I was thinking about you traducir turco
1,621 traducción paralela
Because I was thinking about you.
Çünkü seni düsünüyordum.
So, for the show, I was thinking about you.
O yüzden bu iş için seni düşündüm.
I was thinking about you.
Ben de seni düşünüyorum.
Well, I was thinking about you because
- Öyle mi? Neden? Seni düşünüyordum çünkü
It's weird though Because I was thinking about you just the other day.
Biraz da garip çünkü geçen gün ben de seni düşünüyordum.
I was thinking about you.
Seni düşünüyordum.
You know, when I was up in those mountains, Lost, Thinking about all I had to live for -
Ben, yukarıda o dağlarda, kaybolmuşken, uğruna yaşadıklarımı düşünüyordum...
I was thinking I could write a great short story about this- - you know, "The Day We Looked at the Painting."
Bundan çok iyi bir kısa hikaye çıkardı. "Resme baktığımız gün." Ben yazarım da.
Listen, I was thinking about what you said about my story, about it being sad and beautiful?
Ben de hikayemle ilgili söylediklerini düşünüyordum. Acıklı ve güzel dedin ya.
I was thinking about letting you talk anyway.
Zaten senin konuşmana izin verecektim.
And you sir, you have completely skipped over the part where I was walking through the park and I saw these children on a merry-go-round which started me thinking about the moment of inertia in gases like helium at temperatures approaching absolute zero.
Ve siz efendim, benim parkta yürürken, atlı karıncaya binmiş çocukları gördüğüm ve beni helyum gibi gazların sıcaklıklarının sıfıra yaklaştıklarındaki eylemsizlik momentumu hakkında düşünmeye ittiği kısmını atladın.
You know, i was thinking about her aunt, and you're right.
Halası hakkında düşündüm de, sen haklısın.
I was thinking about what you said earlier, and...
Söylediklerinizi düşünüyordum.
After you left last week, I couldn't help thinking, about how you didn't tell me that your dad was in Miami.
Geçen hafta sen gittikten sonra sunu düsünmeden edemedim : Nasil olur da babanin Miami'de oldugunu söylemezsin.
You know, I was thinking about the girl and I can't back out now.
Bilirsin işte, kızı düşünüyordum ve şimdi bu işten dönemiyorum.
It's funny, I was just thinking the same about you.
Çok komik, ben de aynı şeyi sizin için düşünüyordum.
So I was thinking... and I don't know about you, but the way I see it,
Düşünüyordum da... ve senin ne düşündüğünü bilmiyorum, ama gördüğüm kadarıyla,...
I'm not going to tell you where I am, but I wanted you to know that I was safe. That I'm thinking about you.
Sana olduğum yeri söylemeyeceğim ama güvende olduğumu bilmeni istedim ve seni düşündüğümü.
Justin, I was thinking about Mr. Matthews'suggestion, and perhaps a joint funeral with you and Dan Archer would be the best thing for...
Justin, Bay Matthews'ın teklifini düşündüm, ve belki de sen ve Dan Archer'ın müşterek cenazesi çok daha...
I was thinking all night about what I can say to you.
Bütün gece sana ne söyleyeceğimi düşünüp durdum.
What do you know about them? I was thinking something else, and I entered in that lift by mistake,
aslında başka bir şey düşünüyordum asansöre yanlışlıkla bindim
I was just thinking about what you said and wondered if you were still interested in, you know, getting together again.
Söylediklerini düşünüyordum ve hala yine bir araya gelmekle ilgilenir misin diye merak ettim.
You know, I was thinking about shooting him myself.
Hatta ben bile vurmayı düşünüyorum. Harika.
You know, I was thinking about running with something like " k street ice queen heats up las vegas
"Buz kraliçesi, bir senatör ve bir parlementer ile... yatarak Las Vegas'ı ateşliyor"
I was just thinking about the case and how you solved it.
Davayı düşünüyordum ve nasıl çözdüğünü.
I was thinking about what you were saying about the letter not being sent from the killer.
Will tüm kariyerini bu maceraya adadı. Onu bir çilingir yapan da buydu.
I was thinking about something... you could come live here.
Düşünüyordum da buraya gelip benimle yaşayabilirsin.
- I was just thinking about you.
- Şimdi seni düşünüyordum. - İşte ben de bu nedenle buradayım.
I was actually thinking that you are way too valuable to just be my assistant anymore, so how would you feel about a little raise and a little promotion?
Aslında düşünüyordum da, artık asistanlığımı yapamayacak kadar değerlisin. Yani, biraz zama ve küçük bir terfi almaya ne dersin?
I was thinking about what you said the other day about getting a cat.
Geçen gün kedi almak istemenle ilgili biraz düşündüm.
So I was thinking, how about you take off a little early tonight... and come by the pool hall.
Düşünüyordum da, acaba bu akşam biraz erken çıksan ve bilardo salonuna gelsen?
Well, I was, uh, wondering, were you thinking about it just now?
Merak ettim, şu an orayı mı düşünüyordunuz?
Allison, look, if you hadn't told me about Rory Carmer's ghost riding shotgun, I'd be driving it around right now thinking it was the greatest thing since sliced bread.
Allison bak, bana Rory Carmer'in hayalet silahından bahsetmeseydin ben arabayı kullanıp dilimlenmiş ekmekten sonraki en iyi şey olduğunu düşünecektim.
I just kept thinking about that story you told me this afternoon, and wondering... was this something he did to himself?
Bana bu öğlen anlattığın hikayeyi düşünüyordum ve merak ettim... bu kendisine yaptığı birşey miydi?
You know, I was thinking about the thing that happened to you.
Başına gelen şeyi düşünüyordum.
I was only thinking about you.
Ben sadece seni düşünüyordum.
I was just thinking about you.
Ben de seni düşünüyordum.
I was thinking about that man. The one who tortured you.
Sana işkence yapan adamı düşündüm.
I was just thinking about you.
Bende seni düşünüyordum.
Sorry. Betty, you know, I was thinking about what you said earlier.
Betty, daha önce söylediklerini düşündüm.
you know daniel, i was thinking about what your mother said.
Daniel, annenin söylediklerini düşünüyordum.
- Hey. - I was just thinking about you.
- Merhaba Jesse!
You know, I was just sitting here thinking about, you know, you and us when we were little.
Oturmuş düşünüyordum bilirsin seni, beni, küçüklüğümüzü- -
Hey, I, uh, was actually thinking about you.
Aslında şu an seni düşünüyordum.
Well, you asked me what i was thinking about.
Ne hakkında düşündüğümü soran sendin. Düşündüğüm şey buydu.
I was just thinking about how rad it would be to bend you over that balcony and scream, "I'm the king of the world!" as I'm about to pop, huh?
Düşünüyorum da seni şu balkonda becerirken sanki Papa'ymışım gibi "Ben bu dünyanın kralıyım!" diye bağırmak ne güzel olurdu.
I was thinking about what you were saying about adrenaline, and how it runs through your body and you can't really control it.
Adrenalin hakkında dediklerini düşünüyordum da, vücudu nasıl harekete geçirdiğini ve kontrol edemediğini.
I'm thinking I was probably maybe about 22, 23 when he came up here, and, you know, it was hard.
Düşünüyorumda buraya geldiğimde sanırım 22-23 yaşlarındaydım ve gerçekten zordu.
No. I was just thinking about you.
Yalnızca sizi düşünüyordum.
But I was just thinking you could tell me about my mother instead.
Ama bunun yerine sen bana annemi anlatabilirsin.
- Yep, I was thinking about you. What about me?
- Evet, seni düşünüyordum.