English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / I won't tell you

I won't tell you traducir turco

2,146 traducción paralela
Tell you what, I won't miss that.
Sana bir şey söyleyeceğim, ben bunu kaçırmam.
Because you won't tell anyone who I am.
Çünkü kim olduğumu herkesten sakladın.
- Don't ask and I won't tell you.
Sorma, sana söylemem.
And I won't go away until you tell me so
Ve bana söylemediğin sürece gitmeyeceğim.
I won't tell you.
- Tamam, söylemem.
If you tell me the truth, I won't make you ride it.
İtiraf edersen binmene gerek kalmaz.
I don't want to tell you again,'cause if I do, you won't need shoes anyway,'cause I'll cut off your fucking feet.
Aynı şeyi ikinciye demeyeceğim, eğer dersem bil ki ayakkabıya ihtiyacın olmaz, çünkü lânet ayaklarını keserim.
I'll tell you one thing that won't be flimsy.
Kötü olmamasına kanıt olarak tek bir şey söyleyeceğim.
I won't tell anybody, if you don't.
Sen kimseye söylemezsen, ben de söylemem.
I won't tell you. - Come on!
Söylemek istemiyorum.
'Cause if you tell me what I want to know, then I won't bust into your bathroom, because once I do that, then I'm gonna have to bring you all in for making crack.
Öğrenmek istediğimi söylersen, ortalığı dağıtmam, eğer ki dağıtmaya bir başlarsam da, o zaman hepinizin kemiklerini kırmak zorunda kalırım.
If you tell me what you know, I promise you, I won't come back.
Bana ne bildiğini söylersen sana söz veriyorum, geri dönmeyeceğim.
I won't do anything you tell me to.
Dediğin hiçbir şeyi yapmayacağım.
I won't tell Dad, you snuck out... if you don't tell him about this.
Sen bundan babama bahsetmezsen ben de evden kaçtığını söylemem.
I have already said too much, promise you won't tell.
Kimseye söylemeyeceğine söz ver.
You won't tell me where we're going, so I had to buy one of everything.
Nereye gideceğimizi söylemediğin için her şeyden birer tane almak zorunda kaldım.
I won't tell you my secret!
Sana sırrımı söylemeyeceğim!
- I won't tell you.
- Söylemeyeceğim.
Tell anyone I exist, and you won't exist.
Birisine var olduğumu söylersen, sen var olmazsın.
You know, she won't let me eat this either, and I don't want to be the only one, so I'll tell you what.
Benim de bunu yemem izin vermiyor ve tek başıma kalmak istemiyorum.
And I won't tell Booth that you've been ratting him out to the FBI behind his back.
Ayrıca Booth'a haberi olmadan FBI'a bilgi verdiğini söylemeyeceğim.
You can trust me that I won't tell you anyone.
- Bana güvenebilirsin, Morgana. Kimseye söylemem.
If I tell you everything now, I won't have anything for later.
Şimdi sana herşeyi anlatırsam, daha sonra anlatacak birşeyim kalmaz.
I won't tell you.
Sana söylemeyeceğim.
And if I won't tell you now, killing the child is totally pointless.
Sana söylemeyeceksem, çocuğu öldürmek tamamen manasız olur.
If you kill the child, it will be for gratification but not for any purpose, because I won't tell you if you do... or if you don't.
Eğer çocuğu öldürürsen, bu sadece zevk için olacaktır. Başka hiçbir nedeni olamaz. Çünkü çocuğu öldürsen de öldürmesen de sana uranyumun yerini söylemeyeceğim.
I won't tell you.
- Sana söylemeyeceğim.
First you tell me you won't be coming and then I find you here.
İlk önce bana gelmeyeceğini söylüyorsun sonra da seni burada buluyorum.
- I'll tell you who won't be.
- Kimin yapmayacağını söyleyeyim.
I'm just calling to tell you how sorry I am for all the trouble that I've caused you, but you don't have to worry'cause from now on, I won't be around to cause you any pain.
Başına açtığım onca dert için özür dilemek adına aramıştım sadece. Ama endişelenme, çünkü şu andan itibaren, artık etrafında olup sana acı çektirmeyeceğim.
I won't need you or anybody to tell me when that is. I'll know. 'Cause I'll be dead.
Senin veya başkasının bunu söylemesine gerek yok çünkü biliyorum ki o zaman ölmüş olurum.
So I'm sorry that I didn't tell you sooner, but uh, if you don't want me to be friends with him, then I won't.
Sana daha önceden söylemediğim için özür dilerim, Artık arkadaş olmamızı İstemezsen, olmayız.
Um, I'm trying to tell you that we won't be needing you here anymore.
Artık sana burada ihtiyacımız olmadığını söylemeye çalışıyorum.
I won't shag anyone either, and if I do, I'll tell you about it.
Ben kimseyle sevişmeyeceğim, sevişirsem ben de sana anlatırım.
I won't tell anyone where it is until you've taken me home.
Beni evime gönderene kadar hiç kimseye bir şey söylemeyeceğim.
If you do, my pride may be so hurt that I won't be able to help it if I tell everyone about Go Mi Nam.
Yaparsan, gururum incinse bile... Go Mi Nam'a yardım etmeye çalışmayacağım, onu herkese anlatacağım.
You know if I tell you, you'll be like us. You won't be able to not know.
Farkındaysan bunlar iç işlerimiz, muhtemelen bunları üstlerine aktaracaksın.
I won't tell anyone you have feelings.
Duyguların olduğunu hiç kimseye söylemem.
I can tell you everything. But I won't.
Ama anlatmayacağım.
If I don't tell you now, maybe I won't ever tell you...
Şimdi anlatmazsam, bir daha hiç anlatmayabilirim.
Could you tell Curtis Gates I won't be coming in tomorrow?
Curtis Gates'e yarına kadar gelemeyeceğimi söyler misiniz?
I know I won't need to tell you that harboring a fugitive is a violation of the law.
Kaçak birini saklamanın kanunları çiğnemek anlamına geldiğini söylememe gerek olmadığını biliyorum.
If I tell you the truth you still won't believe me.
Sana doğruyu söylesem de bana inanmazsın.
Kludd, I promise I won't tell anyone what you're doing.
Kludd, söz veriyorum, yaptıklarını kimseye anlatmayacağım.
I won't tell if you won't.
Sen söylemezsen, ben de söylemem.
I won't tell you.
Söylemeyeceğim.
If you try to tell the truth from now on, I won't tell your mother about today.
Bundan sonra doğruyu söylemeye çalışırsan annene bugün hakkında bir şey söylemeyeceğim.
Well, I fuckin'tell you what! My dog won't'ave any trouble doing your dog. Let's go!
Köpeğim göt sevmez
If I tell you, you have to promise you won't tell Alex.
Alex'e söylemeyeceğine söz verirsen, anlatırım.
I won't tell you.
Söylemem.
Why won't you tell us? I don't know and I don't give a damn!
Çünkü, hiçbir sey bilmiyorum ve ayrica, umurumda da degil!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]