Icarus traducir turco
322 traducción paralela
Order Ivanhoe, Impulsive, Icarus to Dunkirk.
Ivanhoe'yi, Atılgan'ı ve İkarus'u Dunkirk'e yollayın.
- Her father's name was Icarus.
- Babasının adı, İkarus.
- Comet Icarus 4. Composition?
- Kuyruklu Yıldız Ikarus IV.
AS ICARUS... the operation I... AS ICARUS must be accomplished on June 17th until midnight.
İkarus'un İ'si Operasyonu 17 Haziran gece yarısına kadar tamamlanacaktır.
Five : as a part of this conspiracy, an operation whose code name is... I... AS ICARUS was already triggered and should be carried out today, June 17th. before midnight.
Bu komplonun devamı olarak, İkarus'un İ'si kod adlı bir operasyon başlatılmış ve bugün, yani 17 Haziran gece yarısından önce gerçekleştirilecektir.
What meaning has for you the name Icarus?
İkarus kelimesinin senin için bir anlamı var mı?
- Icarus! - Yes.
- İkarus...
I speak in there of the Icarus myth. let me find the paragraph...
İkarus efsanesinden bahsetmiştim, bir saniye o bölümü bulayım.
" Icarus was locked by Minos in a labyrinth from which he escaped using the wings he made by itself.
İkarus, Minos tarafından hapsedildiği labirentten kendi yaptığı kanatlarla uçarak kurtulmuştur.
If we consider the sun as the symbol of truth then Icarus paid with its life for being so close to the truth ".
Güneşin "doğru" yu simgelediğini düşünecek olursak İkarus gerçeğe bu kadar yakın olmasının bedelini hayatıyla ödemiştir.
It's our seagull, Icarus
- O bizim martımız icarus
RESTAURANT ICARUS DINE UNDER THE STARS
ICARUS RESTORANI Yemeğinizi Yıldızların Altında Yiyin
Like Icarus challenged the sky!
Gökyüzü Icarus meydanı gibi!
Well, right after I canceled, she took that science officer's job on the Icarus.
Randevumuzu iptal ettikten sonra, Ikarus'ta bilim subayı olarak işe başladı.
But after our talk the other day and you blaming yourself for Anna taking that job on the Icarus I think it's something you ought to see.
Ama geçen günkü konuşmamızdan sonra sen Anna'nın Ikarus'taki işi kabul etmesinden dolayı kendini suçlayınca bunu görmen gerektiğini düşündüm.
I am really excited about signing onboard the Icarus next week.
Gelecek hafta Ikarus'un ekibine katılacağım için çok heyecanlıyım.
- The Icarus Project?
Icarus projesi mi?
The Icarus?
Ikarus mu bu?
He was on the Icarus when it exploded.
Ikarus patladığında, o da gemideydi.
Morden, same ID as on the Icarus.
Morden. Ikarus'taki isimle aynı.
And why he's alive when my wife and everyone else who was onboard the Icarus with him is dead.
Karım da dâhil olmak üzere tüm Ikarus mürettebatı ölmüşken onun nasıl hayatta olduğunu öğrenmek istiyorum.
The last message received from Icarus gave no sign of the problem that led...
Ikarus'tan alınan son mesajda, böyle bir kazaya yol açabilecek herhangi bir sorun- -
Yes, I was onboard the Icarus. I don't remember what happened.
Evet, ben de Ikarus'taydım ama neler olduğunu hatırlamıyorum.
One hundred and thirty-nine people died onboard the Icarus, Mr. Morden.
Ikarus'ta 139 kişi can verdi, Bay Morden.
- What happened to the Icarus?
Ikarus'a ne oldu?
You better start remembering, mister because when I'm done with you, you'll wish you had died on the Icarus.
Hatırlamaya başlasan iyi olur, beyefendi çünkü seninle işim bittiğinde Ikarus'ta ölmüş olmayı isteyeceksin.
Icarus, your wife's ship sent to investigate the ruins of an ancient race no one has ever heard of before.
Ikarus, karının gemisi daha önce kimsenin duymadığı bir ırkın kalıntılarını araştırmaya gitti.
The Icarus, they found something.
Ikarus bir şeyler buldu.
And then in CC, I saw the Icarus.
Sonra da Komuta Merkezi'nde Ikarus'u gördüm.
The Icarus?
Ikarus'u mu?
And like Icarus, the rocket foolishly soared too high and lost control of its servo-guidance mechanism leaving us with some six hours to live.
Ve Icarus gibi roket aptalca fazla yükseğe çıktı ve kendi kontrol mekanizmasını kaybederek bize yaşamak için yaklaşık altı saat bıraktı.
I am really excited about signing "onboard the" Icarus "next week."
Haftaya İkarus'ta işe başlayacağım için gerçekten çok heyecanlıyım.
"The" Icarus.
İkarus.
One hundred and thirty - nine people died onboard the "Icarus", Mr. Morden.
İkarus'ta 139 kişi öldü, Bay Morden.
It may have been caused when the "Icarus" was destroyed, but....
İkarus yok edildiğinde olmuş olabilir ama- -
You showed me images from Z'ha'dum of Anna and the crew of the "Icarus" waking up the Shadows.
Bana Z'ha'dum'da Anna ve İkarus mürettebatının Gölgeler'i uyandırdığına dair görüntüler gösterdiniz.
I named her Icarus after you, my renegade pupil.
Seni tanıdıktan sonra ona lcarus adını koydum, Benim dininden dönmüş öğrencim.
And like Icarus, flying too close to the sun, - I, too, paid the price.
İkarus'un güneşe çok yaklaşması ve bedelini ödemesi gibi.
Icarus : the'Tool Of Man', the absolute symbol.
İkarus : erkekliğin salt simgesi
But you left out the part where Icarus flew too close to the sun and his wings melted.
Ama Ikarusun dışarıda güneşe yakın uçtuğu ve kanatlarını erittiği bölümü atladın.
We've been hearing rumors about the Icarus space program.
Icarus programı hakkında söylentiler duymaktayız.
Icarus?
Icarus mu?
I give you Icarus.
Size İkarus'u sunuyorum.
Icarus is unique.
İkarus, eşsizdir.
You have no idea, how much Icarus is about to change your world.
İkarus'un dünyayı ne kadar değiştirebileceğini bilemezsiniz.
Now you will see the true power of Icarus.
Şimdi İkarus'un gerçek gücünü göreceksiniz.
Icarus will lock on to the heath signature, and concentrate the sun's power.
İkarus, ısısına kilitlenecek ve güneşin gücünü yoğunlaştıracak.
You need some kind of an edge Icarus.
Bir çeşit itici güce ihtiyacınız olur Íkarus.
They have launched against Icarus. Leave it on automatic.
Hey patron, İkarus'a bir füze fırlattılar.
Icarus is clearing the mine field creating a highway for our troops.
İkarus mayın tarlasını temizliyor, ordularımıza geçecekleri yolu açıyor.
If the Americans don't run, Icarus will destroy them.
Eğer Amerikalılar kaçmazsa, İkarus onları yok edecek.