I want you to do it traducir turco
2,316 traducción paralela
I want you to do it.
Senin yapmanı istiyorum.
You know, if you want to earn some money, I can do it without you hurting innocent people.
Madem niyetin para kazanmak, bunu masum insanlara zarar vermeden de yapabilirim.
If you want to get the guy who put her in here I know how to do it.
Onu bu hale sokan adamı haklamak istiyorsan nasıl yapacağını çok iyi biliyorum.
I do want you to kill me, but I mustn't see it coming.
Beni öldürmeni istiyorum, ama nasıl olcağını bilmek istemiyorum.
But if you do, if this all goes wrong, I want you to know that I did it to make things right.
Ama dinlerseniz, her şey ters giderse bilmenizi isterim ki, her şeyin yoluna girmesi için bunu yaptım.
Look, if you just want me to kill him, I can do it in his sleep.
Bak, eğer onu sadece öldürmemi istiyorsan uykusunda da öldürebilirim.
# Now I want to do it up so big # Hope, do you still have that vile medicine from your doctor? You mean the ipecac?
¶ çok fazla yapmak istiyorum ¶ Hope, doktorundan aldığın iğrenç ilaçlar duruyormu hala kusturucu ilaçlarmı?
You don't want it? No, I've got some work to do.
- İstemiyor musun?
Anytime you want a hand like that, I'm happy to do it.
Ne zaman istersen, memnuniyetle yaparım.
I'm telling you, she didn't want to do it.
Yapmak istemiyordu.
When I'm sat beside the track, you just want to do it and you think, yeah, yeah, yeah, yeah and then...
Pistin arkasında otururken Bunu yapmak istiyorsun düşünürken evet, evet, evet, evet ve sonra
I tend to sort of want to stop because, yeah, I do, feel like a drug dealer sometimes because I'm preparing these engines for these people to go and hurt theirselves with and even though it's, you know, touch wood, not my fault, you know,
Bu işe bir son verme eğilimde olurum Bazen kendimi uyuşturucu satıcısı gibi hissediyorum Bu tip adamlar için kendilerini yaralayabilecekleri motorlar yapıyorum
And before you do it, I want Sanchez to hear from me personally.
Bunu yapmadan önce... Sanchez'in benden bizzat duymasını istiyorum.
I understand if you wanna say no to all that, but I don't even think you've asked yourself, do I want it?
Eğer bunların hepsini reddedersen anlarım, ama bence daha kendine isteyip istemediğini bile sormadın değil mi?
You want me to be a part of your administration, I'll do it.
Yönetiminin bir parçası olmamı istiyorsan yaparım.
I don't want to do it, but I will do it if you need me to.
Yapmak istemiyorum ama bana ihtiyacın varsa yaparım.
I just don't want you to do anything to ruin it.
Bunu bozacak bir şey yapmanı istemiyorum.
I think it's 11 : 11, you do not want to say nothing.
Sanırım saat 11 : 11, ve sana bunu söylemek istemezdim..
I know what it is you want me to do..... but I know what I saw.
Benden yapmamı istediğiniz şeyi biliyorum ama ben ne gördüğümü biliyorum.
Do you hate it when I say that? Would not you want me to talk about your mother?
Böyle dememden rahatsız mı oldun?
Now, I'm going to rub your shoulder, and I want you to nurse from my breast while I do it.
Evet. Şimdi omzunu ovacağım ve ben ovarken senin de mememi emmeni istiyorum.
And I've had to invest everything I own to do it, every penny, so unless you want to pay me back right now, I'm in it... up to here.
Sen bana geri ödemedikçe de elimdeki her şeyi buna yatırmak zorundayım. Zaten burama kadar içindeyim.
I don't want you to do it, I don't want you to go near him.
Bunu yapmanı istemiyorum, onun yanına bile yaklaşmanı istemiyorum.
I get it, you don't want to do this!
Ben, o olsun Bunu yapmak istemiyorum!
It's just, she makes a lot of noise and between that and the positions that we do, I just don't want to scare him, you know?
Çünkü, yatakta çok bağırıyor. Bu yüzden ve girdiğimiz pozisyonlar yüzünden onun korkmasını istemiyorum, anlıyor musun?
Right around here, and you do not want those to shrivel up Before their time. I've seen it happen.
Bunun içler acısı olduğunu görmüştüm.
And I met you, and you just made it better and I didn't want to do anything to screw that up.
Ve seninle tanıştım ve sen her şeyi daha iyi yaptın. ... ve ben bunu bozacak bir şey yapmak istemedim. Ve...
It's difficult to know what you want to do with the rest of your life when you're only 18. I'm 19. Oh.
Zor tabi.. ama ne yapacaksın bunu bilmek zor
All right, well, if you want to do something about that, then I suggest you get your ass to mediation this afternoon. And this time, you keep it there.
Tamam, eğer bu konuda bir şey yapmak istiyorsan kıçını kaldırıp öğleden sonraki toplantıya gelsen iyi olur ve bu kez yerinden kalkmayacaksın.
I want you to ask Haley if she'll let me do it.
Acaba izin verir mi diye Haley'e sormanı istiyorum.
I know what you mean about you just have to do it one more time. Just... write the damn thing, then you can, then you can take the time and write what you really want to write.
Sadece bi kez daha yap
I was gonna upload it tonight, unless you want me to do it now.
Bu gece yükleyecektim. Ama istersen şimdi de yaparım.
And all I want you to do is just try it. OK?
Bunu dene tamam mı?
I think it's so cool that you haven't figured out what you want to do with your life.
Bence hayattan beklentilerini çözmemiş olman çok havalı birşey.
My heart says it everytime i see you... all i want to do is love you.
Benim kalbim seni gördüğüm her zamana derki.. Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek.
My heart says it everytime i see you... all i want to do is love you.
Kalbim seni gördüğüm zaman.. Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek.
My heart says it every time i see you... all i want to do is love you.
Kalbim seni gördüğüm zaman.. Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek.
What I want to know- - is what are you going to do about it?
Tek bilmek istediğim bu konuda ne yapacağın.
And he won't do it if I ask him, so I want you to tell him ".
Bunu ona ben söylersem, yapmaz, Bu yüzden, senin söylemeni istiyorum. "
You know, her mom comes by everyday, passing out flyers, which I get, because you want to do everything you can, but let's face it, she's scattered in a dumpster, isn't she?
Annesi her gün gelip, ilan dağıtıyor, ki bunu anlıyorum, çünkü elinden gelen her şeyi yapmak istiyor, ama kabul edelim, çoktan çöp konteynırını boyladı, değil mi?
Even though it was a long time ago, it still sticks with me, and I don't want to do that to my kid, you know.
Üstünden çok zaman geçmiş olsa da içimde kalmıştır bu olay. Aynısını ben de çocuğuma yapmak istemem.
I could... you want me to do it now?
Şimdi tıklatmamı ister misin?
You know, I gotta say, Chris, all my life I wanted to see you locked in a basement, but now that it's happened, all I want to do is get you out.
İtiraf etmeliyim ki Chris tüm hayatım boyunca seni bodrumda kilitli görmeyi istedim ama şimdide seni dışarı çıkarmak istiyorum.
I want you two to do it right in front of me.
İkinizin önümde sevişmenizi istiyorum.
I know you killed those men, I know you didn't do it alone, and I want to know who helped you.
O adamları senin öldürdüğünü ve bu işi tek başına yapmadığını biliyorum ve sana yardım edenin kim olduğunu öğrenmek istiyorum.
Mm-hmm. You know what? I do not want it to end.
Biliyor musun, bu geceyi bitirmek istemiyorum.
I don't want to do this. I already told you, I don't want to fucking do it.
Senden gofret edenlere bir mesajın var mı?
- Smouse ã With some very important information ã I want you-all to get your elbows out ã And slap it ã Slap my elbow, you do it like this ã Slap my, slap my elbow You do it like this
Şimdi hepiniz dirseğinizi yukarı kaldırın Ve tokatlayın Tokatla dirseğini, işte böyle
It's not what I want either, but if we have to go, I'll do whatever it takes to make sure you and Carl are okay.
Ben de bunu istemiyorum ama gitmemiz gerekirse senin ve Carl'ın sıhhati için elimden gelen her şeyi yaparım.
What do you want me to say? I did it.
Ne dememi bekliyorsunuz?
For, like, the last six months, all I've heard is, "Rape, rape, rape, rape, rape." It's enough to make you want to do it.
Son altı ay boyunca sürekli "Tecavüz, Tecavüz" deyip duruyordu insanın canı tecavüz etmek istiyor cidden.