I want you to come with me traducir turco
647 traducción paralela
I want us to walk down the red carpet together. Arm in arm like this. I want you to come with me to see the movie.
Kırmızı halıda kol kola yürüyerek benimle film izlemeye gelmeni istiyorum.
- I want you to come with me.
- Benimle gelmeni istiyorum.
We have a lot to catch up, but I want you to come with me now
Konuşacak çok şeyimiz var fakat şimdi benimle gelmeni istiyorum.
I'm going back to the island, and I want you to come with me.
Adaya geri döneceğim ve benimle gelmeni istiyorum.
But I want you to come with me.
Ama benimle gelmeni istiyorum.
Yes. I'm gonna call on Mr. Colpeper this afternoon, and I want you to come with me.
Evet, bu öğlen Bay Colpeper'a uğrayacağım ve senin de gelmeni istiyorum.
I want you to come with me to Gabriel Valley.
- Benimle Cebrail Vadisi'ne gel.
I want you to come with me... - to the police.
Benimle beraber gelmeni istiyorum. Polise gidelim.
Hana-ogi, I want you to come with me now.
Hana-ogi, şimdi benimle gelmeni istiyorum.
I want you to come with me now down to the American consulate.
Benimle Amerikan Konsolosluğu'na gelmeni istiyorum.
And when I leave, I want you to come with me.
Giderken seni de yanımda götürmek istiyorum.
Now I want you to come with me.
Şimdi benimle gelmeni istiyorum.
- I want you to come with me.
- Benimle gelmeni istiyorum. - Ben mi?
I want you to come with me now!
Hemen benimle gelmeni istiyorum!
- I want you to come with me.
- Benimle birlikte gelmeni istiyorum, Mal.
I want you to come with me, Lije.
Seninde benimle gelmeni istiyorum, Lije.
Tomorrow, when we leave here I want you to come with me.
Yarın, biz buradan giderken benimle gelmeni istiyorum.
I want you to come with me, help me find him, and bring him back.
Benimle gelmeni istiyorum, Onu bulmama yardım et, Ve onu geri getir.
Harley, I want you to get permission for me to look at one of those bodies, and I want you to come with me.
Harley, o cesetlerden birine bakmak için izin almanı ve senin de benimle gelmeni istiyorum.
I want you to come with me!
Seninde gelmeni isterim!
And you tell him that I want you to come with me and I want you to stay with me, you hear?
Benimle gelmeni, benim yanımda kalmanı... istediğimi söyle ona, tamam mı?
I want you to come with me, Carol.
Benimle gelmeni istiyorum Carol.
I said I want you to come with me.
Sana benimle gel dedim.
Did I ask you to come with me because I didn't want to die alone?
Yalnız gitmek istemeyip benimle gelmeni mi söyledim?
I want you to help me feed the seagulls. If you come along with me, colonel.
Birlikte martıları seyredecektik, hadi.
Then I wouldn't want you to come with me.
O zaman benimle gelmeni istemem.
Do you want to wait here until I go to Austin... or would you like to come with me right now?
Austin'e gidene kadar burada mı kalmak istersin? Yoksa benimle şimdi mi gelmek istersin?
I want you guys to come and have a drink with me.
Gelip benimle bir içki için.
I heard a song that impressed me very much, and it's the kind of a song we snap our fingers and clap our hands, and I want you to come along with me. We'll have a little fun.
Parmaklarınızı şıklatıp, ellerinizi çırpın ve bana katılın ki biraz eğlenelim.
And I don't want you to come down the path with me.
Patikadan aşağıya benimle birlikte gelmeni de istemiyorum.
Caterina, I want you to come and live with me in my house.
Caterina, gelip evimde, benimle yaşamanı istiyorum.
I want you to come home with me.
Benimle eve gelmeni istiyorum.
I want you to come back with me.
Benimle dönmeni istiyorum.
Come with me, there's something I want to show you.
Gel, sana birşey göstermek istiyorum.
I want you to come with me.
Benimle gelmeni istiyorum.
I want you to come to the bus station with us, Doc and me. - What?
- Doktorla terminale gidiyoruz, bizimle gel.
I want you to come back on the road with me.
Benimle yine yola çıkmanı istiyorum.
I want both of you to come with me out in front of the Chojiro.
İkinizinde Chojiro'nun ön tarafına gitmesini istiyorum.
Come with me, I want to talk to you.
- Gel biraz, seninle konuşmak istiyorum.
- I want you to come home with me on the next plane and I want you to work with Dr. Leibman.
- İlk uçakla birlikte... benimle eve gelip, Doktor Leibman'a tedavi olmanı istiyorum.
I want you to come have dinner with me.
Benimle akşam yemeği yemenizi istiyorum.
There's someone I want you to meet. Come with me.
- Görmeni istediğim biri var, benimle gel.
I just want you to come with me.
Benimle gelmenizi istiyorum.
Come with me, I want to show you something.
Benimle gel, sana bir şey göstereceğim.
I just want you to come with me.
Benimle gelmeni istiyorum o kadar.
Master Yuen, I didn't kill them, nor did I take their money. If you want to arrest me you had better come up with some substantial evidence.
Bay Yuen, ne o adamları öldürdüm, nede o parayı çaldım..... eğer beni tutuklamak istiyorsanız, daha sağlam kanıtlarınız olmalı.
Listen, you want to come home with me now, and maybe I'll tell you a few jokes on the way home, and maybe you'll laugh, you know?
Benimle eve gelmek ister misin? Belki sana bir fıkra anlatırım ve belki gülersin.
- I want you to come and work with me.
- Gelip benimle çalışmanı istiyorum.
- Yeah? Isobel, I want you to come and live with me.
Isobel, gelip benimle yaşamanı istiyorum.
Listen, I want you to come and live with me.
- Benimle gel, birlikte yaşayalım.
First thing tomorrow, I want you to come over here and visit my brother with me.
Yarın ilk iş buraya geleceksin. Seninle ağabeyimi ziyaret edeceğiz.