I would never hurt him traducir turco
65 traducción paralela
I would never hurt him.
Onu asla incitmem.
I would never hurt him.
Ona asla zarar vermez.
I would never hurt him.
Ona zarar vermek istemem.
I WOULD NEVER HURT HIM.
Onu asla incitmek istemezdim.
I would never hurt him.
Ona, asla zarar veremezdim.
I would never hurt him.
Onu asla incitmezdim.
- I would never hurt him.
Ona asla zarar vermem.
I would never hurt him.
Ona asla zarar vermem.
But I would never hurt him.
Ben o adam için aynen otobüsün önüne bile atlarım.
I would never hurt him.
Ona asla zarar vermezdim.
I would never hurt him, let alone kill him.
Bırakın öldürmeyi, ona asla zarar bile vermem.
You know that I would never hurt him.
Ona asla zarar vermeyeceğimi biliyorsun.
I would never hurt him like that.
Onu asla bu şekilde incitmem.
I would never hurt him.
Asla zarar vermem ona.
I would never hurt him.
O'na asla zarar vermem.
I would never hurt him.
Onu hiç incitmedim.
I would never hurt him, never.
Onu asla ama asla incitmem.
I would never hurt him, Lisa.
Onu asla incitmem, Lisa.
I would never hurt him.
Onu incitmedim.
I wanted to destroy things for Freddie, but I would never hurt him physically.
Freddie'nin zarar görmesini istedim ama ona asla fiziksel şiddet göstermem.
Oh, I would never do anything to hurt you, or let him.
Oh, seni incitecek bir şeyi asla yapmam, onun yapmasına da izin vermem.
Oh, I would never do anything to hurt you, or let him.
Seni incitecek bir şeye izin vermem.
I would never do anything to hurt him politically.
Ona politik zarar verecek bir şey yapamam.
I never would have hurt him.
Onu asla incitemezdim.
I would never do anything to hurt him.
Onun canını yakacak hiçbir şey yapamam.
And I would have never done anything to hurt him.
Ve ona zarar verecek hiçbir şey yapmazdım.
I would never do anything to hurt him.
Ona asla zarar verecek bir şey yapmam.
I would never have done anything to deliberately hurt him. OK.
Asla onu bilerek kıracak bir şey yapmadım!
I would never do anything to hurt him
Ona zarar verecek hiçbirşey yapmazdım.
I love Hank deeply and forever with all my heart, and I would never do anything to hurt him.
Hank'i tüm kalbimle seviyorum, sonsuza kadar da seveceğim. Ve asla onu incitecek bir şey yapmam.
I would never do anything to hurt him.
Ona zarar verecek hiçbirşey yapmazdım.
Yes, we had issues, but I would never have hurt him.
Evet, sorunlarımız vardı ama ona asla zarar veremezdim.
He hurt me. And I promised myself that I would never forgive him. What do you want me to do, go out and have lunch with him?
Beni incitti ve ben de onu affetmeyeceğime kendime söz verdim.
I would never allow anyone to hurt him.
Kimsenin, ona zarar vermesine izin veremezdim.
that's why i could never understand why anybody would want to hurt him.
Neden birinin ona zarar vermek istediğini bir türlü anlayamadım.
I would never do anything to hurt him.
Ben M.J.'i severim. Onu üzecek bir şeyi asla yapmam.
I know you both love Max deeply and you would never want to hurt him.
İkinizinde Max'i derinden sevdiğini ve onu hiç üzmek istemediğini biliyorum.
" i would have never hurt him any more than i'd hurt a june bug.
Bir böceği ne kadar öldürmek istersem onu da ancak o kadar öldürmek isterim.
I would never hurt him.
Onu hayatta incitmezdim.
And he would never do anything to hurt me, so why on Earth would I tell some cold-hearted bitch anything that would ever hurt him?
Ve o asla beni incitecek bir şey yapmaz. Öyleyse, senin gibi soğuk kalpli bir şirrete onu incitecek bir şeyleri neden söyleyeyim ki?
I would never have done anything to hurt him, much less kill him.
Bırak onu öldürmeyi, ona zarar verecek bir şeyi asla yapamazdım.
I never would have hurt him.
Onu asla incitmezdim.
You know I would never do anything to hurt him.
Asla onu incitecek bir şey yapmayacağımı biliyorsun.
Would you... tell Tobias that I never meant to hurt him?
Tobias'a onu incitmek istemediğimi söyler misin?
I loved Brent, and I would never do anything to hurt him.
Brent'i seviyordum. Onu incitecek hiçbir şey yapmazdım.
But I would never do anything to hurt him.
Ama onu asla incitmezdim.
Listen, you know I'm Nick's friend, right, and I would never do anything to hurt him.
Dinle, Nick'in arkadaşı olduğumu biliyorsun ve ona zarar verecek bir şey yapmam asla.
I made a bad call. I should have let you walk away, but I never would have pushed you towards him if I thought that you'd end up hurt.
Kötü bir karar verdim gitmeniz izin vermeliydim fakat incineceğinizi düşünseydim sizi asla ona göndermezsim
The murder victim Barry Granger. I would never have hurt him.
- Cinayet kurbanı Barry Granger.
I never would have hurt him.
Ona asla zarar vermek istemedim.
Look, I don't want to hurt your feelings, but when Robert told me we were going in on this place together, I made him promise we would never have to be here at the same time.
Seni incitmek istemiyorum ama Robert burayı birlikte alacağımızı söylediğinde burada asla sizinle aynı anda olmayacağımıza söz verdirmiştim.