If you're sure traducir turco
1,309 traducción paralela
- Sure, if you're a nut.
Elbette, eğer delirdiysen.
Now, I'm not sure if you're familiar with that... but this is what we offer to our clients when they play big.
Sonra da, İranlı Paris Hilton'un kulüp listesinde üç numaraya geldik.
I just wanna make sure that you're not advising me how to fear that my image will suffer if we cancel.
Eğer toplantıyı iptal edersek, imajımın zedelenmesinden korktuğun için tavsiyelerde bulunmadığından emin olmak istiyorum.
Whoa, son, son. Now, I'm sure you're aware that the chances of a terrorist attack on Los Angeles are high, and if, God forbid, something like that should befall us,
Evlat, evlat Los Angeles'a bir terör saldırısı olma riskinin farkındasındır herhalde.
Sure, it'd be worth it if you were still alive, but since you're not, it's just one less thing to worry about.
Eminim hayatta olsaydın harcadığın paraya değerdi ama hayatta olmadığına göre kafana takacak bir şeyin daha eksildi.
And if you're lucky enough to recover, you can be sure that just as you finish filling in all the cracks in your life, the next one is starting to open.
Ve eğer iyileşecek kadar şanslıysanız, emin olabilirsiniz ki ; hayatınızdaki tüm çatlakları doldurmayı başardığınız anda, yeni bir tanesi açılmaya başlar.
If you're interested, I'm sure you'll find something that fits.
Yüzmek istiyorsanız, size uygun bir tane mutlaka bulursunuz.
Sure. If you're just gonna hang out as friends, then maybe I'll join you.
O zaman ben de aranıza katılayım.
Sure. I can feed you... but I can't know if you're getting your hair cut.
Seni doyurabiliyorum ama saçlarını kestireceğini öğrenemiyorum.
Listen Rory, I'm not sure if you're aware of how hard it has been for me these past three years to be indebted to my parents.
- Aması yok. Son üç yıldır aileme borçlu olmanın benim için ne kadar güç olduğunu biliyor musun?
I just wasn't sure if you did. Well, we're sitting together.
- Birlikte oturacağız.
OK, NOT SURE IF YOU'RE TALKING ABOUT SEX OR THE ACTUAL GAME.
Tamam, seksten mi, spordan mı bahsettiğini anlayamadım.
I sure as hell didn't inherit it. So you're wondering if I was in on it with Mark.
Acaba Mark'la işi birlikte mi yaptılar diyorsunuz.
Just the fact that we're now totally lost and I'm totally dehydrated. If you were so sure about the damn trail, which you weren't, then why didn't you...
Madem o kadar emindin, ki olmadığın belliydi niye gitmedin?
If you tell me what you're looking for, I'm sure I could help you find it.
Bana ne aradığını söylersen, bulmanda yardımcı olabilirim.
If you're sure the house is empty, why are we whispering?
Eğer evin boş olduğundan eminsen, neden fısıldıyorsun?
Well, if you're so sure I killed my neighbour, what makes you think I won't do exactly the same thing to you?
Komşumu öldürdüğümden eminsen aynısını sana yapmayacağımı nereden biliyorsun.
- Sure, if you're ready.
- Tabii, sen hazırsan.
Well if you're so sure then look
Peki o kadar eminsen bak öyleyse.
If you learn to be a Dandy and you're good enough, I'll make sure you get the gun you want.
- Eğer Dandy olmayı öğrenirsen, - ve yeteri kadar iyiysen, hapse girmeden, istediğin silahı almana izin verebilirim.
Because you're a hybrid, I--l'm not sure if your immune system will be able to tolerate it.
Melez olduğun için, ben ben bağışıklık sisteminin bunu kaldırıp kaldıramayacağından emin değilim.
If you stay in this race, then I'm-I'm sure you're gonna slaughter me, but... I'm runnin'for the mayor of Mooseport!
Eğer bu seçimde kalırsanız eminim beni mahvedeceksiniz ama ben de bir Mooseport belediye başkanı adayıyım.
If you're not sure about something, change the subject and look for me.
Eğer şüphe duyduğun şeyler olursa, konuyu değiştir ve beni bekle.
And I sure as shit ain't some Uncle Tom, if that's what you're trying to say.
Kesinlikle beyaz yalakası bir zenci değilim, söylemek istediğin buysa.
Well, if you're sure that's what you want...
Eğer eminseniz, istediğiniz buysa..
For a bit. - Well, if you're sure.
- Pekala ben sonra dönerim.
Well, I'm sure not against you, if that's what you're asking.
Karşında değilim. Sorduğun buysa tabii.
Well if you're so sure then look.
Peki o kadar eminsen bak öyleyse.
If you're going to operate outside the channels... do the whole renegade cop thing... you might want to make sure that you get the right guy.
Eğer bir daha size söylenenin dışında işler yapacaksanız kötü polis işleri yapın. Doğru adamları yakaladığınızdan emin olmak isteyebilirsiniz.
Yes, hello there... I'm not sure if you knew... but you're the fairest here.
Eee, önce bir merhaba! Bilmem biliyor musunuz, ama siz kraliçem buradaki en güzel sizsiniz.
Make sure you wear a coat, Susan, if you're traveling
Eğer üstü açık arabayla gezecekseniz...
If the Dark Lord here can't convince them we're a Peacekeeper vessel, make sure you have an outstanding plan "B."
Karanlıklar Lordumuz, Barış Muhafızı gemilerinden olduğumuz konusunda onları ikna edemezse mucizevi bir B Planı yaptığından emin ol.
If that's the case, you're welcome for sure.
Sorun buysa kesinlikle aramıza hoşgeldin.
They're prescription, sure, but not the sort the doctor gives you if you're feeling sunny.
Reçeteyle verilen ilaçlardı, tabii ki, ama doktorunuzun size, kendinizi neşeli hissettiğinizde verdiği türden değildi.
If you're not quite sure of something I'll wait until you have a little think.
Bir şeylerden kesin emin değilseniz, siz düşünene kadar bekleyebilirim.
- Well, I would never, uh... do this while you were still going out, but, uh... if you're done with her, I'd sure like a crack at her.
- Şey, ben asla... siz çıkarken bunu yapmam ama eğer onunla işin bittiyse onunla şansımı denemek istiyorum.
Gob had his chance to have me there... but if you're sure that you can't sleep. It's just...
Gob'un beni davet etmek için bir şansı vardı ama eğer uyuyamayacağından eminsen.
I'm sure some day if you're a good Cylon he'll reward you... with a lovely little walking toaster of your very own.
Eminim bir gün eğer iyi bir Cylon olursan seni çok hoş yürüyen bir tost makinesiyle ödüllendirecek.
If you go to a school like this, you're going to make sure you fit in, so... you get a little Bulgari.
Bunun gibi bir okulda okursan, ayak uydurman gerekir. Küçük bir Bulgari alırsın.
When i ask for the drugs, you're gonna ask me if I'm sure and remind me of what i said before.
İlaç istediğimde emin olup olmadığımı sorup daha önce söylediklerimi hatırlatacaksın.
So if you're not sure he's back for good, why are you ironing his shirts?
Eğer döneceğinden emin değilsen, neden onun gömleklerini ütülüyorsun?
I'm not sure if we're at the point in this relationship... where you actually need to know that much information... about my whereabouts, so if we're not, I'm sorry.
İlişkinin bu noktasında nerede olduğum konusunda bu kadar detay bilmene gerek var mı bilmiyorum. Yoksa özür dilerim.
If you're clean, I'm sure it'll all blow over.
Temizseniz olay unutulur.
Sure, if you're not in a hurry.
Tabii. Eğer acelen yoksa.
SURE. I CAN COME BY TOMORROW AND BRING YOU SOME MORE IF YOU'RE STILL NOT FEELING WELL.
Yarın hâlâ toparlanmamış olursan yine yapar getiririm.
Secondly, if you're ever going to hire an accountant, you might want to make sure he's certified.
İkinci olarak da, eğer bir muhasebeci arıyorsanız, Onun onaylanmış olduğundan emin olmalısınız.
- Sure, if you're not embarrassed.
- Yook, tabii utan mıyorsan.
I don't know if there's only one person on the planet you're supposed to be with but when she and I are together, sure feels that way.
Yeryüzünde, benim için tek olacak biri var mı bilmiyorum ama onunla olduğumda aynen böyle hissediyorum.
Or maybe you're just not sure if Nathan's the right guy.
Belki de Nathan'ın doğru kişi olup olmadığından emin değilsindir.
I know you're upset with me missing practice and everything, but I'm just not sure if I'll ever be the player you were.
İdmanları kaçırdığım için falan bana kızgın olduğunu biliyorum ama ben sadece senin gibi bir oyuncu olup olamayacağımdan emin değilim.
God help me, if you get any more buff I'll be sure that you're gay.
Tanrı korusun Sluggo, eğer o parlatıcıdan biraz daha sürersen eşcinsel olduğuna kesin emin olacağım!
if you're happy and you know it 31
if you're hungry 89
if you're 71
if you're reading this 32
if you're watching this 56
if you're not happy 19
if you're not ready 23
if you're interested 214
if you're lying to me 20
if you're gonna kill me 28
if you're hungry 89
if you're 71
if you're reading this 32
if you're watching this 56
if you're not happy 19
if you're not ready 23
if you're interested 214
if you're lying to me 20
if you're gonna kill me 28