English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / Icing

Icing traducir turco

404 traducción paralela
I think the icing on the cake - she melt away.
Sanırım kek soğudu..
You know, with their names in the icing.
İsimlerinizi pastanın üzerine yazdırtırım.
That's just icing on the cake, you know, a wig for a bald personality, if you get what I mean.
Bu sadece kek üstündeki buz örtüsüdür, bilirsin, kel biri için üretilmiş peruk, bilmem anlatabildim mi?
With chocolate icing.
Çikolatalı pasta.
- Chocolate icing!
- Çikolatalı krema!
- The metal frame is icing now.
- Metal iskelet donuyor.
I think I'll make chocolate icing.
Buzlu çikolata yapacağım.
This icing is delicious.
Bu dondurma harika.
But they had no idea that he was going to run into Chas Chandler or whoever... Linda Keith, or somebody, you know, who was gonna really... put the icing on the fucking cake.
Chas Chandler ya da Linda Keith gibi... bu boktan işte ona yardım edecek birilerine rastlayacağını... bilemezlerdi tabii.
Icing on a cake.
Bok yemenin Arapçası!
Could you tell them, for example, what is icing?
Onlara, örneğin buzlama nedir anlatır mısın?
Well, icing happen when the puck come down, bang, you know, before the other guys, nobody there, you know.
Buzlama disk inince olur, bam, öbür adamlardan önce, kimse yokken.
It's the icing on the strudel, Major.
Meyveli pastadaki kremadır, Binbaşı.
Light scattered cover at 20,000, icing around 18.
20.000 fitte parçalı bulutlu, 18'de buzlanma başlıyor.
Fruits in sugar icing.
... meyve şekerleri! ....
When the first breath of winter through the flowers is icing,
* Kışın ilk soluğuyla * çiçekleri donduran
It was all icing on the cake anyway.
Buzun üzerinde kayıyor gibiydik.
GEARS : This freezing weather's icing my relays!
Bu dondurucu hava cihazlarımı buzlandırıyor.
ICING MY CAKE.
Pastamın üstünü örtüyorum.
- It's buttercream icing.
- Tereyağlı krema.
Its got grey icing.
Kreması da gri.
I cant even begin to think how youd make grey icing.
Gri renk krema yapma fikrini bile anlayamıyorum.
- This icing is terrific.
- Bu krema çok güzel.
I'm not so good at icing.
Şeker akıtmasını pek beceremem.
Oh, man. That'd be the icing on the tombstone.
Hayır, mezar taşımın üzerindeki süsleme olur.
You stop eating that icing.
Kremayı yiyip durma.
I always knew all that stuff how he had been a hit man for the mob in Chicago... and in New Orleans and stuff... and how he was icing people at a pretty young age, but, uh... you know, I didn't know all that stuff about his dogs.
Chicago'daki çetenin kiralık katili olduğunu her zaman biliyordum... ve New Orleans'daki falan... ve çok genç yaşta insanları öldürdüğünü de ama ah... yani, köpekleri hakkındaki şeyleri bilmiyordum.
The booger was the icing on the cake.
Çapakta cilası oldu.
You really, really ought to have the one with chocolate icing.
Siz gerçekten, gerçekten bu buzlu çikolatadan almalısınız.
The bartender was just icing, but Kessler was the one who closed it.
Barmen yan çiziyordu ama Kessler, durumu düzeltti.
Excuse me. Have you got a cake with icing on, please?
Affedersiniz, kremalı pastanız var mı?
Don't mind the footprints in the icing.
Pastadaki ayak izlerine aldırmayın.
The icing on the cake would be that landmark status from the city.
Kekin üzerindeki krema ; şehrin simgesi olmalı.
Seven layers of Jimbalian fudge, and the icing is made from pureed I'maki nuts...
Yedi kat şekerleme arasında, fındık püresi var.
- Damn it, Banks! - Icing!
Kahretsin, Banks!
You got icing up and down your sleeve!
Kolunda krema var!
As humans would say, that would be icing on the cake.
İnsanların dediği gibi, pasta üzerine krema olurdu.
- Icing sugar.
- Pudra şekeri.
The icing on the cake.
bu da tuz biber oldu.
I take the stuffing and fit it into a nylon icing bag aith no pipe affixed, of course.
İç dolgusunu alıp naylon bir buz torbasına dolduruyorum elbette ki ucunda boru falan takılı değil.
- It's icing on the cake.
- Bu işin cabası oldu.
- I like icing, Momma.
- Kremayı çok seviyorum anne.
Miller, hon, go and ask Mrs. Francis if she's got another can of icing.
Miller, Bayan Francis'e gidip biraz krema alır mısın hayatım?
- I want icing, Momma!
- Ben krema istiyorum anne!
The analogy is a game show host is the icing on the cake, but the format is the cake.
Bence oyun programı sunuculuğu pastanın kremasıdır program formatıysa pastadır.
After you've made her feel special it's time to put the icing on the cake.
Özel hissetmesini sağladıktan sonra sıra pastanın kremasını sürmeye gelir.
Is there any pink icing left on the planet?
Bu gezegende başka pemba krema kalmış mıdır?
Oh, I'm making icing seams on these little football brownies.
Küçük futbol topu keklerine dikiş çiziyorum.
Icing on the cake.
Bundan sonrası pastanın üzerindeki krema olacak.
- I made the icing.
- Kremayı sen mi yaptın?
Luc is concerned about dripping water... icing up the rope at 200 ft.
Çünkü 60 metre'den sonra ipte biriken su hemen donuyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]