If it's any consolation traducir turco
436 traducción paralela
If it's any consolation to you I want to you know I'm innocent.
Eğer herhangi bir teselli olacaksa bilmeni isterim ki ben masumum
If it's any consolation to you, however, i may say my difficulty is wondering exactly where you stand.
Benim ne tarafta olduğumu merak ediyorsunuz. Sizi teselli edecekse, benim derdim de sizin ne tarafta olduğunuzu bilmemektir.
- I think it's worth it, if it's any consolation.
Hayır. Teselli olacaksa, bence buna değer.
If it's any consolation, one good thing's come out of it.
Teselli olur mu bilmem, ama bir olumlu sonuç var.
If it's any consolation, I feel as rotten about it as you do.
Eğer bu bir avuntuysa, en az senin kadar berbat hissediyorum.
If it's any consolation, the one thing she said was your name
Teselli olacaksa, tek söylediği senin adındı.
But if it's any sort of consolation to you, I've managed to get you the special powers you wanted.
Eğer senin için bir teselli olacaksa, istediğin özel yetkileri almanı sağladım.
Well, if it's any consolation, I had a lousy time last night.
Eh, eğer teselli olacaksa, berbat bir gece geçirdim.
If it's any consolation, Fallon tells me... that 1,200 deaths don't matter.
Seni teselli edecekse söyleyeyim, Fallon dedi ki 1200 ölüm sorun değil.
And if it's any consolation, I'm going to be the last one outta here along with my son-in-law.
Eğer bu teselliden ibaretse damadımla ben en son gideriz.
Oh, Larry, if it's any consolation, none of us are enjoying this boat ride anymore than you are.
Larry... Teselli olacaksa söyleyeyim hiçbirimiz bu kayıkta olmaktan senden daha fazla mutluluk duyuyor olamaz.
If it's any consolation...
Eğer teselli yerine geçerse...
well, if it's any consolation, I assure you it is not wasted.
Bu seni teselli edecekse söyleyeyim, hiç de yazık olmuyor.
If it's any consolation to you, I know how you feel.
Bir anlamı olur mu bilmem ama nasıl bir his olduğunu biliyorum, Sam.
If it's any consolation...
Teselli olacaksa...
Well, if it's any consolation, I love you.
Şunu unutma, seni seviyorum.
If it's any consolation, he's on the Uptown passenger list.
Seni teselli edecekse, adı cennet yolcuları listesinde.
If it's any consolation, some people know... and I've told them... no officer has been more reliable than you.
Bir teselli olacaksa bazı insanlar biliyor... onlara hiçbir subayın senin kadar güvenilir olmadığını anlattım.
But if it's any consolation to you... a number of our players are returning from last year, so... maybe it wouldn't take much coaching.
Ama sizin için teselli olacaksa bazı oyuncular geçen yıldan kaldı, yani belki bu yüzden koçluk yapmak zor olmaz.
I remember. If it's any consolation to you... before we leave, Hmm.
Hatırlıyorum.
I know it's difficult at such a time, but..... if it's any consolation, we still have Mr. Holmes.
Biliyorum çok zor olmalı, ama.. ... en azından teselli olarak, hala Bay Holmes var.
If it's any consolation, his memory is full of holes too.
Avunmanı sağlayacaksa, onun da kafası allak bullak.
I guess that if it's any consolation, I want you to know that that I always loved you, Michael.
Eğer bir teselli olacaksa, bilmeni isterim ki ben seni her zaman sevdim, Michael.
But if it's any consolation to you, you'll be helping us... understand the biochemistry of this heartless disease.
Ama eğer bunu bir teselli olarak görebilirsiniz, bu acımasız hastalığın..... biyokimyasını anlamakta bize yardımcı olacaksınız.
Mary, if it's any consolation, you're not alone.
Mary, eğer bir teselli olacaksa, Yalnız değilsin.
If it's any consolation, I have cookies and eggnog.
Teselli olursa, biraz kurabiye ve süt var.
But if it's any consolation, in time, your father and I forgave them.
Ama faydası olacaksa babanla ben onları affettik.
If it's any consolation, I know exactly how you feel.
Teselli edecekse, tam olarak ne hissettiğini biliyorum.
I mean, if it's any consolation you always have me.
Yani, seni teselli edecekse. her zaman bana sahip olacaksın.
Peg, if it's any consolation to you, it's no consolation to me.
Peg, bu senin için teselli olacaksa, benim için teselli değil.
If it's any consolation, the players didn't start making big money till after your career would've been over anyway.
Ve eğer senin için teselli olacaksa, oyuncular senin kariyerin bittikten sonra da büyük paralar kazanmadılar zaten.
But if it's any consolation to you... you have put a smile on my face.
Ama senin için teselli olacaksa yüzüme kocaman bir gülümseme kondurmayı başardın.
If it's any consolation, you're about to be reunited.
Eğer teselli olacaksa yeniden birleşmek üzeresiniz.
Look, if it's any consolation at all, I would have come over that night and we would have made beautiful, passionate, hot monkey love.
Bak, eğer senin için bir teselli olacaksa bu akşam sana gelirim ve güzel, tutkulu ateşli bir şekilde maymunlar gibi sevişiriz.
If it's any consolation, the word's in it was a good strike.
Teselli olacaksa, haber geldi, bu iyi bir darbeydi.
Well, you know something, dearie, if it's any consolation to you, you're just not my type.
Peki bir şey diyeyim mi canım, seni rahatlatacaksa hiç tipim değilsin.
If it's any consolation, Mr. NeeIix, I do understand.
Eğer bir teselli sağlayacaksa, Bay Neelix, bunu anlarım.
Well, if it's any consolation, I did get her number.
Eğer seni teselli edecekse, o kızın numarasını aldım.
If it's any consolation, there are those in the Continuum who will remember us as martyrs.
Eğer seni biraz rahatlatacaksa, gelecekte bizi şehit olarak hatırlayacaklarını söyleyebilirim.
If it's any consolation, I hated it at first.
Eğer rahatlatacaksa ilk geldiğimde nefret etmiştim.
If it's any consolation to you, Carl and I are fairly unhappy.
Eğer sana teselli olacaksa, Carl ve ben oldukça mutsuzuz.
Oh, if it's any consolation, I may have found a possible demon culprit.
Teselli olacaksa, muhtemel bir iblis zanlı bulmuş olabilirim.
If it's any consolation, I know what you're going through.
Teselli olacaksa... Neler yaşadığınızı anlıyorum.
If it's any consolation, I'm not sure how good those tickets are.
Teselli edecekse söyleyeyim, biletler ne kadar iyi bir fikirdi bilmiyorum.
If it's any consolation he really did sound like he was having more fun with you.
Teselli olacaksa seninleyken sesi daha çok eğleniyormuş gibi geliyordu.
We lost, if it's any consolation. It isn't.
Sayın Yargıç, ben de bu fırsattan istifade böyle kısa bir sürede büyük bir fazilet gösterdiğini düşündüğüm jüriye teşekkür etmek isterim.
If it's any consolation, I chose you because you're the best.
TeseIIi ediyorsa, en iyisi oIduğun için seçtim seni.
If it's any consolation, I feel very close to you right now.
Seni teselli edecekse, kendimi sana çok yakın hissediyorum.
If it's any consolation, I can relate to it.
Eğer teselli edecekse, bununla bağlantı kurabilirim.
If it's any consolation, I have spent most of the morning immersed in a complicated surgical procedure.
Eğer seni teselli edecekse, sabahımın büyük bir bölümünü karmaşık bir cerrahi prosedür için harcadım.
- If it's any consolation, when my uncle Roy was dying - -
Pete, seni rahatlatır mı bilmiyorum ama Amcam Roy ölürken...
if it's meant to be 16
if it's not too much trouble 48
if it's a girl 43
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it's all right 48
if it's a boy 49
if it's me 22
if it's ok 18
if it's not 54
if it's not too much trouble 48
if it's a girl 43
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it's all right 48
if it's a boy 49
if it's me 22
if it's ok 18
if it's not 54