English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I wanted you to have this

I wanted you to have this traducir turco

230 traducción paralela
Well, look, I wanted you to have this money anyway.
Yine de bu parayı almanı istiyorum.
I wanted you to have this.
Bunu almanı istedim.
I wanted you to have this letter to remember me by.
Beni hatırlatması için bu mektubun sende kalmasını istiyorum.
But in case our love can never be I wanted you to have this.
Ama öyle olsa bizim aşkımız var olamazdı Sadece bunu vermek istemiştim.
I wanted you to have this.
Bunu kabul etmeni istiyorum.
But I wanted you to have this and for you to know that whatever time I have left I want to spend it with you.
Ama bunu almanı ve ne kadar kalmış olursa olsun, zamanımı seninle geçirmek istediğimi bilmeni isterim.
I wanted you to have this.
Bunu almanı istiyorum.
Isabel and I wanted you to have this.
Isabel ve ben bunu almanı istiyoruz.
I ain't so good at speechifying, but I wanted you to have this.
Konuşma yapmayı beceremem ama bunu almanı istiyorum.
Then you must know how I have wanted not to do this to you!
O zaman bilmen gerekir, sana bunu yapmak istemedim!
You better get a paper from this Mr Blackwell,..... because I'm the oldest, and you know Papa wanted me to have this ranch. "
Eğer Bay Blackwell'den bir sözleşme istersen iyi olur çünkü ben ağabeyim, ve biliyorsun Babam bu çiftliği benim almamı isterdi. "
I wanted to have the good Reverend and Mrs. Hood... talk you into joining us at the church social this coming Thursday.
Sayın Rahip ve Bayan Hood'dan... sizi bu Perşembe kilisede bize katılmaya ikna etmelerini isteyecektim.
There's a hundred people in there that might have wanted to kill him, only, uh... it's really this flat tire that I wanted to tell you about.
Orada onu öldürmek isteyebilecek yüz kişi var, ancak, ah... aslında sözünü etmek istediğim şu patlak lastik.
There's a hundred people in there that might have wanted to kill him, only, uh... it's really this flat tire that I wanted to tell you about.
Orada, onu öldürmek isteyecek en az yüz kişi vardır... - Bu patlak lastikte bir şey var.
I wouldn't have wanted to leave you all this way but what can I do?
Sizlerden böyle ayrılmak istemezdim ama ne yapayım? Allah'a ısmarladık.
If I had taken a nap here... as I usually did at this hour... you might have killed me, if you wanted to
Eğer her zaman olduğu gibi... gene akşam uykumu alsaydım... beni kolaylıkla öldürebilirdin, eğer isteseydin!
I'm sorry to have hurried you through lunch, but I wanted you to see this before the place gets cluttered with people.
Yemekten kaldırdığım için üzgünüm. Ama kalabalık basmadan gelip bunu görmeni istedim.
I just wanted to have this private moment with you, old friend, to thank you.
Senle özel konuşmak istedim, eski dostum. Teşekkür ederim.
You have turned me into a fugitive wanted by the law as an accessory to kidnapping, terrorism, and I am not going to take this rap alone.
Beni adam kaçırmaya yardım etmekten ve terörizmden suçlu konuma düşürüp aranan bir kaçak yaptınız. Burada durup da tüm bu suçların üzerime kalmasına izin vermem.
Later I knew that he was the one who wanted to do so I don't want to let this rascal get away with it so easily I can only promise you that we will settle our grudges after we have eliminated Cao Feng
Sonradan anladım ki asıl güç delisi oymuş aslında Yaptıkları cezasız kalmamalı! ona ödetmek gerek!
I wanted several people who were close to me to have this flag in the room for the night... to sleep with it, you know, and then in the morning to sew something into the flag.
Kendime yakın bulduğum insanların bu bayrakla beraber bir gece geçirmesini ve sabah kalktığında bayrağa bir şeyler dikmesini istiyordum.
I'm glad you came over...'cause I have this picture of me that I wanted to give to you... so that you'll remember to call me over the summer.
Geldiğine sevindim çünkü sana vermek istediğim bu resim vardı. Böylece yaz sonunda beni aramayı hatırlarsın.
Well, I'm from the Lakeside Mall, and I just wanted to offer our apologies for any inconvenience this may have caused you.
Ben Lakeside'dan geliyorum meydana gelen rahatsızlıktan dolayı sizden özür dilemeye geldim.
You see, I have this fantasy... and it's something that I've always wanted to try, but I didn't ever think that I'd get to do it until tonight.
Bir fantezim var. ... yapabileceğimi hiç düşünmemiştim.
I wanted to talk to you in person, but my father is holding me prisoner in here, so I guess this note will have to convey my appreciation for what you did for me today.
Seninle konuşmak istedim ama babam beni buraya hapsetti. Bu mektup, benim için yaptıklarına ne kadar minnettar olduğumu anlatmaya yetmeyecek.
I dont know if this is the right time or place but I wanted to tell you that Sammy and I have decided if this babys a girl wed like to name it Shelby since she was the reason we met in the first place.
Yeri ve zamanı doğru mu bilmiyorum ama sana söylemek isterim ki Sammy ve ben, bebeğimiz eğer kız olursa adını Shelby koymak istiyoruz çünkü onun sayesinde tanışmıştık.
They have this very beautiful white bear I wanted to show you.
Sana göstermek istediğim çok güzel beyaz bir ayıları vardı.
I wanted to have this cleaned up before you got here. That's all right.
Sen buraya gelmeden önce ortalığı temizlemek istedim.
I mean, wasn't it you that wanted to have this huge party in the first place?
Yani, bu büyük partiyi en çok isteyen sen değilmiydin?
I'm sorry to just bust in on you like this, but I have the most wonderful news... and I wanted to come tell you personally.
Haber vermeden gelmek istemezdim ama sana harika bir haberim var. Ve bunu hemen iletmek istedim.
I'm not sure I would have wanted you to come along had I known that this is what we...
Daha uzunca bir süre bu şekilde devam edebileceğimi düşünmüyorum...
If not for you, none of this would have happened... so I wanted to show my appreciation.
Eğer sen olmasaydın buralara kadar gelemezdim bu yüzden sana minnettarım.
If you wanted to expand this scene, like have the cab crash I could attend to the victims. I have a background in medical acting.
Taksiye trafik kazası yaptırarak bu sahneyi biraz büyütmek isterseniz kazazedelere müdahale edebilirim çünkü tıbbi oyunculuk konusunda bir geçmişim var.
I wanted to see what this girl you seem to have no intention of leaving... despite the occasional pre-orgasmic suggestion that you are has that is so unleavable
Bırakmaya hiç niyetli olmadığın, şu önemli kızı görmek istedim. Gerçi arada bir orgazm öncesi tersini söylüyorsun ama bırakıImayacak nesi var görmek istedim.
Baby, I just want you to know that all this, Everything I did, is'cause I love you And I wanted you to have that wedding
Bebeğim, şunu bilmesin ki ne yaptıysam, seni sevdiğim için ve bu düğünün hep hayal ettiğin gibi olabilmesi için yaptım, tamam mı?
I wanted you to know, there have been three more attacks on Alliance ships in this area in the last six days.
Son altı gün içinde ittifak gemilerine üç saldırı düzenlendiğini bilmeni istedim.
Mrs. Tingle, I have wanted to say this to you for 20 years... you're fired.
Bayan Tingle, tam 20 yıldır bunu söylemek istiyordum.
Peter, before we go in, I just wanted to say that I would never have an opportunity like this without you.
Peter, içeri girmeden önce şunu bilmeni isterim. Sen olmasan böyle bir fırsat yakalayamazdım.
Munchkin, I wanted this as bad as you did... but we have to face reality.
Küçüğüm, bunu en az senin kadar ben de istedim... ama gerçeklerle yüzleşmeliyiz.
I have been waiting for this all my life, all I have ever wanted is to be able to dance with you.
Ben, bütün yaşamım boyunca bunun için bekledim,
I actually have a class, but I wanted to give you this.
Derse gitmem lazım ama sana bunu vermek istemiştim.
Sorry to barge in like this, paul, but i wanted mr. Thorne to have a look at security so he'd be able to be ready for you when you go public.
Böyle girdiğim için kusura bakma Paul, ama Mr. Thorne'un güvenliğe bir bakmasını istedim ki sen basına açıklama yaptıktan sonra hazır olsun.
I wanted to say goodbye... now that i know i'll never have you, i'd rather leave it like this.
Hoşçakal demek istemiştim. Artık biliyorum ki asla sana sahip olamayacağım. Böyle bırakmak daha iyi.
I just wanted to say that you might feel alone in all this, like you don't have an ally.
Kendini yalnız ya da dostun olmadığını hissedebilirsin.
Well, they probably would have mailed this but I wanted to give it to you myself.
Muhtemelen sana postayla gönderirlerdi ama ben kendim vermek istedim.
And I'm sorry that I'm rambling, now... but, I guess, I just wanted you to know that I feel like I have this... way now of, Iike, dealing.
Garip garip konuşuyorum, özür dilerim... ama artık duygularımı bir şekilde... ifade ettiğimi bilmenizi istedim.
I wanted you to get this through your system, this thing you have with money - particularly money that you don't have.
İşi hâlledip, parayla birlikte - senin olmayan parayı -, sistemine geçirmeni istedim, Danny.
That's why I've stood behind you, and I've told your son to get over it and be proud, because I actually wanted you to have all this.
Bu yüzden arkanda durdum, ve bu yüzden oğluna bundan çıkıp gurur duymasını söyledim çünkü gerçekten hepsine sahip olmanı istedim.
I wanted to express to you... who have lost loved ones... that... a case like this... a case of this nature... there is no protocol... no textbooks to follow.
Size bildirmek istedim... sevdiklerini kaybedenler... ki... böyle bir dava... bu tür bir dava... protokol yok... izlenecek ders yok.
This is hardly the time, but I don't know how much time we have, so... I just wanted you to know that if you wanted to go out sometime...
Pek zamanı değil, ama ne kadar zamanımız var bilmiyorum, yani... çıkmak istersen, bilmeni istedim ki...
You have no idea how hard it is for me to ask you for this, Rich but a friend of mine, he came to me and he wanted to double his money really fast so I put it all into Stepatech.
Bunu istemenin ne kadar zor olduğunu bilemezsin, Rich. Ama birkaç hafta önce bir arkadaşım bana gelip parasını çoğaltmamı istedi. Bütün parasını Stepatech'e yatırmıştım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]