I want you to come home traducir turco
270 traducción paralela
I want you to come home, Veda.
Eve dönmeni istiyorum Veda.
I want you to come home.
Eve gelmeni istiyorum. Zaten evdeyim.
I want you to come home with me.
Benimle eve gelmeni istiyorum.
- I want you to come home with me on the next plane and I want you to work with Dr. Leibman.
- İlk uçakla birlikte... benimle eve gelip, Doktor Leibman'a tedavi olmanı istiyorum.
I'm angry and frightened and I want you to come home.
Öfkeliyim, korkuyorum ve eve dönmeni istiyorum.
- I want you to come home.
- Eve gelmeni istiyorum.
God, I want you to come home.
Tanrım, eve dönmeni istiyorum.
I want you to come home.
Eve dönmeni istiyorum.
i want you to come home with me now, please.
Hemen benimle eve gelmeni istiyorum, lütfen.
I want you to come home.
Eve gelmeni istiyorum.
this done gone on long enough, and I want you to come home now.
Bu şey çok uzadı, senden artık eve dönmeni istiyorum.
Good. I want you to come home for dinner.
Akşam yemeğine gel.
I want you to come home for a nooner.
Öğlen keyfi için eve gelmeni istiyorum.
Mel, I want you to come home, and I'm gonna cook you dinner,
Melanie, Iütfen hemen iyileş. Eve dönmeni istiyorum.
Please, I want you to come home with me.
- Lütfen, benimle eve gelmelisin.
Because I want you to come home with me.
Senin de benle gelmeni istiyorum.
And I want you to come home with me.
Ve benimle eve gelmeni istiyorum.
I want you to come home with me. I don't want to hear anything.
Benimle eve gelmeni istiyorum, itiraz istemem.
I WANT YOU TO COME HOME.
Eve gelmeni istiyorum.
Come on. I suppose you want to see your new home.
Hadi gel, yeni evini görmek istersin.
I can see that you did want me to come home.
Eve dönmemi istediğinizi görebiliyorum.
I spent my life trying to create a place of importance for you in this world then you come home telling me you want to marry some little girl!
Sana önemli bir yer hazırlamak için hayatımı harcadım. Sense üniversiteye gitmek istemediğini ve küçük bir kızla evleneceğini söylüyorsun.
And tell her when you get settled, to please come over. Though i expect she'll want to keep you to herself. I know if it were jud... if it were jud come home to me, i'd hold him close, so close, i'd not let him leave again.
Ama eğer bu mağara resimleri gerçekse belki 12 bin senelik olabilirler.
I don't want any presents, just for you to come home.
Senden herhangi bir hediye istemiyorum, sadece eve gelmeni istiyorum
I'm gonna come home when I want to without any sass from you.
İstediğim zaman gelirim eve, bıktım senin ukalalıklarından.
Listen, you want to come home with me now, and maybe I'll tell you a few jokes on the way home, and maybe you'll laugh, you know?
Benimle eve gelmek ister misin? Belki sana bir fıkra anlatırım ve belki gülersin.
When I tell you to come home, I want you home!
Sana eve gel diyorsam, eve dönmeni istiyorum demektir!
I want you to let Jean come home...
İzin verin, Jean evine...
- Yeah, I know, I know, David, We want you to come home too but the doctor wants you to stay in the hospital a couple of days.
- Yeah, Biliyorum, biliyorum, David, Seni biz de eve götürmek istiyoruz ama doktorlar birkaç gün daha tutmak istiyor.
i want you to pack up the car and come home.
Hemen arabaya atlayıp eve gel.
Why did you come here, is what I want to know. This is a home you didn't build.
Ben buraya neden geldiğini soruyorum.
And not to come home if I don't want to. Even if you do, you won't find me. I'm leaving you.
O halde ben de evde durmam gelirsen bir daha beni bulamayacaksın!
All I really want to say is, Alan... if you're listening, please come home.
Tüm demek istediğim, Alan... Eğer dinliyorsan, lütfen eve geri dön.
I want you both to come home with me.
Hayır. İkinizin de benimle yuvaya gelmenizi istiyorum.
I want you to come back home with me.
Ve şimdi benimle beraber eve gelmeni istiyorum.
I don't want you to come home until you do know... one way or the other.
Eve gelmeni istemiyorum takii... yolunu bulana kadar yada bir başkaını.
I came here because I want you to marry me and come home with me.
Buraya geldim cünkü benimle evlenmeni ve eve dönmeni istiyorum.
I want all of you to go home tonight, come back tomorrow morning, Sunday morning and we'll make the decision Sunday morning.'
yarın sabah gelin, Pazar sabahı ve kararımızı Pazar sabahı vereceğiz.
Despite the message I had Jiddou give you... a change in me makes me want to come home to Sokolo.
Jiddou'ya sana iletmesi için gönderdiğim mesaja karşın... bende oluşan bir değişiklik Sokolo'ya dönmeyi istememe yol açtı.
I don't want to come home, and find you lying on the floor clutching the phone with your finger on the nine.
Buraya geldiğimde, seni yerde kıvranan bir halde Parmağın telefonun dokuz rakamının üstündeyken görmek istemiyorum.
Now, you'll hear later from Nick about how he does it, but I just want to drive home to you guys that if you could all think about Nick and perhaps come up with ideas to follow his footsteps, Barings will become one of the most successful operations in the derivatives business.
Neler yaptığını Nick'ten de duyacaksınız tabii ki, benim belirtmeye çalıştığımı şey şu... eğer Nick hakkında biraz düşünürseniz... veya onun adımlarından gidecek fikirler üretirseniz, o zaman Barings bu sektördeki en güçlü kurum olacaktır.
Vanessa... Your mother and I... want you to come home.
Vanessa... annen ve ben... eve gelmeni istiyoruz.
And then I come home, and you and I have real problems... and you don't even want to see the movie I want to see, period.
Eve geldiğim de ise aramızda gerçek sorunlar çıkıyor ve sen sinemaya bile gitmek istemiyorsun.
When I go back to italy I want you and the children to come home.
Ben İtalya'ya gidince... çocuklarla eve dönmeni istiyorum.
I really want you to come home
Eve gelmesini çok istiyorum.
I want you to come with me to the retirement home.
Benimle huzurevine gelmeni istiyorum.
Come on. I really want you to come home.
Eve gelmeni çok istiyorum.
Okay, I want you to come straight home from school.
Okuldan sonra doğru eve gelmeni istiyorum.
If you having any trouble at home, I want you to come talk to me, ok?
Eğer evde bir sıkıntı yaşanırsa gelip bana anlat, anlaştık mı?
Come on, I'm being reasonable here, I just want to talk about this thing... and then I'll drive you home.
Hadi, şurada mantıklı davranmaya çalışıyorum, sadece şu meseleyi konuşup sonra seni evine bırakacağım.
Come on. I have somebody I want you to meet on the way home.
Hadi. Eve dönerken tanışmanı istediğim biri var.