English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I won't forget

I won't forget traducir turco

907 traducción paralela
I won't forget you, Polly.
Seni unutmayacağım, Polly.
I won't forget, Lady Dakin.
Unutmam, Lady Dakin.
I won't forget!
Bu geceyi düşünüyor olacağım!
You won't forget I want to phone the Consul?
Konsolosluğu aramam gerektiğini unutmuyorsunuz, değil mi?
- That's a promise I won't forget.
- Asla unutmayacağım bir söz.
I won't forget them.
Onları unutmayacağım.
- I won't forget it, darling.
- Sevgilim unutmam.
- Oh, I won't forget.
- Unutmam.
I'll leave your things right up here, so you won't forget them.
Eşyalarını hemen buraya bırakacağım böylece giderken unutmazsın.
- You won't forget that I warned you?
Sizi uyradığımı unutmazsınız değil mi?
I won't forget. 7 : 00.
Unutmam. 7'de.
No, I won't forget.
Hayır, unutmayacağım.
I won't forget this.
Bunu unutmayacağım.
I won't forget that, sir.
Unutmam, efendim.
- I won't forget that, sir.
- Unutmayacagïm, efendim.
I won't forget you guys.
Ikinizi de unutmayacagim.
- I won't forget.
- Aklımda.
I won't forget.
Unutmam.
That's so you won't forget I'm your friend.
- Böylece, arkadaşın olduğumu unutmazsın.
I won't forget tonight, either.
Bu geceyi ben de unutmayacağım.
I won't forget it.
Bunu unutmayacağım.
Thanks for sticking by me. I won't forget you.
Beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim.
Oh, I've got a million things to tell you, and this time I won't forget them. I made a list.
Sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki hem bu sefer unutmayacağım da.
I won't forget this.
Corey de unutmayacak.
- Tell Santa I won't forget him either.
Sağ olun, Bay Macy. Santa'ya O'nu da unutmadığımı söyleyin.
I am disappointed in you and this won't be easy to forget.
Beni çok kırdın ve bunu uzun süre unutmayacağım.
- No, I won't forget.
- Hayır, unutmam.
But she won't forget I stood up to her and that you cannot deceive God.
Ancak, onu ayağa kaldırdığımı ve Tanrı'nın aldatılamayacağını unutmayacaktır.
I won't forget.
Unutmayacağım.
I hope you won't forget our party on Thursday, madame.
Perşembe günkü partiyi unutmayın, madame.
I won't forget your kindness.
Bu iyiliğinizi unutmayacağım.
- I won't forget this.
- Bunu unutmayacağım.
I won't forget you.
Seni unutmayacağım.
If you forget this, I won't ever do anything you don't want, I promise.
Eğer bunu unutursan her istediğini yaparım
I won't forget it.
Unutmam.
I won't forget it.
Bunu unutmam.
When it comes to the part about your arrest, I'm sure you won't forget to give me the proper credit.
Konu tutuklanmana geldiğinde eminim bana iyi bir şekilde değineceksin.
I want you to forget this idea and promise me that you won't start anything on your own.
Bu fikri unutmanı istiyorum. Kendi başına bir iş yapmayacağına söz ver.
I won't forget this, you bloody camel!
Bunu unutmayacağım, seni hörgüçlü deve!
I won't forget the trimming's either.
Memnuniyetle yüzbaşım, hemen getiriyorum.
And I know you won't forget, "Judge not lest ye be judged"... because I explained that to you.
Ve Kral Süleyman'ın bütün o ihtişamına rağmen kırlardaki zambaklar kadar güzel olmadığını söylemişti. "Yargılanmamak için yargılama," sözlerinizi de hatırlayacağınıza eminim çünkü size açıklamıştım.
I've not put you down for a contribution but I'm sure you won't forget my needs
Seni bağış için küçümsemedim. ... ama eminim ki benim ihtiyaçlarımı unutmayacaksın.
I'll see to it that he gives you a Christmas you won't forget... five years in solitary!
Size unutamayacağınız bir Noel hediyesi verecek... hücrede beş yıl yiyeceksiniz!
It's a feast I won't forget.
Bu unutamayacağım bir şölen.
I won't ever forget your kindness.
İyiliğini hiç unutmayacağım.
- I won't forget that last session.
- Son oyunu hiç unutmayacağım.
I won't ever forget.
Asla unutmayacağım.
- Oh, I won't forget it.
- Unutmayacağım.
- I won't forget it.
- Unutmayacağım.
- I won't forget it!
- Unutmayacağım.
- No, I won't forget it.
- Unutmayacağım

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]