I wouldn't have it any other way traducir turco
113 traducción paralela
- I wouldn't have it any other way.
- Başka türlüsünü düşünemem.
Laurie, no matter what happens I wouldn't have it any other way.
Laurie, her ne olursa olsun hiçbir şeyden pişmanlık duymuyorum.
I wouldn't have had it any other way.
Başka türlü olsun istemezdim.
I wouldn't have it any other way.
Bir başka şekilde ona sahip olamazdım.
I wouldn't have had it any other way for the whole world.
Zaten aksini hayal bile edemiyordum.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü istemem zaten.
I wouldn't have it any other way.
Başka bir yolunu bilmiyorum.
I wouldn't have it any other way either.
Ben de başka bir yol bilmiyorum.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü kabul etmezdim.
I'm afraid my government wouldn't have it any other way.
Korkarım hükümetimin başka bir çaresi yok.
I guess looking back on it I wouldn't have it any other way
Ama geriye dönüp baktığımda, başka türlü havaya giremezdim diyorum. Sanki bana "Hazırlan evlat. İşte başlıyoruz" diyorlardı.
Believe me, I wouldn't have it any other way.
İnanın bana böyle düşünüyorum.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü olmasını kabul etmem.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü kabul etmem zaten.
And I wouldn't have it any other way.
Bundan iyisi can sağlığı.
Dr Crane, I wouldn't have it any other way.
- Doktor Crane ben de aksini hiç düşünmedim.
I wouldn't have it any other way.
Baska türlü olmasini beklemiyordum zaten.
I wouldn't have it any other way.
Başka bir çarem yoktu.
Of course. And I wouldn't have it any other way.
- Tabiki... ve buna başka bir yolla sahip olamazdım.
I wouldn't have it any other way.
Başka bir şekilde düşünemezdim.
- I wouldn't have it any other way.
- Başka türlüsünü istemezdim.
It's all totally fucked up... which I wouldn't have it any other way.
O kadar boktan ki... sanki bana başka türlüsü yakışmayacak.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü olmasını istemezdim.
Oh, I wouldn't have it any other way.
Ben de kesinlikle bundan yanayım.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü de olsun istemem.
- I wouldn't have it any other way.
Zaten başka türlü olmasını da istemezdim.
And I wouldn't have it any other way.
Okumasını da istemezdim.
And I wouldn't have it any other way.
Ve bende başka bir şekilde olamazdım.
And I wouldn't have it any other way.
Aksi takdirde başka şekilde yaşayamazdım.
I wouldn't have it any other way.
Diğer türlüsünü düşünemezdim.
And because I wouldn't have it any other way.
Ve çünkü başka türlü olmasına izin vermem.
But I wouldn't have it any other way.
Ama başka türlüsünü kabul edemem.
I wouldn't have it any other way.
- Başka türlüsünü düşünemezdim.
Sam, I wouldn't have it any other way.
Sam, başka bir şekilde olamazdı.
And I wouldn't have it any other way.
Başka türlü de olmaz zaten.
I'll see that you're well remunerated for it... and you wouldn't have to earn money in any other way.
Bunun için layık olduğunuz ücreti almanızı sağlayacağım... ve para kazanmak için başka şey yapmanız gerekmeyecek.
I wouldn't choose to have it any other way.
Ben başka şekilde olmasını istemezdim.
I wouldn't have it any other way, I wouldn't have any other time in history, or any other place, but Say what you want about America! Land of the free, home of the brave...
Başka türlüsü değil başka zamanda değil başka yerde değil amerika hakkında ne istersen söyle!
I wouldn't have it any other way.
başka bir türlüsü de olmazdı.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlüsünü düşünmezdim zaten.
I wouldn't have it any other way.
Bunu başka yoldan halledemeyeceğim.
I wouldn't have it any other way.
Başka bir türlüsü olmazdı.
Yeah, of course, I wouldn't have it any other way, sir.
Tabii ki, başka türlü düşünmedim zaten efendim.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü gitmezdim zaten.
I think he did it to tell us something that we wouldn't have believed any other way.
Ölürken bile. Bence başka türlü inanmayacağımız için bu yolu seçti.
I wouldn't have it any other way.
Başka yolu yok.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlüsünü beklemiyordum zaten.
I wouldn't have it any other way.
Başka bir yolu olmazdı.
I Wouldn't Have It Any Other Way.
Öteki türlü yapamayacaktım zaten.
Please take the car, I wouldn't have it any other way.
Lütfen arabayı al. Zaten ihtiyacım yoktu.
I wouldn't have casted it any other way!
En azından havada uçan kel bir kadın değilim.