If he's traducir turco
36,211 traducción paralela
I'd love to introduce myself to your campaign manager if he's around.
Eğer yakınlardaysa kampanya yöneticinizle de tanışmak isterim.
There's an escape slide if he can exit the hatch, cross the gantry and get into the bunker.
Kapaktan çıkabilirse orada bir acil kaçış kaydırağı var... -... makas köprüyü geçip sığınağa girebilir.
'Cause if it launches without it sealed, he's dead.
- Çünkü kapatmadan fırlatma başlarsa, ölür.
And if we abort, Walter's capsule separates from the rocket, parachutes deploy from there, and he just...
Ve o tuşa basarsak Walter'ın kapsülü roketten ayrılır, şuradan paraşütler açılır ve...
If he's having false sound perceptions, that means he's already suffering from hypoxia, which means that Cabe won't have to make that uncomfortable call to the White House,'cause Walter doesn't have a day anymore.
Eğer hatalı ses algıları varsa bu demektir ki hipoksi çekiyor ki bu da Cabe'in Beyaz Saray'la hoş olmayan bir görüşme yapmasına gerek kalmayacak demek çünkü Walter'ın artık bir günü yok.
If we don't get him oxygen, he's dead in 32 minutes!
Ona oksijen sağlayamazsak 32 dakika içinde ölecek.
He can't open the interior hatch if he's passed out.
Baygın haldeyken iç kapıyı açamaz.
All right, so if he's out cold, how we gonna get the oxygen to him?
Pekâlâ, baygın haldeyken ona nasıl oksijen vereceğiz?
If he hits the water at this speed, it's like cement.
Eğer bu hızla suya çarparsa beton etkisi yaratır.
I want to know if he's okay.
İyi olup olmadığını öğrenmek istiyorum.
So if it was him, he was out for a year before the Hensons disappeared.
Şüpheli oysa Henson'lar kaybolmadan bir yıl önce çıkmış oluyor.
I don't have a death certificate, but if he's alive, he'd be 82.
Ölüm belgesi yok, ama hayattaysa 82 yaşında olmalı.
If I give him another at this point, he's liable to suffer autoimmune shock.
Bu noktada ona kan verirsem otoimmün şok geçirebilir.
You can't be surprised if he doesn't want you to help him.
Yardım etmeni istememesine şaşırmamalısın.
God help him if he does.
Tekrar yaparsa Tanrı yardımcısı olsun.
Talks to me in 140 characters if he talks to me at all. How's he doing?
- O nasıl?
If he wanted to trap his wife in the fire, that's the way to do it.
Karısını kapana kıstırmak istediyse bunu yapmasının yolu bu.
He's going to spend a couple of shifts with us, see if the job is right for him.
Bu iş için uygun olup olmadığını görmek için birkaç vardiyayı bizimle geçirecek.
He's gonna spend a couple of shifts with us, see if the job is right for him.
Bu işin ona uygun olup olmadığını görmek için bizimle birkaç vardiya geçirecek.
You know, if he's fighting in school, that explains why he wants to spend so much time here, but I shouldn't stick my nose in if he's bonding with Boden and he's gonna reach out to him on his own.
Ama Boden bir bağ kuruyorsa burnumu sokmamalıyım, bunu kendi yapmalı.
He wouldn't be alive this long if it wasn't for you.
Kurtarmamış olsaydınız bu kadar uzun yaşayamazdı bile.
Hey, if he ever wants to ride along with us, he's more than welcome on Squad 3.
Bize katılmak isterse başımızın üstünde yeri var.
I mean, he's so handsome, and he has twinkly eyes and street smarts, and if you take away his horrible disrespect for us and the fact that he likes to lay around in his underwear, he is quite a catch.
Çok yakışıklı, parıldayan gözleri var ve şehir çocuğu. Korkunç saygısızlığını ve iç çamaşırıyla yan gelip yatmasını çıkarırsan tam evlenilecek çocuk.
If Mark jumped with Bennett, he's not the one who shot at him, right?
Mark Bennett'le atladı ise, Ona vuran kişi o değil, değil mi?
No, but you are on his list of criminal associates, people that he's forbidden to contact, so if you really are his friend, and you want to help him, you stay away from him.
Hayır, ama suç iştirakçileri listesindesin, Onunla iletişim yasak olan insanlar, yani eğer gerçekten iseniz Arkadaşı ve ona yardım etmek istiyorsan, ondan uzak dur.
He's going over it now to see if he can use it to identify the pilot, or any of the people he smuggled.
Şimdi onu kullanıp kullanamayacağını görmek için harcıyor. Pilotu veya kaçakçılık yaptığı kişileri tanımlamak için.
If Keaton gets to Winter first... he's gonna bury him in a very deep, dark hole so he can't reveal any more of the CIA's secrets.
Herife ulaşan ilk Keaton olursa daha fazla CIA'in sırlarını açığa çıkaramasın diye onu çok derin ve karanlık bir çukura gömecek.
He's her brother... and if you don't at least hear her out, you risk losing her.
O, onun kardeşi... hiç değilse bir dinle yoksa onu kaybedeceksin.
If we do agree to the Akkadian's terms, he could've already killed Tasha.
Akkadian'ın dediğini yapsak bile Tasha'yı çoktan öldürmüş olabilir.
If you didn't see him die, he's not dead.
Öldüğünü görmediysen..... ölmemiştir..
And if this guy's smart, which he certainly seems to be, he's gonna take these weapons straight to the collectors'market, which is why I just got off the phone from Norm, our old buddy from Norm's Sportsman's Shop.
Eğer bu adam biraz akıllıysa ki bana öyle geliyor, bu silahları doğruca koleksiyoncu pazarına götürecektir, işte bu sebeple daha şimdi telefonda Norm ile konuşuyordum, yani Norm Spor Dükkanı'nın sahibi eski dostumuzla.
He's gonna bleed out if he doesn't get medical attention.
Eğer hemen tedavi edilmezse çok fazla kan kaybedecek.
But somebody in there is hurt, hurt pretty bad, and if he dies or if anybody else gets hurt, that's all people are gonna be talking about, okay?
Ama oradaki biri çok ağır yaralı, eğer ölürse, eğer biri yaralanırsa, bütün insanlar sadece bunu konuşacak tamam mı?
You know it's better for both of us if he's gone.
Sana bunu söyleyenin ben olduğunu Stan'in anlamayacağını mı sanıyorsun? Ortadan kalkmasının ikimiz için daha iyi olduğunu biliyorsun?
What if he's, like, razing villages or something?
Ya o köyü ya da ne bileyim bir şeyleri yerle bir ederse?
But if we're the only ones that he told about Catalan, it's only a matter of time before they come for us.
Ama Katalan'dan bir tek bize bahsettiyse peşimize düşmeleri de an meselesi.
He's gonna think I'm crazy if I blindside him with theories about MacLeish.
MacLeish hakkındaki teorilerimizi birden döküverirsem beni deli sanır.
I'll say it again in another 45 if he's not here. Yes, Natalie.
Evet.
I don't even know if he's opened the test results yet.
Sonuçlara baktı mı, onu bile bilmiyorum.
Let's find out if he really made it through.
Bakalım gerçekten geçmiş mi.
What if he's right?
Ya o haklıysa?
And then he said, "If this isn't normal, then I've been doing it wrong for 20 years."
Ve sonra dedi ki, "Bu normal değilse o zaman bunu 20 yıldır yanlış yapıyorum."
So if it's something he thinks that we need to know, he'll tell us. I'm gonna make some breakfast.
Eğer bilmemiz gereken bir şeyse bize söyleyecektir.
Well, you go talk to the captain, we'll go to Cole's office, see if we can find out what he was working on.
Sen gidip yüzbaşıyla görüş, biz de Cole'un ofisine gideceğiz. Bakalım üzerinde çalıştığı bir konu var mı.
Well, we'd like to go through Mr. Cole's office, see if can figure out what he's been working on.
Bay Cole'un ofisini gözden geçirmek istiyoruz.
And no one will bother him if he's hanging out with a Navy SEAL.
Ve Deniz Özel Kuvvetler'den biriyle takılırsa, kimse onu rahatsız edemez.
If he fails, he could get bounced from Scorpion.
Sınavı veremezse, Scorpion'dan atılabilir.
So, if Thomas can pick up 20 pounds of potatoes an hour, then how many hours will it take before he's passed out at the Duke Pub?
Thomas bir saatte 20 kilo patates toplayabiliyorsa o zaman Duke Pub'da kendinden geçmesi için kaç saat gerekir?
If Walter heats the tar, it'll lower its adhesion level, and he can pull his legs free.
- Walter katranı ısıtırsa yapışkanlık seviyesi düşer ve bacaklarını kurtarabilir.
If he's been busted for running guns, he would know people at the ATF.
Silah kaçakçılığından yakalanmışsa ATS'den birilerini tanırdı.
He knows there's only one way we can stop that car, and if he's in a small, enclosed space, he significantly reduces his chances of injury. Cabe, drive Sam off the side road coming up.
Aracı durdurmak için tek bir yol olduğunu ve küçük, etrafı çevrili bir alanda olursa yaralanma şansının belirgin oranda düşeceğini biliyor.