I want to live here traducir turco
205 traducción paralela
- I want to live here again.
- Tekrar burada yaşamak.
I told him this was my forest and I want to live here with you.
Bu ormanın benim olduğunu ve burada seninle yaşamak istediğimi söyledim.
I want to live here, in this country.
Bu ülkede yaşamak isterim.
I WANT TO LIVE HERE.
Burada yaşamak istiyorum.
You know- - What- - I want to live here.
Ben burada oturmak istiyorum.
I want to live here without roots. Our roots are too heavy.
Burada köklerim olmadan yaşamak istiyorum.
That's why I want to live here.
İşte bu yüzden, burada yaşamak istiyorum.
I work in this neighborhood, and I want to live here too.
Bu mahallede çalışıyorum ve burada yaşamak istiyorum.
I want to live here.
Burada yaşamak istiyorum.
I want to live here forever
Sonsuza kadar burada yaşamak istiyorum.
But I want to live here, in Buenos Aires.
Ama neticede yaşamak istediğim yer burası ;
New York's all right for a visit, but I wouldn't want to live here.
New York ara sıra ziyaret etmek için iyi, ama burada yaşamak istemeyiz.
I know why you want him to live here.
Neden burada kalmasını istediğinizi de biliyorum.
From here on in... if I want to live alone all by myself, it's nobody's business but my own.
Bundan böyle tek başıma yaşamak istiyorsam, bu benim bileceğim bir şey. Kimse karışamaz.
A good place to sleep, but I wouldn't want to live here.
Uyumak için güzel bir yer, ama burada kalmak istemiyor.
I live here because I want to, not because I can afford it,
İstediğim için burada yaşıyorum, param yettiği için değil.
I never thought I'd live to say this, but all I want to do is lie down here quietly.
Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi, ama tek istediğim şurada sakince yatmak.
I want you to know I will do my best to live up to the... Confidence you've showed by... chosing... choose... by having chose me here today.
Bilmenizi isterim ki beni seçerken gösterdiğiniz inanca layık olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
I don't want to live here anymore.
Artık burada yaşamak istemiyorum.
I don't want to live here anymore!
Daha fazla kalamam.
- I don't want to live here, either!
- Artık burada hiç kimseyi istemiyorum!
I don't want to live here.
Burada yaşamak istemiyorum.
But if you want to take advantage of mine, I live around here and I'm having a party next Thursday.
Ama benden yardım isterseniz, burada yaşıyorum ve perşembe günü bir parti veriyorum.
I want to live with you, but not here.
Seninle beraber yaşamak istiyorum.
" it's not that i don't want you to live here,
" Burdan gitmeni istemiyorum,
I MEAN I DON'T WANT TO LIVE HERE.
Yani burada yaşamak istemiyorum.
If I was this book, I'd want to live right here.
Ben o kitabın yerinde olsam tam da burada oturmak isterdim.
Lloyd and I have decided that we want to live here.
Lloyd'la ben burada yaşamaya karar verdik.
I want to live right here On the old Mojave
Burda yaşamak istiyorum Eski Mojave'de.
I want her to live here with us.
Bizimle burada yaşamasını istiyorum.
I have to live here too and I wouldn't want to, you know.
Benim de burada yaşamam gerekiyor. Biliyorsun istemezdim ama.
I want you to live here.
Burada yaşamanı istiyorum.
I see why you'd want him to live here.
Onu neden yanınıza aldığınızı anlıyorum.
I wouldn't want to live here, but... It's nice.
Burada yaşamak istemezdim, ama... sevimli bir yer.
If my children live here, my children, then who's to say that I can't come here to see'em any fuckin'time I want to?
Benim çocuklarım burada yaşıyorsa istediğim zaman buraya gelip onları göremeyeceğimi kim söyleyebilir?
But I don't want to live here.
Ama burada yaşamak istemiyorum.
I'm here because I have a wife and a kid... and I want them to live in a place where they can feel safe.
Buradayım çünkü bir kızım ve eşim var... ve onların güvende hissettikleri bir yerde yaşamalarını istiyorum.
I just want to live here!
Ben stres yaşatmak istemiyorum. Ben burada yaşamak istiyorum.
I don't want to live here!
Bu lanet yerde yaşamak istemiyorum!
I want to live my life here with them.
Hayatıma burada devam etmek istiyorum.
I also want you to remember that I let you live here rent-free.
Ayrıca kira parası vermediğini de unutma.
Unless we want to live our lives in the blink of an eye, I suggest we find a way out of here.
Eğer yaşamlarımızın bir göz kırpması süresinde uçup gitmesini istemiyorsak, buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıyız.
Billy, I just want you to get the help you need so we can all live here together and be happy.
Billy, sana gereken yardımı almanı istiyorum. Böylece burada birlikte mutlu bir şekilde yaşayabileceğiz.
Yeah, I just want to get the closets done first so I feel like I live here.
Evet, burada yaşadığımı hissetmek için, önce dolapları yerleştirmek istedim.
Or you can just live here, but the bottom line is, I want to use my resources to protect you.
Ama işin özeti, seni korumak için kaynaklarımı kullanmak istiyorum.
I mean we're not gonna want to live here once we start having babies.
Demek istediğim, çocuk yapmaya başlayınca burada yaşamayacağız.
I live here because I love you and I don't want to see you alone.
Burada yaşıyorum çünkü seni seviyorum ve yalnız bırakmak istemiyorum!
And I don't want to live here alone.
Ve ben burada yalnız yaşamak istemiyorum.
I want to come and live here.
- Gelip burada yaşayacağım. - Ne?
I don't want to live with that man I'll find some work here...
O adamla yaşamak istemiyorum.
No, no, no. I told you when we came to live here that I didn't want him or my little brother to be exposed to your illegal business. No.
Hayır, hayır, hayır.