedding.
Jerry, bence düğüne dönmeliyiz.
I think we should go now!
tamam, hadi gidelim!
I think we should go beyond the codes.
Yönetmeliklerin dışına çıkmalıyız.
- George, I think we should go.
- George, bence gitmeliyiz.
Well, then, I think we should go out on a Sunday night.
O zaman bence bir pazar akşamı çıkmalıyız.
I think we should go.
Sanırım gitsek iyi olacak.
I think we should go back to Iowa.
Bence Iowa'ya bir an önce geri dönmeliyiz.
I think we should go to California again and pick fruit.
Bence yine Kaliforniya'ya gidip meyve toplamalıyız.
I think we should go to the manager's office.
Sanırım müdürün ofisine gitmeliyiz.
- I think we should go in.
- Bence girmeliyiz.
- I think we should go east. - Oh, okay.
- Bence doğuya gitmeliyiz.
- I think we should go that way. - No, we're going this way.
Hayır, bu taraftan gideceğiz.
and now I think we should go there's a certain young woman named Glimmer who's very anxious to see you
Sanırım artık gitmeliyiz. Sizi görmek için çok istekli olan Glimmer adında bir genç bayan var.
- Ronald, I think we should go home, now.
Artık eve gitmemize izin var mı?
JUST BECAUSE OF THAT I THINK WE SHOULD GO ON DOWNSTAIRS AND WE'LL HAVE A LITTLE DESSERT.
Bu yüzden de bence sen ve ben aşağıya inip tatlımızı yiyebiliriz.
I think we should go to Mississippi,'cause that's the closest border.
Bence Mississippi'ye gitmeliyiz, çünkü buraya en yakın sınır orası.
No, I think we should all go together.
- Hayır, bence hep beraber gitmeliyiz.
I think we should all go see the house tomorrow and Ruth has a great idea.
Bence yarın birlikte evi görmeye gitmeliyiz ve Ruth'un harika bir fikri var.
Listen... I'm terribly tired, but... I still think we should get up and go for a swim.
Korkunç yorgunum ama yine de kalkıp yüzmeye gitmeliyiz.
I think we should get out and go on to Spain.
Bence buradan ayrılıp İspanya'ya gitmeliyiz.
I think someone should go back and tell them we won't be back till after dark.
Biri ormandan geçip, hava kararmadan geri döneceğimizi Domuzcuk'a bildirmeli.
- I don't think we should go in.
- Bence içeri girmemeliyiz.
Of course, I think we should add a little music and that whole third act has got to go.
Tabii biraz da müzik eklememiz gerek. Üçüncü perde tamamen gidecek.
I think we should all go to sleep now.
Sanırım hepimiz de gidip uyumalıyız.
I think we should all go to bed now.
Sanırım artık yatmalıyız.
I got a Iot to do, so we should really go ahead... don't you think?
Yapacak bir sürü işim var, artık devam etsek diyorum sen ne dersin?
I think that we should go away together.
Bence birlikte gitmeliyiz.
If we don't go it will be a sign of weakness I think we should capitalise on their plan
Eğer gitmezsek, korkak olduğumuz sanılır! Bence başta onların dediği gibi hareket edelim!
I think maybe we should well, go out sometime.
Belki biz bir ara dışarı çıkmalıyız.
- I think maybe we should go.
- Bence artık gitmeliyiz.
Frank, I really think we should go now.
Frank, gerçekten gitmeliyiz.
I think we should really go for the plane.
Bence uçağı almalıyız.
- I think we should go west.
- Bence batıya gitmeliyiz.
I THINK WE SHOULD ALL GO GET MARRIED.
Gidip hep birlikte evlenelim hadi.