English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / Ideation

Ideation traducir turco

47 traducción paralela
- He's having suicidal ideation.
- İntiharı düşünüyor.
- You have a suicidal ideation?
- İntiharı düşünen bir hasta mı var?
I was called down to assess for suicidal ideation.
Teşekkürler. İntihara meyilli olduğu için çağrıldım.
The doctor in the ER said it was only suicidal ideation.
Acildeki doktor sadece intihar düşüncesi dedi.
Doc, don't tell me you're considering... the cognitive ideation theories of Bandura and Kelly.
Doktor, bana... Bandura ve Kelly'nin kavramsal tasavvur teorilerini umursadığınızı söylemeyin.
Perhaps even a little paranoid ideation.
Hatta belki de birazcık paranoyak fikirlere sahip olduğumu.
According to some newspaper accounts, he was on S.S.R.I.S- - antidepressants which have been shown to be associated with suicidal ideation and suicidal behavior.
Bazı gazete haberlerine göre, S.S.R.I.S kullanıyordu- - intihar düşüncesi ve intihar davranışıyla bağlantılı olduğu gösterilmiş antidepresanlar.
Six articles by gonzalez. suicidal ideation in children with leukemia.
Gonzalez'den altı makale. "Onkoloji hastalarında intihar düşüncesiyle başa çıkma," "Lösemili çocuklarda intihar düşüncesi."
No, if anything, his ideation tended toward self-contempt... toward the suicidal... although he did suffer from some psychosis... when his delusions were florid.
İntihara meyilliydi. Ancak hayalleri gösterişli olduğu zaman biraz ruhsal denge bozukluğu yaşamıştı.
Diagnosed PTSD. Possible suicidal ideation, anxiety disorder.
MİEB tanısı konmuş muhtemel intihar eğilimi, endişe bozukluğu
I wouldn't be surprised if there's suicidal ideation.
İntihar düşüncesi varsa buna hiç şaşırmam.
You put that with the drugs and the feelings of guilt and shame and suicidal ideation's not too far off.
Buna uyuşturucuyla, suçluluk ve utanç duygusu ile katlanıyorsun. İntihar düşüncesi çok uzak değil.
You think it's easy to see this deep into what's real... and also be bipolar with delusional ideation?
Sence bu şeyin içine girince neyin gerçek ve neyin hayal ürünü olduğunu ayırt edebilirim mi zannediyorsun?
I'm psychotically depressed to a suicidal ideation.
İntihar eğilimi olan psikolojik bir depresyondayım.
So a person takes a drug designed to combat depression that instead intensifies that depression, leading to suicidal ideation.
O halde kişi depresyonla mücadele etsin diye üretilmiş bir ilacı alıyor,... bu ilaç da depresyonu daha da şiddetlendirerek intiharı düşünmeye sevkediyor.
There's her suicidal ideation again.
Yine intihar fikri.
We believe this unsub's perspective has become so warped that he's likely experiencing stress-related paranoid ideation, most likely brought on by a recent traumatic event that triggered that rage.
Zanlının bakış açısının çok fazla bozulduğuna inanıyoruz muhtemelen stresle alakalı bir paranoid düşünce tecrübe etti son dönemlerde yaşadığı büyük bir travma böyle bir öfkeyi tetiklemiş görünüyor.
Simon's journals indicate that his suicidal ideation began approximately 3 months ago, when he stopped taking antipsychotics.
Simon'ın günlüklerine göre intihar fikri yaklaşık üç ay önce ilaçlarını kestiğinde başlamış.
Isolation coupled with homicidal ideation would have made him even more reclusive.
Öldürücü düşüncelerle birleşen soyutlanma onu daha da içine kapatmış olabilir.
Emilio has been diagnosed with Bipolar ll, with suicidal ideation.
Emilio'ya intihar girişimi sonucu Bipolar bozukluk tanısı konuldu.
The line between suicidal and homicidal ideation is pretty thin.
İntihar ve cinâyet düşüncesi arasındaki çizgi oldukça incedir.
He's upstairs in the ideation room.
O yukarıda fikir üretme odasındaydı.
This is the new ideation room.
Burası yeni fikir üretme odası.
- Lee : An ideation room?
- Fikir üretme odası mı?
- Thom : An ideation room.
- Fikir üretme odası.
We need ideation.
Düşünmeye ihtiyacımız var.
Now it's the ideation room.
Burası artık fikir üretme odası.
What the fuck is an ideation room?
Fikir üretme odası ne ya?
Ideation room first of many changes. "
Birçok değişikliğin ilki fikir üretme odası. "
The fact is, MGT needs to become an industry leader in creative concepting, thought, growth, and ideation.
Gerçek şu ki, MGT, yaratıcı kavramlarda, düşüncede,... büyümede ve fikirlerde sektörün öncüsü olmalı.
Because the Swedes thought the ideation room should be centrally located.
Çünkü İsveçliler fikir üretme odasının merkezi bir konumda olması gerektiğini düşündüler.
Well, it's just a... an ideation.
Şey, ürettiğim bir fikir yalnızca.
I mean, an ideation room?
Fikir üretme odası mı?
So, I thought the ideation room was your idea.
Fikir üretme odası sizin fikriniz sanıyordum.
We would never ideate such a thing as an ideation room.
Asla fikir üretme odası gibi bir fikir gelmez aklımıza.
You know, if you want an ideation room, have it in your office.
Fikir üretme odası istiyorsan git kendi odanda yap.
- It's the ideation room, Thom.
- Burası fikir üretme odası, Thom.
- Welcome to my ideation room.
- Fikir üretme odama hoş geldiniz.
Ideation!
Fikir üretme!
- An ideation room?
- Fikir üretme odası mı?
- An ideation room.
- Fikir üretme odası.
But only last week she's reporting suicidal ideation.
Ama daha geçen hafta intihar düşüncesini açıklamıştı.
Ideation is not necessarily a direct result.
Her okuduğun doğru değildir.
He was treated for chronic substance abuse and psychotic ideation.
Kronik madde bağımlılığı ve psikotik kavrayış için tedavi gördü.
Her husband didn't recognize the marking, and he said she hadn't expressed any suicidal ideation.
Kocası işareti tanımadı ve eşinin intiharı düşünmediğini söyledi.
So does his suicidal ideation.
Bu da intihar düşüncesi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]